Giriş
(6)

Türkiye'deki bütün helikopterler afet bölgesine gidemez mi?

ya ben lan neyse
sivil, askeri, yangın söndürme, şahıslara ait... hangisi olursa. ülkedeki tüm helikopterler... içi mümkün olduğunca doldurulup oraya gönderiliyor mu? düz alanlara da iniş yapabilir, üstelik hızlı. kara yolunu da meşgul etmez. hatta bazıları iş makinelerini de taşıyabilir hızlı şekilde.zaten yapılıyo
sivil, askeri, yangın söndürme, şahıslara ait... hangisi olursa. ülkedeki tüm helikopterler... içi mümkün olduğunca doldurulup oraya gönderiliyor mu? düz alanlara da iniş yapabilir, üstelik hızlı. kara yolunu da meşgul etmez. hatta bazıları iş makinelerini de taşıyabilir hızlı şekilde.

zaten yapılıyor mu ya da birilerinin aklına geliyor mu? önünde engel var mı? uygulanabilirliği var mı?
0
ya ben lan neyse
(07.02.23)
bölgede benzin bulunmuyor. helikopter de içer bu mereti. iş makinesini taşımak için karayolu daha verimli.
0
sert siyah krom
(07.02.23)
skorsky'ler sadece 590km menzile sahipler daha fazla uçamazlar. aşağı yukarı 2 saat havada kalabiliyorlar yani. çevre illere ve ilçelere yardım ve ekipmanlar yığılabilirse sadece onları çok hızlı ve pratik merkeze getirme de işe yararlar.
0
avatar is back
(07.02.23)
Burnunun dibinde İskenderun limanı var ama oraya neden deniz yoluyla yardım gitmiyor diye sorsan abi limanda yangın var derler. Yani amacın yardım götürmek olsa götürürsün her şekilde.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(07.02.23)
bölgede benzin yok ve yollar kullanılamaz durumda olduğu için benzin tankerleri benzin takviyesi yapamıyor. böyle bir ortamda helikopteri kullanamazsınız.
olması gereken denizden limana tüm yardım ve benzin tankerlerini göndermek ama nedense bu yapılmıyor. limanda ciddi hasar görmüş, belki gemi yanaşamıyor bilmiyorum.
0
aslindasorunumpsikolojik
(07.02.23)
Bolgede benzin olmaması ne alaka, helikopter kalktigo noktada alacak benzini.

590km de az buz bir menzil değil, tr nin bircok noktasına ulaşabilirsin 590km menzil ile.
Karayolu gibi düşünmeyin.
0
stavro
(07.02.23)
Yani bilgisayar oyunu gibi olsa bile o hava trafiğinin operasyonunu kimse yönetemez. Ayrıca helikopterler her hava koşulunda, günün her saati, her miktar yük ile, her yere uçurabildiğiniz araçlar değil. Hele deprem bölgesinde kış ortasında dediğin anda 3/4'ünü zaten uçuramazsın o helikopterlerin. Kalanları yeterli yetkili personelin olması durumunda kullanılabilir elbette. Çok büyük ihtimalle bu, alternatiflere göre aşırı pahalı bir yöntem olacağı için yapılmıyor tabii ki. Gerçi hava koşulları da uygunsa belirli bir seviyeye kadar yapılıyordur muhtemelen.
0
nawar
(07.02.23)
(9)

Reçetesiz sakinleştirici

love my way
Bu gündemde kendimle ilgili duyuru açmak istemezdim ama zaten hem deprem fobisi hem anksiyetesi olan bir insanım, son iki gündür anksiyetemin panik atağa çevirdiğini düşünüyorum. ara ara (bir-iki saatte bir) ağlama krizleri ve hyperventilation denen olayı yaşıyorum, yer yer neredeyse bayılacak kadar
Bu gündemde kendimle ilgili duyuru açmak istemezdim ama zaten hem deprem fobisi hem anksiyetesi olan bir insanım, son iki gündür anksiyetemin panik atağa çevirdiğini düşünüyorum. ara ara (bir-iki saatte bir) ağlama krizleri ve hyperventilation denen olayı yaşıyorum, yer yer neredeyse bayılacak kadar kötüleşiyor. Şu kötü günler geçtiğinde elbette ki psikiyatristle bunu konuşacağım ama o zamana kadar beni biraz olsun sakinleştirecek reçetesiz ilaç bilen var mıdır? iki gündür eşya bağışı toplama gönüllülüğü yapıyorum ve mental olarak tükendim ama bırakmak da istemiyorum.
0
love my way
(07.02.23)
Öncelikle geçmişolsun.

Kötü günlerin geçmesini beklemenize gerek yok. Tıbbi yardım almanızda şu an için bir engel yok. Gönüllü olarak daha fazla katkı sağlayabilmek için sizin sağlığınız çok önemli. Kendinizi ihmal etmeyin.

Passiflora şurup kullanabilirsiniz. Bir nebze işe yarar. :nternetten ve eczanelerden temin edebilirsiniz.

www.memorial.com.tr
0
Mirket
(07.02.23)
kendinize iyi bakmazsanız kimseye iyi bakamazsınız. ilk yardımda bile önce ilk yardımcı kendi güvenliği için gerekeni yapar sonra işe koyulur. bir iki gün dinlenin, kendinize gelmeye çalışın.
0
sert siyah krom
(07.02.23)
lustral diye biliyorum. geçmiş olsun.
0
elorelia
(07.02.23)
atarax çok iyi geliyor bu tarz durumlarda. ancak deprem fobisi ve anksiyetesi olan bir insan olarak neden gidip gönüllü oldunuz? sizin durumunuzda biri katkıda bulunmak bir yana oradaki kişilere daha çok zorluk bile çıkarabilir o tarz bir ortamda krize girerse. her şeyi bırakıp kendinizi iyileştirmeye odaklanmanız herkes için en iyisi olur diye düşünüyorum sevgili dostum yoksa cidden daha kötüye gidebilir durumunuz.

kötü günler geçmeyecek, dünyanın her yerinde her saniye bir sürü kötü olay oluyor. trde de olmaya devam edecek. kendinize odaklanın yoksa ciddi sıkıntı yaşayacaksınız.
0
roket adam
(07.02.23)
Teşekkürler arkadaşlar. Maalesef hepiniz haklısınız ama 99 depremini dört yaşında yaşamış biri olarak çok ciddi bir travmam var. Şu an insanların orada göçük altında olduğunu düşündükçe evde otursam da dinlenemiyorum. Biraz gücüm kuvvetim olsa direkt bölgede gönüllü olacaktım, onu yapamıyor olmak da ayrı canımı sıkıyor. Öyle yani ne diyeyim.
0
🌸love my way
(07.02.23)
Passiflora, 5 htp, st johns wort, insidon.

Bu şekilde ilaç önermek pek doğru olmasa da, ilk kullanımda yan etkiler de olabilir.
0
hair freak
(07.02.23)
Hani uçaklarda derler ya

'Önce kendi maskenizi takın, sonra bebeğinizinkini.' diye.

Niye bebeği sonraya bıraktıklarını bir düşün bence.
0
Mirket
(07.02.23)
pasiflora şurup. çok etkili değildir ama rahatlatır. en azından alkolden iyidir.
0
false pretension
(07.02.23)
gecmis olsun oncelikle doktora gitmelisin bu sekilde cozum bulamazsin. buradaki insanlarda uzman degiller zaten bi dusun derim.
0
Slynmaster
(07.02.23)
(3)

Yapay Zeka sorunu

aretwoane
Yapay zeka sanata engel oluyor insanların ekmeğini çalıyor bu işin cılkı çıktı neden insan kendi gücünü yeteneğini robata, makineye verecek kadar düştü.? Belki 100 sene sonra tamamen yapay zeka etken olacak hayatta.
Yapay zeka sanata engel oluyor insanların ekmeğini çalıyor bu işin cılkı çıktı neden insan kendi gücünü yeteneğini robata, makineye verecek kadar düştü.? Belki 100 sene sonra tamamen yapay zeka etken olacak hayatta.
0
aretwoane
(02.02.23)
Sorduğun soru İnsan gücü varken niye gemileri küreklerle insanlar götürmüyor, motora ne icat vardı demek gibi bir şey. Teknoloji bu. Ayak uyduramiyorsan silinmeye mahkumsun. Örnegin çalıştığım şirkette 20 tane SAP operatörü vardı. Geçen sene RPA isimli yapay zeka destekli bir sistem geldi. Bu 20 adamın işini tek başına devraldı. Ve günde sadece 55 dk çalışarak. Bu 20 adam kapı dışarı edildi. Niye? Çünkü bu 20 adam kendini geliştirmeyip teknolojinin gerisinde kaldı. Bu sistem ne çocugum hasta oldu gelemeyecegim diyor. Ne de bugün regl oldum hiç çalışasım yok diyor. Hatasız mis gibi işleyen bir süreç.
Günde o 55 dkyı bu adamlar sadece kahve çay içerken harcıyordu. Bunların maaşı, sigortası,yolu, yemegi çabası.
Hem zamandan hem de maliyetten kazanıyorsun.

Önümüzdeki 5 yıl içinde bir sürü meslek yok olacak. Hatta 5 yıl önce prestijli meslekler bile yok olacak. Ve iş dünyasında dogal seçilim kuralları işleyecek.
0
limonlu eksi
(02.02.23)
-traktör gelecek çiftçiler işsiz kalacak...
+kalmadı
0
comp
(02.02.23)
abi sen sanatçıydın resim satmaya çalışıyordun galiba. satılmıyorsa sıkıntıda olabilirsin zaten kim rahat ki şu an. ancak bunun sinirini robota küfrederek çıkarmak ne sana iyi gelir ne resimler satar. pozitif kalman lazım
0
sert siyah krom
(03.02.23)
(5)

Türkiye'de online olarak PC toplama işleri var mı? Varsa nasıl işliyor?

winston insani
Merhabalar8 senelik lenovo laptopum ölmek üzere hem ssd hafızası olarak hem de içindeki ram miktarı olarak, artık bir .NET geliştiricisi olarak bir masaüstü toplamak veya sağlam bir laptop almak arasında kaldım.Masaüstü bilgisayar toplamak için en güvenilir siteler hangileridir? Mesela 1TB SSD olsun
Merhabalar

8 senelik lenovo laptopum ölmek üzere hem ssd hafızası olarak hem de içindeki ram miktarı olarak, artık bir .NET geliştiricisi olarak bir masaüstü toplamak veya sağlam bir laptop almak arasında kaldım.

Masaüstü bilgisayar toplamak için en güvenilir siteler hangileridir? Mesela 1TB SSD olsun vs. gibi seçenekler ile masaüstü toplama imkanı var mı Türkiye'de? Kırklareli'nde olacağım için İstanbul'dan alma gibi bir imkanım da olmayacak.

Mesela;

Kasa 64GB ram, 1TB SSD Disk,
2 Monitör

vs. gibi.
0
winston insani
(01.02.23)
www.itopya.com
www.sinerji.gen.tr

Eve kargoluyorlar. İstersen parça parça da gönderiyorlar ya da işte montaj da yapıyorlar vs.
0
plutongezegendegilmi
(01.02.23)
Inventus, itopya, vatanbilgisayar, sinerji ilk aklıma gelen firmalar. 2015'te inventus'tan sistem toplamıştım. sorunsuz bir alışveriş olmuştu ama baya vakit geçmiş. siz yine yorumları fiyatları vs araştırın
0
rosencruz
(01.02.23)
ben inventustan toplamıştım seneler önce ve halen kullanıyorum. parçaları ben seçtim. arada akıl almak için kendileriyle mailleştim. çok yardımcı olmuşlardı.

kasayı toplayıp 24 saat stres testine sokuyorlar parçalarda bir sıkıntı var mı diye. eğer testi geçerse kargoyla yolluyorlar. parçaların kutularını, sarf malzemelerini vs. 2. kargo olarak yolluyorlar.

inventus iyidir kısacası.
0
false pretension
(01.02.23)
inventus en iyisi.
0
sert siyah krom
(01.02.23)
ben de inventustan 2017de almıştım. sorunsuz gönderiyorlar ama o zamanlar araştırmadan almıştım :D bilsem diğer sitelerden alırdım. inventusta seçenek daha az ve daha pahalı.
0
glamdr1ng
(01.02.23)
(32)

doğal kaynakların aşırı tüketilmesi konusunu ne ölçüde düşünüyorsunuz?

m e b
selamlar.şu an doğanın ve kaynaklarının hunharca kullanılmasına karşı karınca kararınca neler yapıyorsunuz bireysel olarak?yani yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum ama her gün duş alan, dişini fırçalar ya da ellerini sabunla yıkarken boşa su akıtan, yemeyeceğini bildiği halde siparişin yanındaki ücrets
selamlar.
şu an doğanın ve kaynaklarının hunharca kullanılmasına karşı karınca kararınca neler yapıyorsunuz bireysel olarak?

yani yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum ama her gün duş alan, dişini fırçalar ya da ellerini sabunla yıkarken boşa su akıtan, yemeyeceğini bildiği halde siparişin yanındaki ücretsiz ürünleri alan, haddinden fazla kağıt/peçete kullanan, bardak yıkarken bile litrelerce su harcayan ve çeşmeyi boşa akıtan vs birini görünce uyarıyorum ama tabii her şey benim kontrolümde olmuyor. nihayetinde çocuk değiliz ki üstümüz çim ve çamur lekeleriyle krilensin. mesela günlük kıyafetini tek günlük giyip hemen makineye atmak ve suyu boşa tüketmek kötü değil mi?

bu "her gün kıyafetini değiştirmezsen, her gün duş almazsan pissin" düşüncesini kim oluşturdu da doğayı b.k ediyoruz?
0
m e b
(01.02.23)
Doğayı bok eden bizim kişisel yapıp ettiklerimiz değil, fabrikalar ve devasa endüstriyel atıklar. böyle mikro düşünceleri de aşırı sjw olarak görüyorum.
0
olaylar olaylar
(01.02.23)
10 milyon insan 20 yıl boyunca dişini fırçalarken musluğun vanasını kapatsın.

konya'da, 10.000 yıl önceden kalmış adetlerle "vahşi tarım" yapan bir hıyar ağası basit bir su yolunu kendi tarlasına döndürdüğü an sizin yaptığınız tasarrufun 50 katını yok etmiş oluyor.

bireysel olarak yapılacaklara sıra gelene kadar; türkiye'deki bu aptal köylü tarımı sona erdirilmeli önce.
0
tchuck
(01.02.23)
Abi inan zerre sikimde değil. Bu aynı karbon ayak izini azaltmak için ben Starbucks'ta kağıt pipet kullanırken Elon Musk'ın 15 dakikalık mesafeye özel jetiyle gitmesi gibi geliyor bana. Hiç umrumda değil yani bireysel hareketler.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.02.23)
ben çevre mühendisliği okudum, kendim o sektörde çalışmasam da arkadaşlarım halen o sektörlerde çalışıyor. diyeceğim o ki bireysel önlemlerle küresel ısınmayı falan önlemek, okyanusta su dalgası bile değil. özel uçaklar, 6.0 v12 motorlu pikaplar, endüstriyel atıklar falan bunları alt alta yazınca bireylerin hiç bir etkisinin olmadığını anlıyorsun.

ben sadece kaynaklar boşa gitmesin diye uğraşırım, israfı önlerim, ama onun dışında ıvır zıvır şeyleri kafaya takmanın anlamsız olduğunu düşünüyorum. öyle çevreye zarar vermesin haftada bir duş alayım falan gibi kendi konforumdan feragat etmem. bizim hıyar ağası tarlacıya gelene kadar dünyanın sanayileşmiş ülkeleri doğanın canına okuyor her saniye. üstelik onlar 100 senedir hiç bir çevresel konuyu kafaya takmayıp geliştiler zenginleştiler para kazandılar, şimdi bizim gibi gelişmekte olan ülkelere çevre bilinci dayatıp gelişimini yavaşlatmaya çalışıyorlar. anlamsız yani.
0
roket adam
(01.02.23)
Abi ben hatta olayı bi tık ileri taşıyayım. Misal ütopik bir dünyada "size artık su faturası göndermeyeceğiz keratalar" deseler evdeki bütün muslukları açar suyu boşa akıtırım, o kadar kinliyim yani bu her bokun sorumluluğunu sıradan vatandaşın omuzlarına yükleyen sisteme. Gerçi o kadar kinliyim dedikten sonra gidip keban barajını patlatmam gerekiyor ama o kadar yapamam yani çeşmeyi açar beklerim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.02.23)
Türkiye'nin en verimli topraklarından Gediz havzasındaki tarlalara tek tek siteler apartmanlar dikildiğini gün, gün izliyorum.

Orman yangınlarından sonra dikilen otel haberleri gördük ve kimse yalanlamadı.

Kanunlara aykırı şekilde 1000 yaşında zeytinin altında maden aramaya kalktılar.

Ama yine de;
Çöpe, pil ve elektronik malzeme atmam.
Evime yakın şişe plastik kumbarası varsa götürüp çöpe atmam.
Tekelleşmiş birinin rant sağladığını düşündüğüm halde eski giysilerimi kumbaraya atarım..

Ama bırak da her gün duş alayım Dostum. Ben pis değilim.
0
Mirket
(01.02.23)
olaylar olaylar +1

umrumda değil açıkçası kylie jenner tuvalete gitmek için jet uçak kullanıyor ilk önce ona anlatsınlar sonra gelsinler bana.

tam tersine temizliğe karşı bir algı yaratıldığını ve pislikten yeni yeni hastalıklar çıkıp milletin hastalıktan kırılmasını istiyorlar.

o yüzden banyoda kendinizi foşur foşur yıkayın, saçları şampuanlayın, donlarınızı günlük değiştirin, ter kokan pis kıyafetlerinizi yıkayın. uyuz, tifo vb. olursunuz bit kaparsınız sonra.
0
Hallegadola
(01.02.23)
Kendi çapımda yaptığım şeyler var. Geri dönüşüm, çöpleri ayırmak, elektrik/su dikkat etmek.
Onun dışında dediğiniz şeylere takılan insanlar var, hatta susuz tuvalet kullananlar falan var.
Çok umrumda değil.
Siz kendiniz için yapın da insanlari uyarirsaniz tepki görünce sonra duyuruya yazmayın :)
0
logisticsmanager
(01.02.23)
Doğal kaynakları kurutmamak için değil de, küçüklüğümden beri ailemin öğrettiği şekilde israf etmemek için dikkat ediyorum. Hatta bazen sırf bu yüzden pinti diyenler bile oluyor.
0
etna
(01.02.23)
abi zerre umrumda değil hiçbiri :)
0
sizofren06
(01.02.23)
Atıyorum İstanbul’da suyu ziyan etmeyelim herkese yetsin dersek tamam, mantıklı. Ama dünyayı mahveden şey büyük fabrikalar, askeri denemeler (gökyüzünde bomba patlatıp denemek gibi şeyler), 200 kişi taşıyan uçağı tek kişi kiralayıp keyif yapan zenginler falan. Biz niye metrobüse binen bedenlerimizi kısıtlayalım?

Ayrıca emin ol çoğu Avrupalı (Türkiye dahil) çok minik hayatlar yaşıyor. Amerikada elektriği ışıkları vs doğru düzgün kapatmıyorlar sanırım, arabaları çok büyük hacimli çok benzin tüketen motorlu şeyler, en büyük israf oralarda yapılıyor.
0
nhk ni youkosu
(01.02.23)
yoo, hiçbir şey yapmıyorum valla kimse kusura bakmasın.
yok tuvalet bloğu kullanmayın kimyasaldır, yok efendim sifona pet şişe koyun, her gün duş gereksiz, çamaşırları toplu yıkayın vesaire hepsi boş iş.

dünyada su kullanımı %70-75 civarı endüstriyel diye biliyorum, yani o kısım evlerimize hiç uğramıyor bile. gitsinler önce onları regüle etsinler sonra bana gelir sıra.
bunu da bize yıkmaya çalışıyorlar ya, inanamıyorum.

kara düzen tarım yapıp, oraya buraya 200 metreye sondaj atıp dakikada 250 litre su çekenleri regüle etsinler.
0
thedepressed
(01.02.23)
Çok umurumda değil +1

Ayırdığımız geri dönüştürülebilir atıkların da hiçbir işe yaramadığını düşünüyorum ek olarak.

Ama alışkanlık, yetiştirilme tarzı vs nedeniyle (yukarıda yazılan örneklere rağmen) içim rahat etmediğinden geri dönüşümü ayırmaya, suyu tasarruflu kullanmaya, boşa su, elektrik vs harcamamaya dikkat ederek yaşıyorum.
0
kobuzchu kiz
(01.02.23)
dogal kaynaklar konusu bir nebze ihtiyaç için mecburi sayılır fakat o kadar gereksiz, kağıt peçete, ambalaj plastik, kimyasal v.s. kullanıyoruz ki gün içinde bunun farkında bile olmuyor insanlar.
0
nuisance
(01.02.23)
valla markette açık kalmış soğutucu dolabı bile kapatıyorum ben içim acıyor. cevaplara şaşırdım açıkçası.
0
xrated
(01.02.23)
Bu dediklerinizin eğitimini ilkokul çocuklarına üzerine basa basa vermeme rağmen bireysel hareketlerin devede kulak bile kalmayacağını biliyorum. Kendi üzerime düşen sorumlulukları yerine getirmeye çalışsam da her gün duşumu da alırım bir giydiğimi dolaba asmak yerine yıkarım da.

Yukarıdakiler +1
0
ruhen hastayim ben
(01.02.23)
Yukaridaki bir cok kisi gibi, doga kirliliginin 'halktan' kaynaklandigini dusunmuyorum, devlet eliyle zaten dogayi zaten mahvediyorlar. Ancak kendim dikkat ediyorum, israf etmemeye, copleri ayristirmaya, kagit pecete vs bosa almamaya ve kullanmamaya. Dus almaktan feragat edemem kesinlikle.

Ama kimsenin ahlak bekciligini de yapip uyarmam, kendi yasamimla ornek olurum, dileyen sorgular ve hareketlerini degistirir, dileyen degistirmez.

Istemeden tavsiye veren, kendi yasam gorusunu dayatan insanlardan hic hoslanmiyorum, cunku aslinda sizin bu anlamda yasam gorusunuzu baskaniza dayatmanizla, karsi komsunun neden evli degilsin, neden cocugun yok gibi sacma sapan sorular sorup kendi yasam gorusunu size dayatmaya calismasi arasinda hicbir fark yok. Sadece biri size daha yakin geldigi icin rahatsiz olmuyorsunuz.
0
kassiopeia
(01.02.23)
o israf canavarı fabrikaların tek derdinin bize ürün yetiştirmek olması...
türkiyenin karbon ayak izi dünyanın yüzde 1i. nüfusu da dünyanın yüzde 1i.
0
comp
(01.02.23)
bende duyurudaki insanların hassasiyet sahibi insanlar olduğunu düşünürdüm ne yazık ki çoğu öyle değilmiş. umrumda değil +1 kaynıyor cevaplar hele bir tanesi çeşmeleri sonuna kadar açar beklerim dedi insanlığımdan utandım. şahsi olarak ihtiyacımdan kısmam ama israf noktasında 100 gram suyu dahi israf etmem banyodan önce sıcak suyu beklerken dahi onu paspas kovasına doldururum. endrüstriyel kurumlar suyu israf ediyor ise etkili makaleler yazın yada gönüllü derneklere üye olun firmalardan mail ile rapor isteyin vs vs ama israf etmeyin asla. arkadaş burada israfı konu almış
0
yirmibesonbes
(01.02.23)
Arkadaş israfı konu almışsa sen de soruya cevap ver kardeşim benim ne yapıp yapmadığım sana niye giriyor ki. Bunlar da çeşmeyi 30 saniye yerine 10 saniye açık tutunca dünyayı kurtardıklarını zannediyorlar.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.02.23)
Doğayı ve tabii kaynaklari dusundugum falan yok, sadece israfı sevmiyorum. Bu yüzden bedava diye kullanamyacsgim ketçap posetini falan almam mesela yemegin yaninda. Bu gibi seyler.

Prensip olarak israfa karşıyım olay bu. Dogal kaynaklar cok da umrumda değil.

Uçak bileti alirken bu ucusta bırakacaginiz karbon ayak izi falan diye ibare gorunce guluyorum. Hayatimin hiçbir doneminde karbon ayakizimi hesaplamaya falan kalkışmayacagim.
0
stavro
(02.02.23)
bu sorunun altında türklerin farkındalık seviyesinin birçok batı avrupalıdan, özellikle almandan daha yüksek olduğunu görmek beni gerçekten memnun etti.

yıllardır bu saçmalıklardan yıldım. insanlar kafalarına estiğinde 20 euroya oraya buraya uçakla gidiyorlar ama konu plastik pipet olunca kafayı yemiş gibi sağa sola saldırıyorlar.

yahu denizlerdeki atık plastiğin %80'ine yakınının denizcilerin ağları olduğuyla alakalı bir istatistik var hala insanların kafasını niye ütülüyorsun di mi?
okullarda bazı şeyler o kadar çok empoze ediliyor ki insanlar bu sınırların dışına çıkamıyorlar. güvenli bölgede kalmak için salak salak şeyler yapıyorlar ve bunlarla kendilerini tatmin ediyorlar. gerçekten bazı insanlar çok denyo.

dünyada hala kurşunlu benzin kullanan ülkeler, fabrika bacalarına filtre takmayan büyük fabrikalar var. volkswagen gibi bir endüstri devi emisyon değerlerini değiştirmek için hileli yazılım üretmiş. hindistan çin ve amerikanın hava kirliliğine katkısı dünyanın geri kalanından fazladır. senin diş fırçalarken suyu kapayıp kapamaman neredeyse hiçbir şey ifade etmiyor.
0
bohr atom modeli
(02.02.23)
tüm sorunların kaynağı insan fazlalığı. milyarlarca insan olmasa çevreye verilen zarar da bu seviyede olmazdı. en çok zarar verdiği söylenen sanayi bile 10 kat az insana üretim yapıyor olsa bu kadar kirlilik yaratmayacaktı sonuçta... şimdi insanlar bilinçsizce ürüyor diye, benden önceki nesiller sorumsuzca dünyaya zarar verdi diye niye ben sorumluluk alayım? benim alacağım tek sorumluluk ürememek olur. benden öncekilerin ve şuanki bilinçsizlerin hataları yüzünden hiç kendimi kısıtlayamam. gerçekçi olursak benim ömrüm süresince dünyanın sonu gelmez(3. dünya savaşı şu bu extrem durumlar dışında. doğal kaynaklar vs. açısından diyorum) haliyle umrumda da olmaz. ben öldüğüm gün isterse dünyanın sonu gelsin... sadece üremeyerek minimum 1, potansiyel olarak sonsuz insan eksiltmiş oluyorum dünyanın geleceğinden bu da bireysel olarak alabileceğim en büyük önlem. yoksa on litre az su tüketmişim, sağlığımı hiçe sayıp vegan beslenmişim filan bunlar hikaye. imkanım olsa spor araba da kullanırım hiç bakmam emisyonuna vs. bi kere gelmişim dünyaya kendimi niye kısıtlıyorum? ot gibi yaşasam gereksiz tüketimi minimuma getirsem bile bariz bi etkisi olmayacak sonuçta. "herkes böyle düşünse" veya "herkes duyarlı olsa" gibi argümanlar da saçma. milyarlarca insan bir konuda ortaklaşa karar alıp onu uygulayamayacak sonuçta. gerçekçi olarak ben tek başıma hiçbir şeyi değiştiremem kendi hayatımı daha kötü yaşadığımla kalırım...
0
konetsu
(02.02.23)
Ya bu "fabrikalar, endüstriyel" falan diyen arkadaşların kaçırdığı nokta şu: fabrikalar da sana bana çalışıyor. Çok alışveriş yapıyorsan, markete yürüyüp 2 tane şey almak yerine getir falan kullanıyorsan yine aynı muhabbet. Tarım / su olayı da böyle, çöpe yemek döküyorsan mecbur su basacak adam, daha çok ürün yetiştirmesi lazım çünkü. Kışın illa domates yiyeceksen, avokadosuz duramıyorsan falan da böyle, illa taşınacak onlar dünyanın bi ucundan öbür ucuna.

Öyle bi bireysel / toplumsal ayrımı çok yok yani. Ama plastik yasaklanabilir cidden. DDT'nin yasaklanması gibi bişey. Mantıklı bi hamle olur.

Ama genel olarak "yasakçılık" kafasını sevmediğim için her yıl ağaç dikiyorum ben. İster su, ister kirlilik, ister biyoçeşitlilik için olsun, yapılabilecek en güzel şey ağaç sayısını artırmak. Yüzlerce ağaç diktim, ölene kadar küçük bi ormanım olur diye umuyorum :)
0
plutongezegendegilmi
(02.02.23)
maalesef ben de çok dert edip üzülüyorum. kendimce de önlemler alıyorum ama alanım bu konuyu biraz kapsadığı için bir zamanlar bu konuda baya bir şeyler okuyup araştırmış rakamlarla haşır neşir olmuştum. yukarıda da bahsedildiği gibi bizim bireysel israflarımız küresel üretim kaynaklı israfların yanında hiç bir şey diyebilirim. sadece bu yazıyı okurken bile kullandığınız pc ya da telefon ve bağlandığınız interneti sağlayan modem vb ürünlerdeki çiplerin üretiminde kullanılan su, belki de senin bir kaç yıllık su harcaman kadar neredeyse. bir kaç örnek vereyim mesela;

1 kg biftek için 16bin litre su
1 kg pirinç için 3400 litre su
1 kg kahve için 21bin litre su
1 araba için 300bin litre su
1 litre mazot için 8000 litre su
1 litre benzin için 11bin litre su

vs vs harcanıyor. maalesef bizim şahsi tüketimlerimiz bunların yanında hiç bir şey.
0
avatar is back
(02.02.23)
Maskeler mesela o kadar büyük bir plastik kirliliği yarattı ki aklınız durur. Okyanusların içinden geçtiler. kimsenin umrunda değil.
0
sert siyah krom
(02.02.23)
@bohr bu muhabbetlerin ne kadar bos muhabbet olduğunu guzel ozetlemis. Anlamsız anlamsız seylere takılıyoruz.


F1 motorlari ile ilgili çevreci kurallar falan getiriyorlar gulmekten oluyorum:) ulan dünyada toplam topu topu 20 tane f1 araci yarışıyor, her tarafi emisyon olsa nolur manyak misiniz:)
Tek bir yarisi izlemeye gelen seyircinin gelirken yolda yaktigi benzinin emisyonu tum sezon boyunca 20 tane f1 aracinin emisyonunu katlar muhtmelen. Aptallık çağındayız.
0
stavro
(02.02.23)
arpa ekmeği yiyip su içerek kıl çadırda yaşamıyorsanız o endüstri size çalışıyor

3. kere söylemiş olduk başlık altında halen aynı argüman geliyor

suyu açık bırakıyorum diyenin yediği etin, et endüstrisinde su yem ve enerji karşılığının
haddi hesabı yok

o yüzden öyle cem yılmazın espirisi gibi ben niye ölücem yanımdaki ölsün der gibi
ben değil sanayinin suçu deyince sıyrılmıyor kimse.

insanlar sanayinin bütün nimetlerine alıştı. dokuma makinelerine, hazır elbiselere, betonarme evlere, doğalgaz ısıtmaya, nişastaya, kralların görmediği gıda bolluğuna.

elektrik lambasına kadar terketmeden, sanitasyonunu köyünde kendin yapmadan o kirlilik trendi tersine dönmez.

bohr "denizlerdeki atık plastiğin %80'ine yakınının denizcilerin ağları olduğu" pasifikteki büyük çöp adasının yüzde 50si balıkçı ağı.

iyi de bu da kimseyi sıyırmıyor ki işten balık yemiyor musun mevsiminde kendin mi tutuyorsun
0
comp
(02.02.23)
şimdi endüstri bize çalışıyor tamam.
peki endüstriyel üretimde kullanılan bütün su miktarı "optimize edilmiş" durumda mıdır? hiç sanmam.

yani @avatar is back yazmış, bir araba için 300.000 lt. su kullanılıyorken sözümona çevreci gruplar çıkıp "yoo hayır, aslında bu arabayı 250.000 lt. su kullanarak da üretebilirsiniz mesela, müsriflik yapıyorsunuz." diyor mu?
hayır.

ama ben her gün duşa girince, kıyafetlerimi günlük makineye atınca ben doğa düşmanı olacağım?
kesinlikle katılmıyorum.

"elektrik lambasına kadar terketmeden, sanitasyonunu köyünde kendin yapmadan o kirlilik trendi tersine dönmez."

o zaman benim her gün çamaşır yıkamamın, duş alıp temizlik yapmamın hiçbir sakıncası yok. zaten asla tersine çeviremiyoruz mağaralarda yaşamadığımız müddetçe.
0
thedepressed
(02.02.23)
@thedepressed, muhtemelen "verimli" olanları da vardır, ama çok daha pahalıdır ya dandiktir vs. tüketici her zaman en ucuzunu, f/p ürününü, dolayısıyla da en kirli ve etik olmayanını tercih eder.

misal ben macbook kullanarak yazıyorum bu yazıyı, adamlar çocuk köle çalıştırıyor. "etik" olarak üretileni de vardır, ama işime gelmiyor. kölelik yaptıran adama para veriyorum yani. bunun gibi.

demek istediğim bireysel olarak "sorumluluk" var. ama açıkçası ben sokaktaki adamdan bişey yapmasını beklemem. geniş halk kitleleri hem eğitilmez, hem de organize falan olup hiçbir sorunu çözemez. eğitimli ve dedike bi grup insan çözmek için uğraşırsa çözer.
0
plutongezegendegilmi
(02.02.23)
pluton, apple dünyanın en büyük ve en karlı şirketlerinden biri, gerçek manada para basıyorlar. çocuk işçi kullanmayıp her şeyi medeni ülkelerde üretecek kaynakları var, ama daha çok kar elde etmek için bunu yapmıyorlar. yine adamın çocuk işçi kullanmasının suçlusu biz değiliz bence.
0
roket adam
(02.02.23)
@roket, şirketler ve devletler de bireylerden oluşuyor. ben nasıl "daha ucuz" ya da "daha f/p" olsun diye buna göz yumuyorsam, şirketin hissedarı / çalışanı da daha çok para kazanmak için bu yola giriyor, devlet görevlisi de rüşvetini alıp bu duruma izin veriyor vs.

sonuçta hepimiz kendi faydamıza bakıyoruz.

kirlilik konusunda da öyle. biri çıkıp daha pahalı ama temiz bir ürün yapsa bile ben daha ucuz diye kirli olanı tercih edebilirim. politikacılar da kirlenmesine izin verir (vermezse gdp düşer, işsizlik artar, rüşvetinden olur vs), şirket yöneticisi zaten kirliden daha çok para kazanıyorsa ona yönelir.

burada bu kirliliğin (ya da köleliğin) maliyetini bi tarafın üstlenmesi lazım.

şirket üstlense kârı düşer. belki kâr edemez, kapanır.
ben üstlensem daha pahalı olur, yaşam standardım düşer.
politikacı üstlense, pahalılığı bana yansıtacağı için oy kaybeder.

ama kölelik ya da kirlilik konusunda en büyük risk altında olan benim. şirket sahibi zengin, politikacı da imtiyazlı. onlar kendini kurtarır, biz ortada kalırız. yani suçluluk veya sorumluluktan ziyade hangi partinin daha çok etkileneceği konusu da mühim.
0
plutongezegendegilmi
(03.02.23)
(5)

daire vs dukkan kirasi

dunal
Standart mutevazi bir mahalle dusunelim. Bu mahallenin ana bir caddesinde market, tekel, bufe, firin, petshop, noter gibi tipik dukkanlar var. Bu mahallede, cadde ustu bitisik nizam eski tipik bir bina olsun. Bu binadaki ara kat 70-80m2 kucuk bir 2+1 dairenin kirasi ile bu binanin zeminindeki benzer
Standart mutevazi bir mahalle dusunelim. Bu mahallenin ana bir caddesinde market, tekel, bufe, firin, petshop, noter gibi tipik dukkanlar var. Bu mahallede, cadde ustu bitisik nizam eski tipik bir bina olsun. Bu binadaki ara kat 70-80m2 kucuk bir 2+1 dairenin kirasi ile bu binanin zeminindeki benzer metrekaredeki kucuk bir dukkanin kirasinin orani sizce kac olur?
0
dunal
(31.01.23)
Turkiyede kiraci ile ugrasilmaz demeye geldim. Vazgec gitsin.

Mutevazi mahalle ise, ticari gucu yok ise. Dukkanin zemin kat daire parasi olmasini beklerim. Gerci ticari vs meskeni hesaba katmamis oluyorum.

Ama atiyorum taksim ise dukkna belki 10 kat degerli
0
camussar
(31.01.23)
Bir buyuksehirde buyuksehir icin mutevazi fakat mahallenin ana caddesi.
0
🌸dunal
(31.01.23)
dükkandan kira almak 1-2 yıl sonra sıkıntı olur. esnaf çirkefleşir bu konuda. kendinizin de orada esnaf ya da her dakka başında duran olmanız lazım.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
bahsettiğin yerde 1:1 olur.
0
malheiros
(01.02.23)
Caddenin potansiyeline göre değişir, ama asla daire fiyatına yakın olmaz. En az 2-3 kat olur, caddeye göre bu 10 katı bile aşabilir.
0
John Bloor
(01.02.23)
(4)

Yüksek kafeinli kahveler

Kaleci Saçlı Forvet
Yani bu kahve çekirdeği dediğimiz şey içine istediğimiz bir şeyi koyup üreteceğimiz bir şey değil malum, normalde çekirdeğin kafein miktarı neyse o ama bu yüksek kafeinli kahveler nasıl oluyor acaba? Misal eleman "normal filtre kahvenin 100 gramında 500mg kafein varken bizimkinde 1000mg var" diyor,
Yani bu kahve çekirdeği dediğimiz şey içine istediğimiz bir şeyi koyup üreteceğimiz bir şey değil malum, normalde çekirdeğin kafein miktarı neyse o ama bu yüksek kafeinli kahveler nasıl oluyor acaba? Misal eleman "normal filtre kahvenin 100 gramında 500mg kafein varken bizimkinde 1000mg var" diyor, nasıl oluyor bu? Ha açıklamayı okuyorum "bunlar harman kahveler o yüzden kafein oranı yüksek" gibi şeyler diyor ama bu da inandırıcı değil abi "bi kahve çekirdeğinde 1 birim diğerinde 3 birim var biz bunları harmanladık 2 birim kafein elde ettik" diye bir şey olması mantıklı değil çünkü, zira ben o zaman gider 3 birim kafein içeren çekirdekten alır içerim niye 2 birim kafein içeren harman kahveyi alayım. Nedir bunun mantığı? Bana biraz kolpa geliyor bu çünkü. Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.01.23)
Robusta kullanıyorlar hocam. Robusta tipi kahve arabicalara oranla çok daha fazla kafein içeriyor. Ama berbat, lezzetsiz şeyler. Amaç bol kafeinse tamam ama yoksa cidden damaga ve mideye eziyet. Arabicalarda ortalama %1.5 robustalarda %2.7 mg kafein var.
0
sen de git sen de unut
(31.01.23)
Böyle düşününce nedeni mantıklı geldi.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(31.01.23)
daha çok kutusunu siyah boyayıp adını sert koyuyorlar. kahve işi de kadınların (ve kadınlarla aynı zevkleri taşıyan erkeklerin) üzerinden yürüyor. eh orada da konu %99 algı, ambiyans, güncel tabiriyle vibe'lar olduğu için oradan yürüyor. yoksa tadını bilip tanıyıp ayırt ederek kahve içen yok gibi bir şey. zaten türkiye'de kavrulduktan sonra hemen alabileceğiniz bi kahve yok yani hepsi bayat. kahvenin kavrulduktan sonra birkaç gün içinde çekilmesi çekilince hemen yapılıp içilmesi lazım.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
@sert tadını ayırt edebilen çokça insan var :)
Türkiye'de çok iyi kavurucular var, Avrupa'daki gayet sağlam tedarikçilerden alım yapıyorlar, direkt trade yapanlar da var :) gayet 2022 hasat çekirdekler satılıyor şu an. Sca skorları 85+ cokca cekirdek var. Belki yanlış yerlerde arıyorsunuzdur iyi kahveyi.

Kahve, kavrulduktan hemen sonra içilmez.(istisnai ve bilinçli durumlar hariç) Degassing denen bir sürecin işlemesi gerekli. Bu süreç çekirdekten çekirdeğe ve kavurucunun stiline göre değişir. Bazı cekirdeklerde 7 gün olurken bazı çekirdekler 20 25 gün beklemeye ihtiyaç duyar ve sonrasında top noktaya gelir.
0
sen de git sen de unut
(31.01.23)
(13)

kadınlar erkekleri genelleyince seksist oluyorlar mı?

duyurukullanıcısı
bütün erkekler öküzdürbütün erkekler şerefsizdirbütün erkekler x'tirbütün erkekler y'dirfalan derlersebu seksist bir düşünce diyebiliyor muyuz?geçen benim bir kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar dedim.çok seksist oldu bu dedi biri.
bütün erkekler öküzdür
bütün erkekler şerefsizdir
bütün erkekler x'tir
bütün erkekler y'dir

falan derlerse

bu seksist bir düşünce diyebiliyor muyuz?

geçen benim bir kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar dedim.
çok seksist oldu bu dedi biri.
0
duyurukullanıcısı
(31.01.23)
abartmış. ortada bir seksistlik yok.
0
jelly bear
(31.01.23)
Seksizm herkes için seksizm ama seksizmden kim daha çok zarar görüyorsa onun için daha da seksizm.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.01.23)
Seksist diyip dememek bir yana, söyleyenin çift haneli IQ puanına sahip olduğunu söyleyebiliriz. Feminist olacağım derken feminazi olmuş bir kezbanın cümleleri de diyebiliriz.

Ayrıca kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar deyince neden seksist olunuyor onu da çözemedim. Benim bir erkek arkadaşım var mesela, çocuk çılgın kurbiye yapıyor ve zaman zaman arkadaş ortamlarında bunun mevzusu da oluyor. Bugüne kadar bu yüzden kimse kimseye seksist demedi. Mesele kadın bireyin kurabiye yapıyor oluşuysa, yine karşı tarafta ağır bir eziklik kokusu alırım ben.
0
gallienus
(31.01.23)
"bir kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar" dediniz ve seksist dediler? çok saçmaymış, bunda ben seksist bir şey göremedim.

ayrıca bütün erkekler x'tir y'dir demek de bütün kadınlar x'tir y'dir demekle eşit düzeyde seksist.
0
nimberjack
(31.01.23)
"geçen benim bir kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar dedim.
çok seksist oldu bu dedi biri."

Ota, kakaya duyar kasan biri sanırım. Muhabbeti kesiniz. Hiç tahammül edemiyorum böylelerine. Bizim iş yerimizdeki insanların da çoğu böyle. Sohbet edilmiyor, 2 cümlede bir durdurup düzeltmeye ve duyar kasmaya çalışıyorlar.
0
Cesario
(31.01.23)
kurabiye hikayesi değil fakat üstteki genellemeler de seksist
0
freebird5406_2
(31.01.23)
"Erkekler hep böyle" diyebilirsin ama "kadınların bir kısmı şöyle olabiliyor" diyemezsin. Çünkü dediğin anda kralının yanına bayır aşağı dört nala koşan Eomer'in yanındaki atlılar gibi bir anda gelip laf eden a*cılar ve meriçlerle dolu Dünya. Şu an özellikle internette ve büyük şehirlerde feminazi akımı hüküm sürüyor.


"geçen benim bir kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar dedim.
çok seksist oldu bu dedi biri."

Bu bağlantıyı nasıl kurmuş acaba?
0
nawar
(31.01.23)
“Bütün erkekler x’tir” genellemesi seksisttir kesin bir şekilde.

Arkadaşınız ise olayı “kadınlar güzel yemek yapar, erkekler yapamaz” ekseninde yorumladığı için öyle dedi muhtemelen. Fakat saçma olmuş, seksistlik falan değil bu.
0
ruhen hastayim ben
(31.01.23)
Onu diyen ile muhabbeti kesmek lazım.
0
logisticsmanager
(31.01.23)
"geçen benim bir kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar dedim.
çok seksist oldu bu dedi biri."

Bu çok saçma. Kız arkadaşınızla ilgili bir şey paylaşmışsınız bunun seksistlikle alakası yok.

Yine de erkeklerin kadınları genellemesi ile kadınların erkekleri genellemesi arasında bazı durumlarda bir fark olduğunu düşünüyorum. Mesela internette tam şu an karşılaştığım bir konuşmada bir kadın büyük memeleri olduğu için erkeklerin ona çok baktığını ve taciz ettiğini söylüyordu. Başka bir kadın da küçük memelerin olsa bile erkekler taciz edecek bir şey buluyor diyordu. Bu konuşmaya bir erkek gelip, bütün erkekler böyle değil neden hepimize bok atıyorsunuz diye girdi. Bence bu da saçma. Yeterince erkek bu şekilde davranıyor ki her kadının böyle bir hikayesi vardır. Bunun hakkında konuşurken duyabilecek her erkeğin duygularının korunması ile uğraşmak sadece konuyu bulandırır. Bilmiyorum benim görüşüm böyle.
0
peki madem
(31.01.23)
soylediginiz seksist degil.

seksizim nedir, seksizim cinsiyetciliktir, dolayisiyla kadinlar iyi yemek yapmalidir, kadinlar cocuk bakmalidir cinsiyetci bir soylemdir, ayni sekilde erkekler para kazanmali ve ailesini gecindirmelidir de cinsiyetci bir soylemdir.

feminizmin amaci, eksi sozlukteki ve buradaki cehaleti bir yana birakirsak, her iki cinsiyete karsi da bu tur soylemlerin sona ermesi ve insanlarin diledigi gibi yasayabilmesidir. Nasil ki 'kadinlar yemek yapmalidir, x yasinda evlenmelidir, evin icindeki islerden onlar sorumludur' gibi cinsiyetci soylemlerin altinda eziliyorsa, erkekler de 'erkekler duygularini gostermez, aglamaz, para kazanir, gucludur, evde oturup cocuk bakmaz' gibi soylemlerin altinda eziliyor. Her iki cins de farkli yerlerden yasamlarini belli bir kaliba uygun yasamak zorundaymis gibi hissediyor. Halbuki cocugu olduktan sonra 1-2 sene izin alip cocuguna bakmak isteyen erkekler oldugu gibi, direk calismaya donmek isteyen kadinlar da var. Dolayisiyla ataerkil dusunce tarzi her iki tarafi da zorluyor aslinda. Iki taraf da toplum baskisi yuzunden diledigi gibi yasayamiyor. herkes kendi isine baksa ve birbirini yargilamayi kesse epey mutlu toplumlar oluruz bence.

neden kadinlara karsi cinsiyetci soylemlere daha cok sesimiz cikiyor? cunku kadinlara karsi ayrimcilik cok daha sistematik ve daha fazla, daha cok zarar goruyorlar, ayni isip yapip cok daha az para kazanmaktan tutun, ev islerinin gorunmez masrafini ve emegini kimsenin sallamamasina kadar, kadinlara dogrudan gorev atfedilmesine kadar, kadinlarin secme secilme hakkini her ulkede cok gec almalarina kadar vs. vs.
Ancak ataerkil dusunce, her iki cinsi de belli kaliplara sikistirip potansiyellerini kullanmalarinin ve diledikleri gibi yasamalarinin onune geciyor.
0
kassiopeia
(31.01.23)
ne münasebet.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
seksizm-cinsiyetçilik: bir cinsiyetin herhangi bir konuda diğer cinsiyetten üstün oldugunu söylemektir.

bir insanın cinsiyetini söylemek, onu kadın veya erkek diye nitelendirmek cinsiyetçilik değildir. bu konunun cılkı çıktı. cahil cühela insanlar ağzımızdan herhangi bir cinsiyet belirten bir şey duyunca seksist diyorlar. halbuki alakası yok
0
abelardo
(31.01.23)
(7)

Sarımsak saç çıkarıyor mu

KUCO
saçkıran'a filan iyi geliyor mu mesela, deneyiminiz duyumunuz var mı bu konuda
saçkıran'a filan iyi geliyor mu mesela, deneyiminiz duyumunuz var mı bu konuda
0
KUCO
(31.01.23)
Sakal ya da saç kıran çıkan bölgeye sarımsak dişini ortadan kesip sürüldüğünü duydum, ama işe yarıyor mu bilmiyorum.

Fakat ben bu tür şeylere hep şöyle yaklaşırım, bu kadar büyük bir ihtiyaç ve milyarlarca insan her şeyi sürüp denemiştir. Kesin bir fayda olsa herkes tarafından bilinir zaten. Bilimsel bir bilgi olarak literatüre de geçer bence.
0
John Bloor
(31.01.23)
Sarımsak yanığı diye bi arat hocam sen.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.01.23)
Yarıyor. Berber, babama sakal kıran için önce ilgili bölgeyi kanatıp sonrasında sarımsak sürdü. Sonrasında sakal tekrar çıktı.
0
piotr
(31.01.23)
Geçen yıl sakalımda kıran çıktı berber fark etti ve sarımsak sürmemi söyledi. İyice sür biraz kızarsın, deri tahriş olsun iyice demişti. Birkaç gün boyunca dediği gibi yaptım, sonrasında da şehir dışına çıkmam gerekti devam edemedim. Zaten iyice de yara olmuştu, iyi bastırmışım sürerken heralde, o durumda tekrar sarımsak sürmem zordu zaten. Neyse birkaç ay içinde bölgede tekrar sakal çıktı. Ama pat diye hızlıca olmuyor, berber de demişti zaten birkaç ay sürer eski haline dönmesi diye.
0
gallienus
(31.01.23)
literatüre geçse bile literatür derya deniz, herkes literatürü yalayıp yutmuyor. bugün ortalama doktorun tedavi ettiği bir hastalığa muhteşem tedavi bulunsa ortalama doktorun öğrenmesi 20 yıl sürüyor. özellikle böyle "home remedy" tarzı şeylerle tıp camiası pek ilgilenmiyor. "soğuk hasta etmez" diye geziyorlar, soğuğun hastalığa kapı açan belki 10 farklı şeye kapı açtığını söyleyince "evet ancak tek başına soğuk hastalığa sebep olmaz" gibi kontrollü laboratuar ortamında geçerli kelime oyunları yapıyorlar. halk ise pratik günlük yaşam içinde şunu biliyor: üşümek hasta eder, ıhlamur iyi gelir.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
Bende bir kere saç kıran illeti olmuştu. Kafamın belli bölgelerinde bozuk 1 lira büyüklüğünde kellik olmuştu. Ninem sarımsagı kesip bir süre o bölgelere sürüp o bölgelerden yeniden saç çıkartmışlıgı eski haline getirmişligi var
0
limonlu eksi
(31.01.23)
Sackiran bir tur mantar hastaligi, sarimsak da bir antibiyotik. Dolayisiyla mantara iyi gelir. Mantari tedavi ederseniz de mantar sebebiyle dokulen saclar geri cikar.

Ama ozellesmis antibiyotik ya da antifungal kremin daha etkili olmasi yuksek olasilik, en guzel bir cildiyeci ile gorusmek.
0
sertac akin
(31.01.23)
(7)

Elbise önerisi

sacrilegious
Çekirdek aileler arasında evde yapılacak olan isteme ve yüzük takma eventi için uzun kollu elbise öneriniz var mı?https://ty.gl/79ovwabnc1Şunu bulmuştum arkadaşlar çok sade olacağını söyledi. Bilemedim. Elbise önerisi rica ediyorum. Teşekkürler
Çekirdek aileler arasında evde yapılacak olan isteme ve yüzük takma eventi için uzun kollu elbise öneriniz var mı?

ty.gl
Şunu bulmuştum arkadaşlar çok sade olacağını söyledi. Bilemedim. Elbise önerisi rica ediyorum.

Teşekkürler
0
sacrilegious
(31.01.23)
tam tersi çok gereksiz süslü...
0
sert siyah krom
(31.01.23)
Çay tabaklarına konulan kağıtlara benziyor www.hepsiburada.com
0
Kahvedesu
(31.01.23)
2-3 avm gezince illa bi şey bulursun. hem görerek deneyerek al ayakkabınla falan...
0
sert siyah krom
(31.01.23)
Buna çok sade diyen arkadaşların süslü anlayışını gerçekten merak ediyorum. Çok kalabalık ve hareketli, ev içi bir etkinlik için aşırı bence de.

8-10 sene sonra bakıp "yahu ben niye böyle bir şey giymişim" dememek için klasik modellerden şaşmamanızı önereceğim.
0
kobuzchu kiz
(31.01.23)
Öncelikle " bu mu sade" demek istiyorum. Ya i böyle uzun kabarık tüllü etekli model değil diye mi sade bulmuşlar anlamadım. Fazla hareketli bir elbise.odamdaki perdede bile bu kadar güpür yok. Evdeki bir isteme yüzük takma için sade abartısız bir saten elbise kafi bence
0
yazdonumu
(31.01.23)
kötü bir elbise. sade değil, gelinlik gibi bir şey. şık, elegant bir şeyler bak.

shop.mango.com

shop.mango.com
shop.mango.com
shop.mango.com
shop.mango.com
shop.mango.com

www.massimodutti.com
0
gabe h coud
(31.01.23)
Ben de bunu önermeye gelmiştim.

ty.gl

Siyah ince kemer ile okulda giymiştim gerçi :D Ama bu tür elbiseler her yerde giyilebilir sadelikte ve şıklıkta geliyor bana. Söz için siyah uygun mu onda kararsızım.

Kısa bir araştırma yaptım, eğer taşıyabilecekseniz şu elbise daha uygun gibi:

ty.gl
0
ruhen hastayim ben
(31.01.23)
(10)

is degisikligi ve linkedin

in vino veritas
yeni bir ise basladiginizda linkedin hesabinizi hemen guncelliyor musunuz? yoksa bir sure bekliyor musunuz? raconu nasildir bu islerin?
yeni bir ise basladiginizda linkedin hesabinizi hemen guncelliyor musunuz? yoksa bir sure bekliyor musunuz? raconu nasildir bu islerin?
0
in vino veritas
(31.01.23)
Raconu bilmiyorum ama ben danışmanlık gibi takıldığım için aldığım işin sonuna doğru yazıyorum. Yani gidişatı ve sonucu garantilediğimde direkt ekliyorum. Genelde millet hemen güncelliyor ve tebriks falan aşamaları başlıyor. Millete, sektöre kısa yoldan yer değiştirdiğinin bilgisini vermek gibi.
0
halboyle
(31.01.23)
Ben güncelliyorum ama raconu nasıldır, millet nasıl yapıyor bilmiyorum.
0
marsli gocmen
(31.01.23)
Ben hiç yapmamışım
0
gabe h coud
(31.01.23)
gıcık bir ik yoksa veya yönetici, gerek yok. benim hala eski şirket duruyor. insanların bilmesine gerek yok şirketimi
0
ShadowOfMoon
(31.01.23)
yeni ise basladiktan 2-3 gun sonra yapmistim.
0
sanal uyku
(31.01.23)
en son is degisikligimde guncellemem icin email geldi HR'dan, hatta ne yazmam gerektigine dair detay bile vardi.

not: yurtdisi
0
cooperr
(31.01.23)
Genelde 2 hafta sonra değiştiriyorum.
0
ir10
(31.01.23)
uzun süredir iş değiştirmiyorum ama değiştirsem deneme süreci bitmeden paylaşmazdım sanırım.
0
nuisance
(31.01.23)
hayır ve genelde profilde paylaşmıyorum. bir iş yerinden 2 hafta sonra ayrılmıştım ondan sonra bıraktım.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
raconu yok bu işin. ben tercihen 1-2 ay beklemeyi seviyorum ama bazı şirketler sosyal medyada daha agresif oldukları için iş başı yapar yapmaz eline bir döküman seti sıkıştırırlar bunların içinde Linkedin'de vs kullanılacak materyaller de yer alır ve senden işe başlar başlamaz bunları paylaşmanı beklerler. bu zorunluluk değildir tabii ama heyecan diyelim, onlar heyecanlılar, senin de heyecanlı olmanı beklerler.
0
cedric tweedledee
(31.01.23)
(8)

2ghz 5ghz sinyaller

karayel
2gzh yi kapatıyor musunuz?benim evde 2ghz ye bağlanan hiçbir cihaz yok. hepsi 5ghz, açık kapalı kalmasının bir faydası olur mu?
2gzh yi kapatıyor musunuz?

benim evde 2ghz ye bağlanan hiçbir cihaz yok. hepsi 5ghz, açık kapalı kalmasının bir faydası olur mu?
0
karayel
(30.01.23)
Hayır hiç bir faydası olmaz. 2ghz uzun menzilli sinyallerdir. Uzak mesafeden baglamanız gerektiği zaman 5ghz ile baglantı bile kuramazken 2ghz ile çayır çayır baglanırsınız. Onun dışında bir faydası olmaz
0
limonlu eksi
(30.01.23)
5ghz'yi kapatıyorum.
0
sert siyah krom
(30.01.23)
2ghz'in menzili daha yüksek diye biliyorum. 5ghz bazen uzak odalara, balkona erişmeyebiliyor. 2ghz'e bağlanmak durumunda kalabilirsiniz.
0
mungojerry
(30.01.23)
kapatmıyorum.
0
jelly bear
(30.01.23)
Genel ve pratik bir bilgi olarak, 2ghz yaklaşık 2 duvar geçebilen sinyallerdir. Fakat 5ghz genelde 1 duvar geçemez veya sorunlu olur.

Test edin, deneyin. 2ghz kapatınca sorunsuz kullabiliyorsanız, hiç düşünmenize gerek yok ve kapatın gitsin.
0
alfired
(30.01.23)
Akıllı ev ürünlerinin neredeyse tamamı 2.4 ghz kullanır. Bu tarz cihazlarım yok ve olmayacak diyorsanız kapatabilirsiniz benim örneğimde imkansız.
0
ned flanders
(30.01.23)
robot süpürgem 2.4’ten çalışıyor sadece. öyle olmasa ve 5 her yerden çekiyor ise 2.4’ü kapatırım evet.
0
roket adam
(30.01.23)
5ghz kullanıyorum. evin içinde her yerde çekiyor. akıllı tv falan da hep 5ghz. evden kapıdan dışarı çıksam bile 5ghz bağlantısı anında kopuyor. ki modem dış kapıya çok yakın. 2ghz apartmanın içinde bile hala çekiyor inerken falan. 2ghz hiç kullanmıyorum ama kapatmadım da. ikisi de aktif durumda gözüküyor wifi aramasında. 5ghz kullanıyoruz biz. çünkü en az 2-3 kat daha hızlı internet veriyor benim altyapımda.
0
debian
(30.01.23)
(9)

İngilizce Haber Siteleri BBC ve CNN gibi (Dünya'yı takip etmek)

put it in your appropriate place
BBC ve CNN'den hangi Haber sitelerini takip ediyorsunuz? Amaç sadece İngilizce'yi takip etmek değil, ayrıca Dünya'da ne olup bittiğini öğrenmek için.
BBC ve CNN'den hangi Haber sitelerini takip ediyorsunuz? Amaç sadece İngilizce'yi takip etmek değil, ayrıca Dünya'da ne olup bittiğini öğrenmek için.
0
put it in your appropriate place
(30.01.23)
Bild okuyorum her gün. İngilizce için de Washington Post yazıları biraz daha iyi.
0
dissendium
(30.01.23)
guardian'ın dili daha sade ana dili ingilizce olmayanlar için mantıklı.

yabancı basını takip ederken salt tek bir yere bağlı kalmıyorum ben. sonuçta meda hiçbir yerde bağımsız değil. sahiplerinin sesi hepsi günün sonunda.

le monde(fr)
guardian(ing)
aljazeere(ing)
takip ediyorum genelde.

yeni başlayan biriysen wsj ve nyt önermem ağır bir dil kullanılıyor moralini bozabilir anlamayınca.
0
pardus
(30.01.23)
site takip etmiyorum. twitter'da bu saydığın sitelerin hesaplarını takip ediyorum. reddit'te de belli subredditleri takip ediyorum. çoğu şeyden haberim oluyor.
0
false pretension
(30.01.23)
CNBC'den bakiyorum ben genelde ama tabii ki oradaki anlati finans odakli oluyor. Onun haricinde genel gundem olarak facebook'ta guardian'in sayfasi dusuyor feed'ime, oradan bakiyorum.
0
hot potato
(30.01.23)
Bloomberg (TR olan değil).
0
alfired
(30.01.23)
Twitter’da çok kaynak var.
0
but that was just a dream
(31.01.23)
O medya da kendi patronunun atvsi halktvsi. Gerçeği yazmıyorlar. Bu yüzden Amerikalı seni kürtlere toplama kamplarında soykırım yapan ışidci bir selefi zannediyor. Çok merak eden için dendiği gibi twitter paylaşımları var. Kendi devletinde ne döndüğünü çözmüş kişilerin tvitlerini okursun en fazla. ben şahsen kendi ülkemde ne döndüğünü anlamış değilim. anlamaya da çalışmıyorum it izinin it izine karıştığı ortamda at aramaya çalışmıyorum. Boşver en güzeli sen haram yemeden şerefinle yaşamaya bak bence. Gerisi zaten sen bilsen de bilmesen de bir şey değişmiyor.
0
Batuhanolabilir
(31.01.23)
moon of alabama
fisted by foucault (substack)
unz.com
takimag
vdare
steve sailer'ın yazdığı her şey
0
sert siyah krom
(31.01.23)
BBC ve CNN aracılığıyla dünyayı takip etmek A Haber'le TR gündemini takip etmek gibi bişey. Hiç okumasan en azından yanlış bilmezsin.

En güzeli Twitter'da belli bi konuyla ilgilenen "bağımsız" kişileri bulup onları takip etmek. Bi de haber değil de "köşe yazısı" kıvamında yazılar için substack önemli, fisted by foucault çok güzel @sert siyah krom'un da dediği gibi. Steve sailer da twitter'cı, kendisini değil de onu RT edenlere bi göz atabilirsin. Kendisi çok bayık yazıyor.

Bonus: Twitter hesaplarına örnek:

twitter.com
twitter.com
twitter.com
twitter.com
twitter.com
twitter.com
0
plutongezegendegilmi
(31.01.23)
(20)

Haksız mıyım?

personaa
Şimdi uzaktan ilişki yürütüyorsunuz iş sebebiyle ayrı yerlerdesiniz sevgilinizle. Kısıtlı vakitte görüşebiliyosunuz. Tatil planı yapıyorsunuz sapancaya. Tatile gitmeden önce bi işiniz var ondan istanbula uğramanız lazım.izmir istanbul arası yol var yani. sevgiliniz size hiç sormadan, bi abisi ve eşi
Şimdi uzaktan ilişki yürütüyorsunuz iş sebebiyle ayrı yerlerdesiniz sevgilinizle. Kısıtlı vakitte görüşebiliyosunuz. Tatil planı yapıyorsunuz sapancaya. Tatile gitmeden önce bi işiniz var ondan istanbula uğramanız lazım.izmir istanbul arası yol var yani. sevgiliniz size hiç sormadan, bi abisi ve eşini olaya dahil ediyor diyor ki onları da ist bırakalım geçerken. Size hiç sormadan planı en son size söylüyor. Sinirlenmekte haksız mıyım? Sonuçta kısıtlı bi vaktimiz var ve ben tatile yayıla yayıla gitmek istiyo da olabilirim her gün görüşen çiftler değiliz ki biz? Sinirlendikten sonra yaptığı açıklama da kızlarını göremiyorlar zaten maddi durumlar sebebiyle, bizi de bırak dediler kıramadım. Ben de zaten başka yaptığı şeylerin birikimiyle ciddi patladım. Şuan sinirlenen ben olduğum için kendisi suçlu hissettiriyor beni. Sizce sinirlenmekte haksız mıyım
0
personaa
(30.01.23)
haklısın bence. aşırı derecede düşüncesizce bir hareket.
0
roket adam
(30.01.23)
Haklısın bence de. Ya da biz fazla takintiliyiz
0
abuzer
(30.01.23)
bence o kadar da abartılacak bir şey olmayabilir.
evet, elbette sorması çok daha iyi olurdu da, maddi sebeplerden kızını göremeyen abisi, "bizi de bırak" dediklerinde, "hayır bırakamam" mı diyecek?
o da ayrı saçma olurdu.

zaten gideceğiniz bir yol bu.
arabayla toplasanız beş saat sürüyor, yani tatile davet etmiş gibi davranmak biraz abartılı bence.
şu ekonomik ortamda insanlar çocuklarını görmek istemiş, keyif yapmak için işgüzarlıktan yapılan bir şey değil.
0
blatta hiberna
(30.01.23)
haklisin bence de. "ne var ki bunda idare et iste" diyenler olacaktir ama ben hic hoslanmam zorakiden.
0
hot potato
(30.01.23)
Blatta hiberna, abisi öz değil tanıdığı sevdiği bir abi yanlış anlaşıldıysa eğer
0
🌸personaa
(30.01.23)
yine de siz, "hayır gelmesinler" diyebilecek miydiniz?
ya da siz bunu deseniz de, o buna ses çıkartmadan "tamam" diyecek miydi?

tatile gideceğinden haberi olacak kadar yakın biriyse öz veya üvey veya tanıdık fark etmez ki.
özet olarak, "giderken bizi de bırakıverin" diye rica etmişler, o da kıramamış.
tatilinize engel olan bir şey yok ki, o süre zaten yolda geçirilecek.

yani siz de aynı şekilde tatil planınızdan önce iş için istanbul'a uğruyorsunuz.
sizin işiniz önemliyse, onun da tanıdığı abisi onun için önemli olabilir.
"tatile gideceğiz, ne istanbul'u, ne işi şimdi? yolu uzatıyorsun" demiyorsa, siz de abiyi götürüverin arka koltukta.
ilişkiler karşılıklı çabayla yürüyor.
0
blatta hiberna
(30.01.23)
haksız sayılırsın, hayatı bu kadar bireysel yaşamak istiyorsanız ilişki de yürütmeyeceksiniz.
0
nuisance
(30.01.23)
Haklsınız, sorması gerekirdi. İlişki karşılıklı çabayla yürüyor, doğru. Tam da bu yüzden size önceden haber vermesi gerekiyordu.
0
pispinti
(30.01.23)
El iyisi denen tabir varya hani ayıp kaçacak farkındayım ancak herkesin yardımına koşma gibi bi zorunluluk yok bence. Çok zorunlu olmadığı sürece ben yapayalnızken kimseden yardım istemeden bir şeyler hallediyorum. Mesela kredi kartıyla yol paramı ödüyorum. Benim babam çok el iyisi bir insan travmatik derecede, o tarz hareketler benim canımı sıkıyor. Önce bana sorması gerekmez mi? Aynı şekilde arkadaşıyla plan yaptı diyelim. Beni çağıracaksa arkadaşına söylemeli öncelikle bence doğrusu böyle değil midir?
0
🌸personaa
(30.01.23)
Bireysel takılan karşı taraf +3

Hayır diyememesini anlarım, bazen spontan gelişir böyle durumlar. Ama en azından bir mahcubiyet ve "idare edelim" ricası hoş olur.
Yine de istemiyorsa partner, "x'in teyzesi de gelecekmiş" şeklinde bir bahane söylenebilir abiye.
0
abuzer
(30.01.23)
Haklısın, buz gibi haklısın. Hayatını nasıl yasayacağını sen belirlersin, bireysel de olabilir asosyal de olabilir. Burada önemli olan bu değil, sevdiğinizin bunu düşünmemesi. Hele ki özlem varken böyle çer çöp az olan zamanı gaspediyorsa ben de sinirlenirdim
0
her giriste sifresini unutan adam
(30.01.23)
Valla araba kimin, kim kullaniyor arabayi orasini anlamadim ben. Eger araba sevgilininse ve o kullanacaksa yaptiginda pek bisey yok, bazen oyle emrivaki gelisebiliyor olaylar. O gibi durumda 'dur bi sevgilime sorayim' demek kolay olmayabiliyor.

Yok araba seninse ve sen kullanacaksan sen haklisin. Cunku o durumda 'dur bir sevgilime sorayim' demek direkt kabul etmekten daha kolay.
0
j r r tolkien hayrani
(30.01.23)
Sonuna kadar haklısın. Emrivaki yapılacak hukuk anca evlendikten en az 10 yıl sonrasıdır diye düşünüyorum. Emrivaki öyle bir şey. Ben hâlâ kend anneme emrivaki yapamam. Hakkı var çünkü, ne münasebet yani. Haklısın.
0
muhayyer divan
(30.01.23)
neye sinirlendiğini bilmiyorsun bence;

sinirlenmenin sebebi saygısızlık yapıldığını düşünüyorsun. eğer sorulsaydı zaten kabul edecektin, bir iki dakika düşünecektin, belki şakasına yolu bölüşürüz diyecektin, pazarlık yapma, kuralları belirleme şansın vardı.

bu tür durumlarda en güzel tepki aslında biraz sessiz kalmaktır, kısa kelimeler kullanmak, iletişimi azaltmak gibi davranışlarla karşı tarafa yaptığı şeyin bir sonucu olduğunu göstermiş olursunuz. bağırmanın çağırmanın, tehdit etmenin, ültimatom vermenin bir faydası yok. tam aksine sinirlenip bağırdıkça daha da artar.

Bu olay artık bir şekilde bağlanacak, o sizin bileceğiniz iş. bundan sonrasında kavga etmeyin, bağırmayın çağırmayın, laf sokmayın. çok içinizden geçecek çok fırsatlar çıkacak karşınıza bunlar için ama yapmayın, iletişimi biraz azaltın sadece, her şeyden bahsetmeyin falan.
0
selam
(30.01.23)
Ben de aşırı sinirlenirdim.
Hayir diyemezsin anlarim da hemen ardindan hsber verirsin boyle böyle bir durum oldu evet demek zorunda kaldım diye. Son dk soylemezsin yani.
0
stavro
(30.01.23)
Haklısın ama abartmaya gerek yok, olur böyle şeyler, başbaşa da kalırsınız yani bu son görüşmeniz değil sonuçta.
0
turuncu tonlarda
(30.01.23)
blatta hiberna +1 +1 +1

önceki şeylerin birikimiyle ciddi patladım falan hele en büyük hata. önceki şeyleri önceden söyleseydiniz? şimdi karşı taraf da pireyi deve ettiğinizi düşünüyor haklı olarak. madem kısıtlı vakit zaten yayıla yayıla gitmeyeceksiniz istanbul izmir yolunu, otobandan 4 saatte patlatacaksınız. kaldı ki siz izmirden sapancaya doğrudan gitmek varken istanbul diye bi şey çıkarmışsınız (dönüşte olsa neyse) ona bir şey dememiş karşı taraf. yaptığınız kıymet bilmezlik, ayrıca çevresine iyilik yaptı diye böyle kızıp bağıracaksanız hem sizden hem çevresinden soğur, ona zarar verirsiniz... seviyorsanız yapmazsınız, sevmiyorsanız da bitirin gidin böyle şeylerle zarar vermeyin.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
blatta hiberna ve sert siyah krom +1 +1 +1
bu kadar sinirlenmekte haksizsiniz.
0
65 derece
(31.01.23)
bu mevzu o kadar eşimin yapabileceği bir şey ki daha okurken tetiklendim. kızım doğduktan sonra ailecek gittiğimiz ve ev kiraladığımız ilk tatilimizin ertesi gün kiraladığımız ev 2+1 diye abisi, yengesi, annesi, teyzesi ve 3 çocuğu damlamıştı siz çocuğu yanınıza alırsınız biz öteki odada ayak bacak yatarız diyerek lol :D sonra ben yaz tatilinde evimde rahatça yatıp kalkıp çocuğumu emziremeyecek miyim diye arıza çıkarınca eşim kaldığımız yerin üst katını onlara tutmuştu, ben ücretsiz izinde ve tek maaşla dişten tırnaktan arttırıp tatile gelebilmişken tatil masrafımız onların kirası ve mutfak masrafıyla durduk yere 3e 4e katlanmıştı. durduk yere sanki biz onları evimize davet etmişiz gibi davranıp hiçbir masrafa ortak olmadıkları gibi sürekli eşimi bizi çay bahçesine götür, bize dondurma al vs diye de darlamışlardı çünkü.

sevgiliniz de muhtemelen böyle biri, ille aile olması gerekmez hiç tanımadığı yoldan geçen biri bile bir şey istese acaba şu an kullanılıyor muyum, enayi yerine koyuluyor olabilir miyim diye düşünmeden varını yoğunu ortaya koyuyor. iyi biri belli ki, ama birlikte yaşayanı yoruyor, çeken bilir eşim sürekli ortaya atladığı için elalemi memnun etmek adına maddi manevi nelerden taviz verildiğini. o yüzden önceki olayların birikimini ve patlayışı da çok iyi anlıyorum.

siz belki açacaktınız son ses müziği, canınız istediği yerde durup yemek yiyecektiniz, kenara çekip manzara izleyecektiniz, öpüşe koklaşa, romantik sohbetler eşliğinde gidecektiniz. hayatınızda ilk kez göreceğiniz insanların yanında rahat olamayacaksınız, kötü bir başlangıç olacak ama sevdiğinizle ömür geçirecekseniz bu ne ilk ne de son olacak, bunları göze almanız gerekiyor onun karakteri açısından. o yüzden zaten kısıtlı bir zaman diyerek çok da mevzuyu uzatmadan baş başa olan zamanınızın tadını çıkarmaya bakın derim ben.
0
kakamelsokoban
(31.01.23)
kakamelsokoban+1
Yol da tatilin bir parçası çünkü. Hele ilişkinin başlarında, hele uzaktan ilişkide, her dakika değerliyken. Bu konuda sevgili haksız.
İnsanın sinirine hakim olması her türlü ilişkide ama en çok da sevgili / eş ilişkilerinde önemli. Patlamamak, yaptığı hatayla kişiyi yüzleştirmek her ne kadar bir patlamadaki ferahlığı vermiyorsa da bünyeye uzun vadede gerekli saygı, sevgi ve haklılığı sağlıyor insana.
0
SiyamkedisiZorro
(31.01.23)
(19)

Amerika'da zencilere karşı ırkçılık

vizivozo
Hala gizliden devam ediyor mu, yoksa çoğunlukla bitti mi?
Hala gizliden devam ediyor mu, yoksa çoğunlukla bitti mi?
0
vizivozo
(29.01.23)
Devam ediyor hicbir zaman bitecegini sanmiyorum. Amerika'nin dezavantaji yuzolcum olarak cok buyuk olmasi bunun sonucunda zenci zenci bolgesinde, beyaz kendi bolgesinde yasiyor. Bu yuzden Ingiltere'yi fransa'yi 100 yil geriden takip edecek irkciligi yenme konusunda. Avrupa'ya kiyasla sosyal devlet de olmayinca (!) yoksulluk sarmalindan cikamiyor zenciler, isi zor Amerika'nin.
0
freedonia
(30.01.23)
polisleri sürekli zenci öldürüyor gibi bir algı var bende.
0
ahm1
(30.01.23)
benim gozlemim kalmadi. ama bunu bir zenciye sormak lazim.

yeni nesilde hic kimsenin umrunda degil bu konular. hatta bircok noktada artik pozitif ayrimcilik da var. mesela sirf siyahi oldugun icin diversity recruitment ile guzel sirketlere bir beyaza gore daha kolay giriyorlar.

sehirlerin asiri segrege olmasi, zencilerin dusuk sosyoekonomik seviyede olmasi fakirlik ile ilgili mevzular. onlar cok derin mevzular. ama direkt bir irkcilik falan yok artik. oldugu an carmiha geriyorlar.
0
antikadimag
(30.01.23)
speedy
(30.01.23)
Bro ABD'de zenciler beyazlara ırkçılık yapıyor.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(30.01.23)
Bu kadar belirgin bir ayrım varken bitmesi zor gibime geliyor. Bir siyahi suç işlediğinde, bir beyazın aklına ilk gelen ifade, "pis zenci" oluyordur muhtemelen.
0
🌸vizivozo
(30.01.23)
sırf zenci olduğu için kamu ihalesi, ucuz kredi, en iyi okullarda kontenjan, büyük şirketlerde kontenjan, kamu personeli alımında kontenjan hakları var.

zencilere en ufak kötü söz söylerseniz ırkçı olduğunuz için işten atılıyorsunuz. kiracıysanız evinizden çıkarıyorlar. web siteniz varsa kapatıyorlar. dükkanınız kapatılıyor belediye mühürlüyor ya da zenciler gelip yakıyor ve polis ellemiyor ırkçı olduğunuz için.

zenciler akpliler gibi, sürekli mağdurlar ama ülkenin kaymağını sonuna kadar yiyorlar. nüfusun %13'ü olup cinayet suçlarının %56'sını işliyorlar. yani zenciler olmasa ülkenin cinayet oranı yarıdan aza düşecek. özellikle büyük şehirlerde yani zenci nüfusun yoğun olduğu yerlerde neredeyse hiç cinayet kalmayacak demek bu. yani zenciler sopayı almış sana vuruyor, ırkçılık var bana sopa vuruyorlar diye de bağırıyor bir yandan.
0
sert siyah krom
(30.01.23)
@ sert siyah krom: hocam yazdıklarınız akplilerden ziyade ülkemizde olan bir milleti (ırkı) hatırlattı. Kimler olduğunu söylemeye gerek yok.
0
Erestor
(30.01.23)
Sistematik ve kurumsal ırkçılık azaldı ancak tam anlamıyla bitmedi, bitmesi de oo kadar kolay değil zira ırkçılık kendini çeşitli şekillerde yenileyen bir ideoloji. Burada anlaşılması gereken şey şu sanırım; siz bir ırkı onyıllar boyunca baya eşya olarak kullandıktan, sömürdükten sonra geri dönüp çıkardığınız bir kaç yasa ve üç beş pozitif ayrımcılık uygulamasıyla sorunları çözemiyorsunuz. Kapitalist bir ekonomide bütün sermaye beyazların elinde birikiyor, uzun yıllar süren kölelik ve sonrasındaki ayrımcılık politikaları nedeniyle azınlıkların nitelikli eğitime, ev alacak, iş kuracak krediye, vb. kamu kaynaklarına erişimi engelleniyor, basit suçlar için bile azınlıklar hapisle cezalandırılıyor ve bu nedenle aile kurumu parçalanıyor. En nihayetinde bu sistem kendini yineliyor zira hemen her toplumda suçlular anne babası birlikte olmayan, sağlıklı bir çocukluk dönemi geçirmemiş, iyi eğitim almamış, düşük seviyeli insanlardan çıkar. Dolayısıyla "Çok suç işliyorlar" bir sebep değil sonuç. "Şirketlerde kotalar var" falan demek de "Ne istediler de vermedik" tarzı bir söylem haline geliyor. ve ne yazık ki bu kavramlar doğru dürüst anlaşılamadığı için yeni nesil içinde ırkçılığı körüklüyor.
0
salihdt
(30.01.23)
ABD’deki zencilerde çok fena ama..
benim denk geldiğim iş yerinde yüzüne gayet kibar ama arkasından dalga geçiyorlardı.
0
wishmaythşngs
(30.01.23)
Yani, amerikada ırkçılık bitti diyebilmek için herhangi bir bilgi kaynağına erişimi olmayan, ulaştığında da okuma bilmemek, dinlediğini de anlamamak falan gerekir.
Daha yakın zamanda African American tarihi müfredatı ile ilgili sorunlar çıktı, siyah amerikalıların polis tarafından öldürülme ihtimalinin yaklaşık dört kat daha yüksek olduğunu gösteren data mevcut, bazı istatistiklere göre amerikan hapishanelerindeki 17-18 yasindaki siyah genç sayısı üniversitedekilerin sayısından daha fazla. Charlottesville protestoları daha 4-5 sene önce oldu. Bunlar politik, sistemik, düzensel, sosyal kavramlar, geçtiğini bittiğini bizim ömrümüz görmez herhalde.

Edit: bu alanda master yapiyorum aka data yorumlamayi kimseden ogrenecek degiliz.
0
sopiro
(30.01.23)
@sopiro; data yorumlamak zor bir konu cogu insan eline yuzune bulastiriyor (bkz: correlation not causation)

o saydiginiz datalarin irkciliktan mi yoksa sosyal esitsizlikten, kulturel farkliliktan mi kaynaklandigini nasil biliyorsunuz? bunlar farkli kavramlar. mesela san francisco shoplifting diye aratin youtube'da bakalim shoplifter'lar hakkinda ne farkedeceksiniz?

2023 yilinda amerika'da yasayip da irkcilik var demek zor.
0
antikadimag
(30.01.23)
nüfusun %13'ü olup cinayetlerin %56'sını işlemek ne sosyoekonomik faktörlerle, ne geçmişte yaşananlarla, ne yıllar önce yasal olarak bitmiş ayrımcılıkla hatta pozitif ayrımcılığa dönmüş bir durumla açıklanabilir... bu ayrı bir şey. nüfusa oranla dört kat cinayet işliyorsun, yani silahlı suça dört kat fazla karışıyorsun, e polis de senle dört kat fazla muhattap olur bu matematik... cezaevine de girersin kardeşim. sosyoekonomik hiçbir faktör insanı katil etmez. çekme tetiği? bıçakla doğrama? bu kadar basit. insan kendisi bir sadist ve cani olduğu için, gücü yettiğine zulüm ve işkence edecek bir karakterde olduğu için katil olur...
0
sert siyah krom
(31.01.23)
gelismis ulkelerde bariz irkcilik kalmadi, ama gizli irkcilik suruyor.
Kuzey Amerika'da zenci irkciligi bitmis degil, bunu zaten adamlarla konusunda anliyorsun.

"sen suca bulasirsan tutuklanirsin" eywallah da adamlara uvey evlat muemelesi cekersen boyle oluyor, ortada bir suca tesvik var. Adamlarin yirtmasina izin vermiyorlar kolay kolay.

Bir arkadas bir gece kulubunde sabahlari temizlik yapiyordu bir yandan okurken, mekan sehir merkezinde. Sabah zenci bir eleman kapiya tikliyor, birsey soracam diye. Buda aciyor kapiyi, acar acmaz agzina silahi sokuyorlar. Bunu tuvalette borulardan birine ters kelepce bagliyorlar, agzina da ban cekiyorlar. Bir tanesi merak etme sana birsey olmayacak kasalari patlatip kacacaz, is bulamiyoruz aciz falan demis. Sonra mekanin sahibi geliyor, onu da aliyorlar. Kasayi patlatip, icerideki kumar makinalarini falan bosaltip uzuyorlar.
0
cooperr
(31.01.23)
cinayetlerin yüzde 50 bilmemnesi tekerlemesini 10 kere söyleyince ne kadar etkili oluyor di mi
tam bir cherry picking. tam bir art niyet. tam bir yönlendirme. kötücüllük. hem ölümleri aklamaya çalışıyor. hem de -onlar aşağı ırk ben ise yırttım kafası'nı temize çekmeye çalışıyor. yırtamamışsın ki sen, senin niyetin bozuk.

peki gerçek rakam ne?
nüfusun yüzde 13ü ve toplam suçların yüzde 26sı zenciler kaynaklı.

biri de çıkıp o beyazlar ırakta 30 senedir ciddi ciddi 2 milyon insanı katletti deyince cepteki argümanları suya düşecek

cinayette değil fakat başka suçlarda dezavantajlı olmak, internet trolleri nezdinde olmasa da mahkemelerde suçu hafifletici kararlar aldırıyor. bu türkiyede de böyle.

insanlığın yerleşik hukuk usulünün bu kafalardan azade olması, bu kafa dünyada yeşermeden evvel hukukun temellerinin yerleşmiş olması büyük talih.

bu işte okulda kayırmalar demokratların eğlencesi.

kimse -doğal olarak- gidip zencilerle aynı mahallede yaşamayacak, evlenmeyecek, örtük olarak onlar ve biz kafası devam edecek. bu da tümden yadırganacak bir şey değil. kaçınılmaz bir şey. insan için varsa yoksa gözüne değen şey önemli. hayvani bir dürtü bu.
0
comp
(31.01.23)
Gizli ırkçılık mı? George Floyd'un ölümünün üstünden 5 yıl bile geçmedi. Aynı şey bir beyaza yapılabilir miydi? Irkçılık bitmiş değil.
0
dissendium
(31.01.23)
ben cinayet diyorum, tüm suçlar diyor. cinayet önemsiz mi? tekerleme değil bilimsel somut gerçek. bu rakamların hepsi bilimsel veri toplayan kuruluşların elinde var ve kolayca ulaşılabiliyor. eğer bilime inanıyorsan sayısal veriye bakarsın. yok bilim karşıtı, aşı karşıtı, düz dünyacı, üfürükçüysen bilime değil hacı hocaya taparsın.

obama yemenden afganistana en büyük katildi, düğünlere drone'la roket atma olayını başlatan da oydu, ırak'ta en büyük askeri varlık da onun dönemindeydi, obama beyaz da hafif yanık tenli mi?

ayrıca iş bulamayıp aç kalan adam kasa patlatacak aleti, silahı falan nerden buluyor? yalan dolan.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
obama amerikaya prangalarla getirilmiş zenci köle mi?
babası afrikalı vurkaç meraklısı bir değişim öğrencisi, anası beyaz amerikalı hristiyan bir kadın.
o halde afgan işgalini yarı beyaz yarı siyah biri yaptı.

hem amerikanın afganistan işgali 2000'de başladı obama ortada yokken.
amerikan hükümeti ve ordusu da harlemli zencilerden ibaret değil. hatta zenciler azınlıktalar.

verdiğim örnek ırak iken, obamanın -olmayan amerikan zenciliğine- vurgu için ırakı görmezden gelmek ve afganistanı konuşmaya başlamak çarpıklığı, esas niyeti açık ediyor.

2 ırak işgalini ve cinayetini de beyaz teksaslı hristiyan baba oğul başlattı. sebepsiz.
o halde beyazlar katildir? mi diyeceksin. dememek için başka örneklere mi atlayacaksın.

üfürükçülük ithamıyla ne taraftar toplayabilirsin ne de kendini haklı çıkarırsın. ancak kendini kandırırsın. redditten buraya her bulduğunuz zırvalığı taşımayın.

bilim kendi namınıza ve diskurunuza çalışan bir şey değil çocuklar. komik olmayın.
sana bilimi göstereyim. meseleye ne kadar bilimsel yaklaştığını ortaya koyayım.

rakamlara bakıp -hah işte zenciler katil tıynetli olur diyorsun,
ben aksi yönde, insanları kitlesel olarak imha eden beyaz güruhtan söz edince de,
chewbacca defansına geçiyorsun, obama afganistan bilmem ne gibi verdiğim örneği yanlışlayamayan şeyler sıralamaya başlıyorsun.

ırkla cinayet motivasyonunu ilintilendirmek için istatistiğe sarılamazsın.
yaparsan kitlesel cinayet işleyen beyazlar örneğinde duvara toslarsın. bu bilim değil psödö-bilimdir. bu dolandırıcılıktır. falcılıktan farkı yoktur. yani üfürükçünün ta kendisi olursun bu durumda.

rakamlar sadece rakamdır. sebepleri söylemez. genetik bile kromozom bozuklukları hariç şu kimseler katil mizaçlıdır demez.

ırkla üstünlük kurma muhabbeti 1850lerden 1920lere avrupada başlayıp bitmişti.
köhnemiş modaları balçıktan çıkarıp tezgaha koymayın. gerçi sen değilsin koyan, bunlar siyasi havaya göre avrupada türetiliyor, yerli fedailer türkçeye çeviriyor, sen de kendi fikrin olarak sahiplenip ilan ediyorsun sağda solda.

insanları tek bir değişkene(ırk) bağlı robotlar yazılımlar gibi görmek de büyük bir cehalet. insan böyle bir şey değil.
bu yüzden rakamları ideolojiniz ve duruşunuz için mesnet etmeyin. mide bulandırıyor.
0
comp
(31.01.23)
color of crime kitabının 2005 yılından verileri paylaşacağım. kitabın 2016'de üçüncü baskısı çıktı orada da benzerdi tablo. tüm veriler de resmi verilerden geliyor: twitter.com

görebilirsiniz ki şiddet içeren suç oranlarını en iyi tahmin eden istatistiksel değişken ne fakirlik, ne eğitim, ne işsizlik.

yani rakamlar ortada. bilimsel veri ortada. açık açık söylüyor gerçekleri. aşı karşıtı düz dünyacı üfürükçüler, bilim karşıtları, bilimden ve istatistikten anlamayan hacamatçılar bir yanda, biz bir yanda.

bu arada rica ederim, kimse bir şey çevirmiyor, bunları her dilde zaten ben yazıp yayınlıyorum - kişi kendinden bilir işi tabi.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
(4)

Uçuk gelen trafik cezası hakkında

limonlu eksi
Merhaba dostlar. Kendim için bir ilk gerçekleştirip ilk trafik cezamı yemiş bulunmaktayımFakat şöyle bir saçmalıgı anlamadım. Normalde ben trafik kurallarına uyan biri olarak oldukça kafamı kurcalamakta.Altta fotograflarını attıgım ceza tutanagına göre hız sınırının 70 oldugu yolda ben 78 ile radara
Merhaba dostlar. Kendim için bir ilk gerçekleştirip ilk trafik cezamı yemiş bulunmaktayım
Fakat şöyle bir saçmalıgı anlamadım. Normalde ben trafik kurallarına uyan biri olarak oldukça kafamı kurcalamakta.

Altta fotograflarını attıgım ceza tutanagına göre hız sınırının 70 oldugu yolda ben 78 ile radara yakalanmışım. Aradaki 8 km farkın cezası 427 TL olarak yansımış. Bunda bir terslik yok mu? Yani şu kadar olunca tölerans filan oluyordu.
Yani şimdi bunlar bana acımadan bu minicik fark için 427 lirayı sapladılar mı?

eksiup.com
eksiup.com
0
limonlu eksi
(28.01.23)
77 olsa okeydi. %10a kadar aşımlarda ceza almıyorsunuz.
0
sert siyah krom
(28.01.23)
Tolerans %10, maalesef 1 km/h farkla yemişsiniz cezayı.

Edit: 31 aralıkta olmuş Allah'tan, 1 ocakta olsaydı 950 TL
0
John Bloor
(28.01.23)
uçuk falan değil aksine en ucuz cezayı yemişsin. +%10'a kadar ceza yemezsin. sen %10'u geçtiğin için ceza gelmiş. bir dahakine %30 üstünden ceza yeme yüreğine iner :)
0
false pretension
(28.01.23)
ben haftada bir yiyorum o cezadan. hobi oldu adeta.

ode gec. deli dumrul parasi iste.
0
alperz
(28.01.23)
(2)

Assessment test için eğitmen

hikaye mesture
Merhaba,Büyük firmaların aracı kurumlara yaptırdığı "Assessment" dedikleri bir test yöntemi var. Bir odada size bir oyun/senaryo vererek sizin bir takım karakter özelliklerinizi sınıyorlar bu kurumlar.Sonrasında da sonucu firmaya sunup sizin o pozisyon için değerlendirilmenizi sağlıyorlar.İşte bu te
Merhaba,
Büyük firmaların aracı kurumlara yaptırdığı "Assessment" dedikleri bir test yöntemi var. Bir odada size bir oyun/senaryo vererek sizin bir takım karakter özelliklerinizi sınıyorlar bu kurumlar.

Sonrasında da sonucu firmaya sunup sizin o pozisyon için değerlendirilmenizi sağlıyorlar.

İşte bu teste hazırlayabilecek bir eğitici kişi veya kurum biliyor musunuz?
0
hikaye mesture
(28.01.23)
Selam, yakın sıra ben de böyle bir yoldan geçtim.

degerlendirmemerkezinehazirlik.com

Şu websitesine denk gelip, youtube'da bir iki videolarına bakındım. Benim anladığım bu insanlar bu iş için size egzersiz falan satıyorlar, eğitim veriyorlar. Ben satın almadım, o yüzden tavsiye değil de denk gelmiş olduğum bu siteyi paylaşabilirim sizinle. Umarım başarılı olursunuz.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(28.01.23)
yönetici olup da bir çalışanı kovup kovmama kararı verirken sonuna kadar kovmamak için elinizden geleni yapın.
0
sert siyah krom
(28.01.23)
(9)

şifremiz çalındığında bankaların sorumluluğu

kibritsuyu
benim şifrem bir şekilde ele geçirilip hesabım boşaltıldığında bankanın bu şifreyi koruma konusunda sorumluluğu nedir? yani ben 123456 veya qwerty diye şifre belirlediğim için hırkız benim hesabına girip para çektiğinde ben bankaya çemkirip "bana doğru düzgün şifre belirletmedi, banka yüzünden angut
benim şifrem bir şekilde ele geçirilip hesabım boşaltıldığında bankanın bu şifreyi koruma konusunda sorumluluğu nedir?

yani ben 123456 veya qwerty diye şifre belirlediğim için hırkız benim hesabına girip para çektiğinde ben bankaya çemkirip "bana doğru düzgün şifre belirletmedi, banka yüzünden angut gibi kolay şifre belirledim, beni hiç uyarmadı, sorumluluk bankanındır" diyebiliyor muyum?

nedir yani bankanın benim şifrem üzerindeki sorumluluğu? niye bankalar benim şifremi korumam hususunda götlerini yırtıyor ve bana gerizekalı muamelesi yapıp "sen salak olduğun için şifre belirlemeyi beceremezsin, benim dediğim gibi yap" diyor?

ulan anlamlı bir kelime olmayan ve kesinlikle tahmin edilemeyecek, camdan dışarı bağırarak söylesem bile ilk defa duyanın polat alemdar veya melik safi duyar falan değilse aklında tutamayacağı mis gibi şifremi niye zırt zırt değiştirtiyorlar, her seferinde büyük harf, küçük harf, özel karakter olacak diye diretiyorlar? xvlueyreaht3 şeklindeki ezberlediğim şeyi değiştirip, zorla kendi göt kriterlerinde şifre belirletip kağıda, word dosyasına falan yazmak zorunda kalıyorum unutmamak için. ardışık iki sayı olmaz, doğum tarihine benzeyemez, büyük harf küçük harf sayı ve işaret olacak, son 10 şifrenle de aynı olamaz, her sefer 10 ayrı şifre uydurup kağıda yaz ki daha iyi çalınsın. bunun nesi güvenlik lan hangi sivri zekalının fikri bu?
0
kibritsuyu
(26.01.23)
banka yüzünden angut gibi kolay şifre belirlemedin kral. kendin angut gibi kolay şifre belirledin. şifrede büyük küçük özel karakter olması şifrenin güvenliğini inanılmaz artırıyor. doğum tarihin olamaz çünkü doğum tarihi çok kolay bulunuyor adam da tckn + doğum tarihi kombosuyla pat diye girip boşaltır sonra bankaya çemkirirsin.
0
sert siyah krom
(26.01.23)
işte ben de onu diyorum zaten kral. yazılanı okumuyor musunuz? banka yüzünden angut gibi şifre belirlemedim. kendim angut gibi şifre belirledim ve hırsız geldi hesabıma girip bütün parayı çaldı. ben bankayı suçlayabilir miyim "banka bana doğum tarihinden şifre olmaz demedi, 123456 yapamazsın demedi, banka beni uyarmadığı için angut gibi kolay şifre belirledim, o yüzden banka suçludur" diyebiliyor muyum? banka benim gerzek gibi şifre belirlememe engel olmadığı için hırsızlıktan sorumlu mu oluyor? bu yüzden mi sürekli elli tane kural koyarak ZORLA şifremi değiştirtip duruyorlar?
0
🌸kibritsuyu
(26.01.23)
yasal olarak zorunda oldukları için zorla şifreni elli tane kuralla değiştirtip duruyorlar.

BANKALARDA BİLGİ SİSTEMLERİ YÖNETİMİNDE ESAS ALINACAK İLKELERE İLİŞKİN TEBLİĞ, madde 27/6.
0
sert siyah krom
(26.01.23)
Bankalarda sadece şifre ile eft/havale yapılamıyor bildiğim kadarıyla. SMS'e gelen kod veya mobil uygulama üzerinden işlem yapman gerekiyor. Dolayısıyla telefonunu da ele geçirmeden bir şey çalmaları zor.

Telefondan şifreyi veya onayı siz verirseniz de bir hak iddia edemiyorsunuz.


.
0
kartallar yuksek ucar
(26.01.23)
Bankaların sözleşmelerine bakarsanız şöyle bir madde görürsünüz, örnek Denizbank'tan: "Bir ödeme aracına bağlı ödeme işlemlerinde ödeme hizmeti kullanıcısının ödeme aracını güvenli olarak muhafaza etmesi esastır. Bu amaçla kendisine verilen kullanıcı adı, şifre, teyit soru ve cevabı, kod, sms teyit bilgisi gibi bilgileri gizli tutmak ve korumakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilememesi nedeniyle ödeme aracının kaybolması, çalınması veya haksız kullanımı durumunda Banka'nın derhal bilgilendirilmesi gerekir. Buna rağmen Müşteri'nin meydana gelebilecek kayıp ve zararlarından özel mevzuatlarındaki düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla Müşteri sorumlu olur."

Yani özetle şifre çok basit de olsa, çok karmaşık da olsa sorumluluk müşteride. Hatta teknik olarak bu bilgiler tek yönlü encrypt edildikleri için banka sizin şifrenizin çok basit olduğunu bilemez. Sadece şifre belirleme aşamasında belli basit algoritmalarla çok çok basit şifreler seçmenizi engelleyebilir.

Bankaların sorumlulukları yönetmeliklerden geliyor ve şifre değiştirme konusunda haklısınız belli ölçüde. Sanırım buradaki mantık banka şifresi sürekli yeni olsun ki başka yerlerde kullanılmışsa ve oralar hacklenirse banka hesapları hacklenemesin. Bu belli ölçüde mantıkllı ama bence insanları daha basit ve tahmin edilmesi kolay şifreler seçmeye zorlaması nedeniyle çözmeye çalıştığından daha büyük sorun yaratıyor. Her hesabında farklı bir şifre kullanan bir insan olarak 2+3.5s4dW32&& gibi bir şifre kullanılacağına "Garanti5" falan gibi şifreler kullanmak zorunda kalınıyor.
0
salihdt
(27.01.23)
evet işte onu diyorum, bankaların zorlaması (bankaları da yönetmeliklerin zorlaması) sebebiyle 2+3.5s4dW32& şeklinde belirleyip ezberlediğim şifremi değiştirip her sefer yeni şifre belirlemek zorunda kalıyorum. bu yüzden ya belirlediğim yeni şifreyi bir yere yazmak zorunda kalıyorum, ya da hem büyük hem küçük harf, hem rakam, hem de özel karakter içersin diye Garanti.1 diye şifre belirleyip her sefer Garanti.2 Garanti.3 diye sayıyı arttırarak değiştirmek zorunda kalıyorum.

ne o? kurallara uygun üç ayda bir değişen ve son 10 şifreden farklı şifre belirledik, ama güvenli oldu mu acaba? yani kimsede de her üç ayda bir birbirinden farklı 2+3.5s4dW32& şeklinde şifre belirleyip ezberleyecek, kafa olduğunu sanmıyorum. ya bir yere yazacak, ya kurallara uygun ama angut gibi kolay şifre belirleyecek.

yani hangi sivri zekanın aklına geliyor bunlar bunu anlamıyorum.
0
🌸kibritsuyu
(27.01.23)
bu arada büyük küçük sayı işaret çok güvenli bir şey. "liverpool" ya da "parola" falan yapma diye şifreni. bunun nesi güvenlik, bunun busu güvenlik işte. liverpool ile liverpool63_ arasında çok fark var.
0
sert siyah krom
(28.01.23)
uzuuuun uzun yazıyorum, tek cümlesini okuyup cevap veriyorsun. dediğimi anlamak bu kadar zor olmamalı. liverpool ile Liverpool_01 çok farklı evet, bunu yukarıda 450 kere falan ben de söyledim. ama maalesef bahsettiğim o değil kral.

2+3.5s4dW32& şeklinde şifre belirleyip, bunu da ezberleyip 85 yıl boyunca değiştirmeden kullanmak mı,

üç ayda bir 2+3.5s4dW32& tarzı şifre belirleyip unutmamak için kağıda, ajandaya, telefona, word dosyasına yazıp saklamak mı,

unutmamak için her seferinde Liverpool.1 Liverpool.2 Liverpool.3 diye bütün istenen şartlara uyan bir şifrenin sadece sondaki sayısını değiştirerek kullanmak mı?

bunların hangisi daha güvenli?

her ayrı site için üç ayda bir farklı farklı 2+3.5s4dW32& şeklinde şifre belirleyip her sefer hepsini ezberleyebilen cinyıslar ayrılsın, onlar konumuz değil.

bana 2+3.5s4dW32& şeklinde şifre belirleyip ezberleyerek 85 yıl boyunca aynı şifreyi kullanmak daha güvenli gibi geliyor. zira kafama silah dayayıp şifremi sorsalar, söylediğim şifreyi bile doğru yazmaları zor.
0
🌸kibritsuyu
(28.01.23)
Du bi XKCD karikatürü paylaşayım da, belki tartışma biter: (git: xkcd.com)
0
salihdt
(28.01.23)
(7)

Dolar/Euro bazinda aylik %3 net getiri mumkun mudur?

feranbr
Merhaba, dolar/euro olarak bir yatirim ensturmaniyla aylik net %2-3 bandinda bir getiri elde etmek mumkun mudur? Mumkunse hangi yatirim araci buna en uygun olur? Turkiye'de yasamiyorum suan icin, o yuzden Avrupa veya ABD piyasalarindaki yatirim araclari (eger fark varsa tabi) dusunulerek neler olabi
Merhaba, dolar/euro olarak bir yatirim ensturmaniyla aylik net %2-3 bandinda bir getiri elde etmek mumkun mudur? Mumkunse hangi yatirim araci buna en uygun olur?

Turkiye'de yasamiyorum suan icin, o yuzden Avrupa veya ABD piyasalarindaki yatirim araclari (eger fark varsa tabi) dusunulerek neler olabilir? Konuya yeni oldugum icin cok temel bilgiler disinda acikcasi pek yetkin olmadigimi soyleyebilirim.
0
feranbr
(26.01.23)
mümkün değildir.
0
gabe h coud
(26.01.23)
“Benchmark” olarak abd borsasindaki dunyanin en buyuk 500 sirketinin uzun vadede ortalama senelik getirisi yuzde 10’dur. Senelik. Bundan daha yuksek hedeflere gonul rahatligiyla supheyle yaklas.
0
hot potato
(26.01.23)
aylik temettu veren sirketlere bakilabilinir

stockanalysis.com
0
foster
(26.01.23)
aylık fix %3 pek mümkün değil ama piyasaları iyi takip edersen 5-6 ayda bir mesela %20 kar elde edebilirsin. önümüzdeki 1-2 senede buna fırsat verebilir bir çok alanda
0
avatar is back
(26.01.23)
her şey mümkün. ancak neyi riske ediyorsunuz bu önemli.
0
sert siyah krom
(26.01.23)
Bernie Madoff aylık %1 civarı kazandırdığı için 20 milyar dolar para topladı merdivenaltı Hedge fonuna. Para topladığı kişilerin çoğu da portföyü geniş, normal şartlarda da ortalamanın üstünde yatırım getirisi alabilecek tiplerdi. Adamın dolandırıcı olduğundan şüphelenenlerin çoğu da bu kadar karlı yatırım yapamaz diye şüphelenmeye başlamıştı. İstikrarlı şekilde ayda %1 kazandıran yatırım bile gerçek olamayacak kadar iyi bir rüya yani.
0
perferil
(26.01.23)
Riske girmeden zor. Covid sonrasi teknoloji hisseleri ralli yapti mesela, bir yilda iki katina ciktilar, simdi geri indiler. Yarin tekrwr cikabilirler ama daha da inebilirler.

Yurtdisinda genelde yatirim sirketlerinin fonlari oluyor (vanguard vs), onlarin fon performanslarina bakarak neler mumkun ongorebilirsin. Cok fazla kafa yormamak icin en temizi fonlar, kimi az riskle az kazanc sunuyor, kimi cok riskle cok kazanc.

Uzun vadede cok riskli islemler yapmadan aylik %3 imkansiz
0
fakyoras
(26.01.23)
(2)

yurtdışından gelişlerde 10k$/10k€ nakit limiti hk

avatar is back
bu ve üzeri miktarda beyan formu doldurmak gerekiyor peki bu miktarın üzerimizde olduğunu nerden bilecekler? 5k€ taşıdığımda mont cebimdeydi acaba kalınlaşınca falan xray'den sonra köşeye mi çekiyorlar? bir de 9k taşıyorum diyelim şüphelendiler baktılar 9k "ha tamam ok buyrun geçin" derler ama bir k
bu ve üzeri miktarda beyan formu doldurmak gerekiyor peki bu miktarın üzerimizde olduğunu nerden bilecekler? 5k€ taşıdığımda mont cebimdeydi acaba kalınlaşınca falan xray'den sonra köşeye mi çekiyorlar?

bir de 9k taşıyorum diyelim şüphelendiler baktılar 9k "ha tamam ok buyrun geçin" derler ama bir kayıt falan olur mu? 2-3 ayda 3-4 defa bu miktarla geçip hepsinde durdurulsam ama yasal limitte olsam en son "ya birader 50 defa mı geçeceksin 9k ile" mi derler ve el mi koyarlar? genel bilgiye ihtiyacım var da.

son olarak cash yerine altın getirsem aynı şeyler mi geçerli? avrupada falan 15k-20k€ eşdeğerinde 10'lu coinler var ufak kutularda. bozuk para gibi taşısam ne olur?
0
avatar is back
(25.01.23)
10k USD şartı altın için de geçerli. xray cihazında altın kabak gibi görünüyor ve mutlaka cebinizde ne var, çantanızı açın vb. şeklinde bir istek gelir. bozuk paraların arasında da belli olur.
0
sert siyah krom
(25.01.23)
rolex vb.. saatler iyi bir para taşıma aracıdır, kimse bir şey diyemez.
0
montakristokondu
(25.01.23)
(6)

influenza da covid gibi hizli mi yayiliyor?

kedi olmus gidiyorsun
dun ve bugun bir arada ve ara ara da kisa sureli yan yana calistigim bir is arkadasim bugun esinin ve cocugunun influenza oldugunu ogrenmis. yanindan uzaklastik tabii ama bana da bulasmis midir? bugun hafif bi halsizlik hissediyorum ve burun akintisi basladi bende de diyor. bana da bulasmis olabilir
dun ve bugun bir arada ve ara ara da kisa sureli yan yana calistigim bir is arkadasim bugun esinin ve cocugunun influenza oldugunu ogrenmis. yanindan uzaklastik tabii ama bana da bulasmis midir? bugun hafif bi halsizlik hissediyorum ve burun akintisi basladi bende de diyor. bana da bulasmis olabilir mi? hastalanmamak icin alabilecegim bir onlem var mi? kucuk cocugum var daha yeni covid atlattik bi de influenza olmus olabilir miyiz?
0
kedi olmus gidiyorsun
(25.01.23)
bildiğim kadarı ile influenza daha bulaşıcı
0
Erestor
(25.01.23)
annem ve babam olmuştu, onlara baktım
doktora gidince sordum ne yapayım kaptım mı antibiyotik mi içeyim vs
bana dei ki parolun etken maddesi influenza ya karsı koruyor, günde iki tok karnına iç
şaşırdım ama tamam dedim ve içtim cidden de kapmadım. İkisi e pozitifti bu arda inluenza testinde

Normalde parol asla etki etmez baş ağrıma bile ama demek ki doktor haklıymış
Bence siz de kullanın Parol.
Direkt önlem
0
blackgirl00
(25.01.23)
Influenza bildiğimiz grip. Grip insanların çok önemsemediği bir hastalık olduğu için önlem alınmıyor, haliyle de yayılıyor. Yoksa Covid için daha yüksek diyor raporlarda.
0
nawar
(25.01.23)
blackgirl00 kac gun kullandiniz peki parol?
0
🌸kedi olmus gidiyorsun
(25.01.23)
bulaşmaya karşı alabileceğiniz hiçbir önlem yok. önlem diye düşündüğünüz şeyler placebo olarak rahatlatabilir belki.

hasta olmamak için kendinize iyi bakın ve uykunuzu, beslenmenizi, stresinizi kontrol edin.
0
sert siyah krom
(25.01.23)
Önlem maske
Maske yoktuysa gerisi bağışıklığınıza kalmış
0
photo85
(25.01.23)
(6)

Üç yıl için üç parça pantolon alma hakkınız olsa?

hadi ya la
Önümüzdeki üç yıl için sadece üç çift pantolon satın alabilecek olsaydınız, günlük giyim ve iş için neler alırdınız?
Önümüzdeki üç yıl için sadece üç çift pantolon satın alabilecek olsaydınız, günlük giyim ve iş için neler alırdınız?
0
hadi ya la
(24.01.23)
1 bej, 1 lacivert chino. 1 kot pantolon. üzerine oxford gömlek, tshirt ve kazak türü birçok kombin yapılabilir.
0
vampir akrep
(24.01.23)
2 dockers pantalon 1 levi's jean
0
Corc
(24.01.23)
2 dockers 1 tommy
0
gurur
(24.01.23)
2 keten 1 kot.
0
teritori
(24.01.23)
3 çift yani biri iş biri gündelik için.

İş için full kumaş pantolon, keşke günlük hayatta da giymek yaygın olsa.
Yüksek bel, dar kesim, bilekte biten siyah, lacivert ve bej alırdım.

Gündelik için yine yüksek bel, dar kesim, bilekte biten kotumsu kumaşlardan siyah, lacivert ve bej alırdım. Sağında solunda yırtık falan olmayacak ama dümdüz. Casual.
0
ruhen hastayim ben
(24.01.23)
marks spencer'dan bi tane yazlık ince, bi tane kışlık lacivert. üçüncüyü de antrasit takım elbisenin pantolonu olarak kullanıyorum.
0
sert siyah krom
(24.01.23)
(6)

Uyap vatandaş

meraklitursucu
Yarın sabah mahkeme var, katılmayacağım ama evrakları uyaptan görmek istiyorum. Ne zamana kadar yüklüyorlar?
Yarın sabah mahkeme var, katılmayacağım ama evrakları uyaptan görmek istiyorum. Ne zamana kadar yüklüyorlar?
0
meraklitursucu
(19.01.23)
Elektronik imzanız veya mobil imzanız yoksa uyap portalı üzerinden evrak göndermezsiniz, imzanızın olduğunu varsayarsak evrakları yüklendikten sonra mesai başlayınca dosyanıza işlenir
0
apocalipy
(19.01.23)
1-2 gün muhtemelen. bazen aynı gün bile oluyor.
0
orient blue
(19.01.23)
1 gün sonra
0
mtgs
(19.01.23)
@apocalipy vatandaş uyapa e devletten giriliyor.
0
sert siyah krom
(19.01.23)
@sert siyah krom Giriş yapmakta sorun yok. İmzasız evrak gönderemezsiniz. Vatandaş nasıl olsa mazeretimi uyaptan göndereceğim diye rahat davranır da gönderemez duruşmaya da bu yüzden katılamazsa hak kaybına uğrayabilir.
0
apocalipy
(19.01.23)
mobil veya eimza lazım
0
ShadowOfMoon
(20.01.23)
(10)

ozgur irade var mi?

tantavizisyon
sanki gunluk hayatta verdigim hic bir karari kendim vermiyormusum, gibi. beynimdeki kimyasallar durumu toplumsal/dini/siyasi/evrimsel/kisisel travmalarim vs yonlerden hizlica tarayip bana neyse en dogrusu onu yaptirtiyor gibi. bir kararin tamamen ozgur irademle alindigina nasil emin olabilirim? bu m
sanki gunluk hayatta verdigim hic bir karari kendim vermiyormusum, gibi. beynimdeki kimyasallar durumu toplumsal/dini/siyasi/evrimsel/kisisel travmalarim vs yonlerden hizlica tarayip bana neyse en dogrusu onu yaptirtiyor gibi. bir kararin tamamen ozgur irademle alindigina nasil emin olabilirim? bu munkun mu?
0
tantavizisyon
(19.01.23)
yahu bulamadım, bulursam editleyeceğim, "free won't" gibi bir şey vardı. Bir deney. aslında siz bir karar almadan önce örneğin elinizi kaldırmandan hatta bunu düşünmeden önce vücudunuzda kimyasallar harekete başlıyor.
bulduğumda editleyeceğim.
(bkz: libet experiment)
www.youtube.com

bir okuma olarak vermiştim cevabı. soruya cevap olmayacağı belli araştırılacak yeni bir fikir olarak fakat alttaki cevabı görünce hak verdim bence de libet deneyindense "fularsız entellik" evet. askdjalksdjalskdjla. sabır ya.
0
sparkle kiddle
(19.01.23)
Yahu libet deneyi cok meshur da bu bir seyi gostermez. Yani elini kolunu kaldiracak olmanin 1-2 saniye onceden tahmin edilebilecek olmasi benim hayatimla ilgili ne tasarladigimda soz sahibi olmadigim anlamina gelmiyor.

Baslangic icin spotify'da fularsiz entellik'in 10 bolumluk ozgur irade serisini oneririm.

Evet, bir ton seyin etkisinde kaldigimiz muhakkak ama henuz bilimsel veriler cok yeni, kimse bir cevapta mutabik degil.

Bir ara bundan dolayi, yok diye dusunup depresyona girmistim ama zamanla gecti neyse ki, bilgiyi de geri plana attim.
0
ahm1
(19.01.23)
Fularlı entelliği dinlerseniz göreceksiniz ki şaka şaka.

Libet +1

Üzerine bonus: bilinçaltımıza oynarsak özgür irade üzerinde bir miktar kontrol sağlanabilir gibi geliyor. Çünkü düşüncelerimiz duygularımızı ve hareketlerimizi şekillendiriyor. Düşünce yapımızı değiştirebilirsek -ki çok zor- bir şeyler mümkün gibi.
0
ruhen hastayim ben
(19.01.23)
fularsız entelliğin 10 bölümünü dinleyip vakit kaybetmeyin. bu kadar çöp bir içerik yok çöp kutunuz dışında.

imdi bilinçaltı diye bi şey yok bu bir.

bedeniniz (beynindeki kimyasallar) ve "siz" arasındaki ayrım nedir bu konuda kafanızın karışık olduğu belli. bedeninizden bağımsız bir "siz" yoksa zaten sorun yok. varsa o nedir ve neden bedenin sözünü dinlemek zorundadır? her tuvaletiniz geldiğinde koyvermediğinize göre...
0
sert siyah krom
(19.01.23)
İlk defa bilincalti yok diyen birine rastliyorum.

Libet icin sunu soylicektim, unutmusum: el kol kaldirmak zaten otomatik yaptigimiz hareketler. Tek basina bu deney hicbir seyi gostermez.
0
ahm1
(19.01.23)
bilincalti yok da (turk psikologlar pek kizar bu yerlesmis ama yanlis tabire) bilincdisi yok demek baya sacmalamak geldi bana da.

edit: fularsiz konusundaysa katiliyorum, 140journos'nun podcast versiyonu, ortaya bir seyler derleyip sacip kaciyor.
0
🌸tantavizisyon
(19.01.23)
bilinçaltı ile bilinçdışını aynı şey olarak kullanıyorum, kelimelere çok takılmayalım: tureng.com

fularsız konusunda da: 140 journos'u hiç sevmem, kötü oldu o örnek ama "bir şeyler derleyip saçıp kaçıyor" demişsiniz de işte o derlediği şeylerin içinden sağlıklı bilgileri ayırt etmek de sizin elinizde. başka nerede bu kadar derlenmiş şey bulacaksınız? "adam her konuda doğruya ulaşıyor, dinleyin, hangi kanaate varıyorsa o doğrudur" demiyorum zaten.
0
ahm1
(19.01.23)
bence freud'u ilk defa gören yoktur..

freud'un kendisi "bilinçaltı" terimini önce kullanıp sonra herkesin yanlış anlamasından ötürü kullanmayı bırakmıştır. "bilinçdışı" demiştir. sonradan bu terimin de anlamının belirsiz olduğu için kullanılmaması gerektiğini düşündüğünü açıklamıştır. zaten bugün freud'un düşünceleri içinde (evet, zihnin işleyişinde bilinç olmadan işleyen bir şeyler de var) dışında kabul gören yok gibi. rüya tabirleri eskiden gazetelerin 20 kupona verdiği rüya tabiri kitaplarıyla aynı düzeyde görülüyor. cinsellik konusunda da psikoloji/psikiyatriden çok edebiyatçılar ve filimciler onun fikirlerini birer şablon olarak kullanıyor.
0
sert siyah krom
(19.01.23)
Seçimler sabit kalsa dahi ( ki her zaman yeni seçenek eklemek mümkün farkındalık ile) seçeneği neden seçtiğimizi bilmek ve bu seçimi isteyerek yapmak özgür irade bence. Otomatik tepkiler yerine Kişisel ihtiyaçlara göre seçim yapıyor olma özgürlüğüne sahip olmak aynı seçimi yapabilme ihtimalini değiştirmez. Kendini tanıyıp sevip içinden gelen seçimi yapmak en mantıklısı, hayat bizim ve bir sonu var, bence eğlenceli olanı seçmeliyiz her zaman.
0
hasmetizm 2046
(20.01.23)
Bu arada evrim agaci'nda bir yazi okumustum, cok iddialilar bu konuda, ozgur irade yok diyorlar. Gerci onlar her konuda "bunun kesin dogrusu budur" seklinde konustugu ve goruslerini empoze etmeye calisiyor gibi geldigi icin ben de onlara karsi pek sempatik bakamiyorum.
0
ahm1
(20.01.23)
(18)

Kim aday olsa asla vermem diyorsunuz?

tessera-tessera
Benimkiler:EkmeleddinBabacanDavutogluVe tabi ki asla ama asla Abdullah Gul isimli zevata oy vermem.Ben cok sikildim arkadaslar bu belirsizlikten. Cikartin bir ya da birden fazla aday da ne olacagini bilelim.Rakamsal olarak da ben muhalefetin en az uc aday cikartmasi gerektigini dusunuyorum.
Benimkiler:
Ekmeleddin
Babacan
Davutoglu

Ve tabi ki asla ama asla Abdullah Gul isimli zevata oy vermem.

Ben cok sikildim arkadaslar bu belirsizlikten. Cikartin bir ya da birden fazla aday da ne olacagini bilelim.

Rakamsal olarak da ben muhalefetin en az uc aday cikartmasi gerektigini dusunuyorum.
0
tessera-tessera
(19.01.23)
Rte kaybetmemek için kendisini kopyalatıp ikinci bir rte ile seçime giderse ancak o zaman oy kullanmam.
0
ruhen hastayim ben
(19.01.23)
RTE karşına bizzat Deccal'ın kendisi çıksa yine oy veririm, sonra Deccal'ı adam etmek için bi şansımız olur yine.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(19.01.23)
Altılı masadan sağduyusuna güvendiğim tek isim Kılıçdaroğlu. İmamoğlu aday gösterilirse ya oy kullanmam ya da tepki olarak erdoğan'a oy veririm. Onun dışında muhalefetten kim çıkarsa oy veririm. Ama dediğim gibi kılışdar çıkarsa canı gönülden veririm.
0
IncredibleMau
(19.01.23)
gecmiste mhp ve akp ile iliskisi/bagi olan kimseye oy vermem. davutoglu, aksener, babacan da dahil.
0
chemical dependency
(19.01.23)
Asla vermem dediğim yok herkese veririm
0
ananiyimioguz
(19.01.23)
davutoğlu’ndan nefret ediyorum. neye güveniyor da hala siyasette ve ne alaka onu hala alıyorlar asla anlamıyorum. stratejik derinliğiyle ülkeyi orada burada savaşa sürükler. berbatın da kötüsü bence davutoğlu.
0
deartheodosia
(19.01.23)
duruşumuz net pbs.twimg.com
0
pide
(19.01.23)
@ruhen hastayim ben +1

Ekmel'den dolayı midem bulanıyor olsa da tek adam rejiminde RTE yerine gelen kişiye, ona taptıkları gibi tapmazlar malum partililer. Aynı güçte istediği gibi oynayamayacağı gibi, başka seçimi de kazanamaz.

Normal şartlar altında Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu, Demirtaş, İmamoğlu vb. gibi isimleri istemem. Aralarında sürpriz çıkmayacak tek isim Karamollaoğlu, o da siyasal islamcı zaten. Yine de @Kaleci Saçlı Forvet +1
0
nawar
(19.01.23)
Siyasal islamcı ve ülkücüye vermem. Kılıçdaroğlu ve imamoğlu dışında bir seçenek yok benim için.
0
cilekli krep
(19.01.23)
Bence insanların anlamadığı şu: Bu seçimde amaç gönlümüzden geçen adayın kazanması değil, bu seçmde amaç RTE'yi devirmek. Yani tek adam rejimini bitirmek mutlak otoriteyi sonlandırmak. Yani bu bir demokrasi şöleni değil. Bu uğurda da beğensek de beğenmesek de her şey göze alınabilir her yol kullanılabilir. Ha RTE iner sonrasına sonra bakılır zaten bu süreçe ben şuna oy vermem ben buna oy vermem deme lüksümüz gerçekten yok. Böyle diyebilen biri durumun vahametini idrak edemiyordur benim gözümde.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(19.01.23)
KK'ya çok isteksiz vereceğim açıkçası. Zaten sol kesim deccale bile oy vericek bunu tartışmak manasız. mesele kararsız kesime de hitap edecek aday çıkartmak. Sadece bizim oylarımız yetmiyor çünkü. Kaçak çay yakmakla uğraşacaklarına insanların güncel problemlerine değinebilseler keşke. Kim hangi tarafa çalışıyor anlamak çok zor.
0
personaa
(19.01.23)
maske zorunluluğuna karşı çıkmayan kimseye oy vermem. bu konuda yanlış karar veren bizi satar da.
0
sert siyah krom
(19.01.23)
deccal zuhur etse hoşgeldin horasan'ın yiğidi derim tweeti +1

Saydığın isimlerin aday olma ihtimali inanılmaz düşük zaten. Anca dediğin gibi 3+ aday durumunda aday olabilirler o zaman da zaten senin tercih edeceğin başkası aday olur.

Ama bence en mantıklısı tek adayla işi bitirmek. 2018 seçiminde gördük işte fazla aday durumunu.

Ayrıca şu seçimde aday seçme lüksü görmeyi anlamıyorum. İçimden geçen aday yoksa oy vermem durumu yaşansın diye bu seçimde kim olursa olsun oy vermemiz lazım yoksa Azerbaycan vs gibi %95le seçim kazanılan ülkelere dönücez bunu anlamak çok mu zor?

Son olarak, bence ideal cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu olur çünkü altılı masanın çizdiği yolda bu sistemi bitirip parlamenter sisteme dönüldüğünde seçilecek cumhurbaşkanının kariyeri bitecek. Kılıçdar'ı her şeye rağmen sevmek istiyorum ve ona iyi bir jübile olur. Ama gerçekçi olursak en heyecanlandıran aday İmamoğlu olur.
0
nundu
(19.01.23)
türkiye'de öncelik demokrasiyi ve seçimle lider değişebileceğini hatırlamak olmalı. erdoğan gittiğinin ertesi günü isveç olmayacağız. bu beklentiyle sandığa giden/gitmeyen ülkeden hiçbir zaman bir halt olmaz.

ben o yüzden hiç istemeyerek bile olsa aday kim olursa olsun ona vereceğim. çünkü bu tek adam rejimi dağılır, ülke idari anlamda bir nefes alırsa bir sonraki seçimde o adayı gönderme şansımız olur. sırf ekmek yahut demokrat dede var diye oy vermezseniz her şey çok daha kötü olacak. şu an aday seçme lüksümüz olduğunu düşünmüyorum. bu seçim demokrasiyi hatırlama, sandıkta koltuk değişebileceğini hatırlama seçimi... aday seçme şansı da umarım bir sonrakinde olur.

bu benim şahsi düşüncem tabii, vermeyen vermesin, ben çok yoruldum çünkü bu ülkenin siyasetinden. vay sen niye vermedin senin yüzünden bu haldeyiz diyesim gelmiyor kimseye. sağcısıyla solcusuyla, şusuyla busuyla cahil ve saçmasapan bir kitleyiz maalesef. belki de hak ettiğimiz budur yani.
0
mark greg sputnik
(19.01.23)
Her türlü karşıdakine oy veririm. İktidar değiştikten sonraki seçimde seçme şansım olabilir. Şu anda Pakistan ya da Venezuela olma eşiğindeyiz. Seçme şansımız yok.
0
gabe h coud
(19.01.23)
seninkilerin aynısı.
0
roket adam
(20.01.23)
6'lı masanın adayına oy verdikten sonra kime oy verdiğinin bir önemi yok ki.

6 ocak 2023 ahmet davutoğlu açıklamalarına göre %1 oy alan partinin bile istediği her şeyi veto etme yetkisi olacak. O yüzden "babacan'a / davutoğlu'na oy vermem, kılışdar'a vereceğim" demenin bir anlamı olmuyor, her türlü oyun onlara gidiyor.

Biraz eğlenceli yani, AKP gitsin diye oy veriyorsun, kazanırsan yine AKP'liler bakan oluyor. Kaybedersen yine aynı :)

6'lı masadan ayrılıp kendi bi aday gösterirse (İmamoğlu, Mansur vs) İYİP'e basarım belki. Yoksa oy kullanmam. Davutoğlu'na bakanlık vermek istiyorsan git reis'e bas daha iyi.
0
plutongezegendegilmi
(20.01.23)
davutoğlu'na vermem. gerisine veririm. davutoğlu kazanacağına rte bir dönem daha götürsün ülkenin geleceği kurtulur en azından. çünkü o kadar kötü olur ki bir daha bunların hiçbirr uzantısı bir şey kkazanamaz bu ülkede.

ha davutoğlu kazansa da chp güdümünde olacağı için o kadar kötü olmaz ama kendi ideolojisiyle yönetebilecekse rte diyorum.

edit: ben de deccali RTE'ye tercih ederim. sıralamam deccal>RTE>davutoğlu şeklinde.
0
bohr atom modeli
(20.01.23)
(5)

insanlar neden ikametini taşımıyorlar

biseysorcaktim
ben üniversite öğrencisi olarak gittiğim şehre ikametimi taşımıştım. seçimlerde orada oy kullanmıştım. bir çok arkadaşım ikamet taşımamıştı. seçim telaşında kimisi yapamamıştı bile. koca koca insanlar görüyorum, 7-8 yıl önce taşınmış başka bir şehre ama ikametini hala aldırmamış. bir sürü iş-ev deği
ben üniversite öğrencisi olarak gittiğim şehre ikametimi taşımıştım. seçimlerde orada oy kullanmıştım. bir çok arkadaşım ikamet taşımamıştı. seçim telaşında kimisi yapamamıştı bile.

koca koca insanlar görüyorum, 7-8 yıl önce taşınmış başka bir şehre ama ikametini hala aldırmamış. bir sürü iş-ev değiştirmiş. elektrik-suyu üzerinde, ama ikameti değil.

yeni seçimler bir çok okulun final haftasına denk gelecekmiş. milyonlarca öğrencinin oy kullanımı risk altındaymış ikametgahlarını aldırmadıkları için.

iki bayram arasında olduğu için kimi insanlar da "memleketlerimizden uzakta yaşıyor ve çalışıyoruz, iki bayram arası bi de oy kullanmak için gidemeyiz" demişler.

anlamıyorum, nerede yaşıyorsan ikametini oraya aldır. zor bir iş mi? hayır değil.

insanlardaki bu kendi kendine oluşan "ikamet anne-baba evinde olur" motivasyonunu anlamıyorum. neden almıyorsunuz ikametinizi?

en başat şeylerden biri de, belediyeler planlamalarını orada ikameti olan insanlara göre yapıyorlar ve bu şekilde merkezden para alıyorlar, yaşayan sayısına göre değil.
0
biseysorcaktim
(19.01.23)
Benimki psikolojikti mesela
0
balpolen
(19.01.23)
Ben de ünlü bir politikacının oğlu ile aynı evde ikamet ediyor görünüyorum. Bizden önceki kiracı veya ev sahibiymiş, taşındıktan sonra ikameti aldırmamış. Bizim eve trafik cezaları falan da geliyor. Aklıma gelen birinci sebep çocuğunun "özel" bir okula gidiyor olması ve ikameti değiştirince o okula kayıt yaptıramayacak olması ihtimali. İkinci sebep ise safi tembellik...
0
malheiros
(19.01.23)
Ben o yaşlardayken askerlikle ilgili bir aksilik olur, belgeler karışır. Bir gece ansızın gelip alırlar diye korktuğum için ve zahmetli olduğu için ikametgahı değiştirmemiştim.
0
michael_knight
(19.01.23)
umursamadiklari/usendikleri icin.
0
aydonno
(19.01.23)
böyle olmasını seviyorum. polis abuk subuk bir şikayette eski adresime gitmiş mesela. bulamayınca öyle csi gibi telefondan takip değil telefonla arayıp nerdesin yaw falan diye sordular.
0
sert siyah krom
(19.01.23)
(10)

Stres ve Hastalık ilişkisi ?

jonas
Stresin hastalıklara, ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiği bilimsel bir gerçek mi? Yoksa bir inanış mı?Eğer stres bunlara direkt olarak yol açabiliyorsa, işinin yapısı gereği hayatı stresle geçen insanlar nasıl erkenden ölmüyorlar? Misal aşırı yoğun sinir, stres ile ömür sürmüş olan antrenörler F
Stresin hastalıklara, ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiği bilimsel bir gerçek mi? Yoksa bir inanış mı?

Eğer stres bunlara direkt olarak yol açabiliyorsa, işinin yapısı gereği hayatı stresle geçen insanlar nasıl erkenden ölmüyorlar? Misal aşırı yoğun sinir, stres ile ömür sürmüş olan antrenörler Fatih Terim, Obradovic falan hala hayatta :)

Ne diyorsunuz stres-hastalık ilişkisine dair?
0
jonas
(19.01.23)
Stres=>Aşırı Kortizol Hormonu=>Amnioasit yıkılımı=>Bağışıklığın düşmesi=>Hastalıklara açık hale gelmek.

Böyle yol göstererek yazdım ama tam anlaşılamayabilir. Şöyle: Sürekli stres halindeyken beyin ve kalp aşırı çalışma eğilimine girer o nedenle çok şeker tüketir, sistem de şeker yetiştiremediği için böyle durumlarda çoğunlukla kortizol vasıtasıyla glikoza dönüştürülebilen bazı aminoasitleri şekere dönüştürmek için yıkmaya başlar, bunlar arasında lenf sisteminde virüslerle bokla püsürle savaşan proteinler de var, haliyle bunlar da yıkılıyor, bunları yıkınca immun hücrelerinin de bulunduğu lenf sistemi zayıflıyor, yani bağışıklığın düşüyor hastalanıyorsun. Böyle.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(19.01.23)
Aslında mesele stresle baş edebilmek. Herkesin bu konudaki kabiliyeti bir değil. Kimisi yoğun stresten mental olarak etkilenmezken kimisi hiçbir şey yapamayacak hale gelir.

Akut stres bilimsel olarak kanıtlanmış bir şekilde kalp hastalıkları - felç - sindirim sistemi hastalıkları - bazı otoimmün hastalık vs vs ihtimallerini arttırıyor.
0
nuevo
(19.01.23)
Her insanın strese verdiği tepki farklı oluyor; bazısı devlet yönetiyor, bazısı evden çıkamıyor. Stres hem insan vücudu hem de kendini geliştirmek için şart. Pek çok hastalığın tedavisinde kullanılan kortizol, fiziksel ya da duygusal bir tehditlere karşı vücudun doğal bir yanıtı olan stresi kontrol altına almaya yarayan steroid hormondur; stres hormonu da deniyor. Ayrıca kişisel gelişimimiz için de stres en önemli etken; sınav stresi, başarma stresi, yarışma stresi vs bunlar olmazsa tembel köfte gibi otururuz, ne mezun olunur, ne uzaya çıkılır.
Yani stres hayattır, önemli olan onu nasıl kullandığın.
0
tiny penny
(19.01.23)
stres insanı öldüren bir şey. stresten saçların dökülür yemeden içmeden kesilirsin organların iflas eder, yaraların çıkar cogu hastalıgı tetikler vücut direnci düşer. stres ve üzüntü kombo yapar.
0
koela
(19.01.23)
Evet. İki defa başıma geldi.

İlkinde bacaklarımda yürümeme engel olacak bir ağrı belirmişti, evden adım atamıyordum. Doktorlar psikiyatriye yönlendirdi ve ağrılarım geçti.

İkincisinde de göğsümde bir rahatsızlık var zannediyordum. Gece gece kalp krizi geçiriyorum diye acillere gidiyordum. Gitmediğim bölüm, olmadığım nefes testi kalmamıştı. En son panik atak teşhisi koymuştu psikiyatri. Doktorun bana sorduğu ilk soru “Okuduğun bölüm ne çok büyük stres altındasın” olmuştu.
0
ruhen hastayim ben
(19.01.23)
fatih terim, obradovic falan öyle paralar alıyor ki. evinde saunası + bodrum'da özel plajı olan yazlığı falan var adamın. o atıyor stresini bir şekilde.
0
sert siyah krom
(19.01.23)
Bilimsel olarak temeli olan bir konu stres ve fiziksel sağlık ilişkisi.

Kendim birebir yaşadım onlarca sefer. Özellikle hayatımda yaşadığım en büyük acıdan 1-2 ay sonra nefes darlığı çekmeye başladım.
Öyle bir haldeydim ki geceleri sırt üstü yatamaz olmuştum ağrı ve kasılmalardan. Doktora gittim, kontrol etti baktı hiçbirşey yok ama sırt kasları kilitlenmiş, göğüs kafesim nefes almak için genişlediğinde herşey bıçak gibi saplanıyor.
Her türlü fiziksel kontrolü yaptı, darbe, kaza sorgusu çekti yok yok. Sonra "son zamanlarda bir stres durumu oldu mu?" dedi. Jeton bende o anda düştü. Durumu anlattım, "çok normal, acilen kendinizi rahatlatmanız ve spor yapmanız lazım" dedi. Biraz alkol, bol bol spor derken 2-3 aya toparladım.
0
quaker
(19.01.23)
duyuruyu açan arkadaş sormuş bilimselligi var mı diye cevap yazan herkes kendi deneyimini anlatmış nerdeyse :)

cevap kısaca "evet". aşagıda son yıllarda buna yönelik çıkan makaleleri iliştiriyorum,

(git:www.annualreviews.org )
(git: www.sciencedirect.com)
0
e mice
(19.01.23)
İlk cevaptan anlattık ya abi bilimsel nedenini daha ne kadar bilimsel anlatalım.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(19.01.23)
(bkz: oksidatif stres) tamamı stres hormonları ve onların tetiklediği reaksiyonlar.

bu zaten bilimsel sebep sonuç ilişkisi ile ispatlanmış bir konu.
0
kobretti
(19.01.23)
(20)

Siz olsanız ne yapardınız? Araba kapora konusu

artci sarsinti
Olayı kısaca özetleyim,Aracımı satışa koydum. Ben istanbuldayım, ankaradan biriyle görüştük. Bir ekspertiz firmasına götürmemi istedi aracı götürdüm. Ekspertize soktuk, bir şey çıkmadı araçta, anlaştık. Bana ertesi gün 5000tl kapora yolladı.Sonraki gün aracı almaya geleceğini söyledi, uçakla istanbu
Olayı kısaca özetleyim,
Aracımı satışa koydum. Ben istanbuldayım, ankaradan biriyle görüştük. Bir ekspertiz firmasına götürmemi istedi aracı götürdüm.
Ekspertize soktuk, bir şey çıkmadı araçta, anlaştık. Bana ertesi gün 5000tl kapora yolladı.
Sonraki gün aracı almaya geleceğini söyledi, uçakla istanbula geldi, mesajlaştık, noterde buluşmak üzere sözleştik.
Araç eşimin üzerine, saat 1 gibi eşim notere yakın bir yere gidip haber beklemeye başladı. Adam gelince hızlıca halledip işlemleri dönecek eve.

Bekle bekle adamdan haber yok. Saat 4 gibi ben noterin önüne gidip adamı beklemeye başladım bir yandan da arıyorum ama ulaşamıyorum. Derken noter kapandı.
Akşam saat 8de bu paşa bana mesaj atmış, “başıma neler geldi anlatsam inanmazsınız, maalesef aracınızı alamayacağım, kapora helali hoş olsun”

Yani eşimle küçük kızım bekledikleriyle kaldılar. Çok sinirlendim. Bari daha önce haber verseydi çoluk çocuk beklemezdik.
Toplamda telefonda görüşmelerle 1 hafta geçti. Kendi alacağım araca sahibi 50bin tl zam yapmış, ordan da zarar ettim.

Herkes ne yapacağımı soruyor kaporayı. Halen sinirliyim. Bugün de abime anlattım durumu, parayı hemen geri yolla, ne olur ne olmaz, muhattap olma diyor…

Siz ne yapardınız, yollar mıydınız geri?

Yollamazsam bana bir borç vs çıkarabilir mi? Yollamalı mıyım? Dekontta kapora olduğu vs yazıyor. Mesajda da kaporadan vazgeçtiğini belirtmiş. Paradan değil ama sinirimden dolayı geri yollamak istemiyorum açıkçası…
0
artci sarsinti
(18.01.23)
ekspertiz parası + kaporanın yarısını kendime alır kalanını geri yollardım
0
taha1907
(18.01.23)
Yollarım tabii ki. Haksız kazanç.
0
dissendium
(18.01.23)
Kapora bu iş için verilir bence geri yollamamanızda sıkıntı yok ama malum dünya çakal dolu biley çıkar mı bilmem. Ha mesajlarda falan zaten kendide helal olsun falan demiş ben bişey çıkacağını düşünmüyorum.
0
basond
(18.01.23)
Ben de olsam vermezdim ama bir araştırın belki yeni bir dolandırıcılık taktiği olabilir. Özellikle bazı tipler inanılmaz dolandırıcılık yöntemleri uyguluyorlar. 2-3 ay sonra eve mahkeme kağıdı gelmesin yanlış eft yaptım geri göndermedi falan diye. Mesajlaşmaları falan saklayın.

Geri verecekseniz de ekspertiz ücreti + bir günlük masraflarınızı falan düşüp öyle verin.
0
rosencruz
(18.01.23)
Ekspertiz parasını kendi ödemişti, gittiğimde bekliyorlardı.
Ben kafasında 2 araçla istanbula geldiğini, benden önce de diğer araca bakıp alıp gittiğini düşünüyorum.
0
🌸artci sarsinti
(18.01.23)
vermemelisin.kaporanın maksadı budur zaten. sen 3-5 daha fazla veren birini bulup satsaydın o da hoş karşılamazdı.sonuçta sen de arar etmişsin diğer alacağın araçtan.adam zaten yazmış ama yazmasaydı da o para helali hoş hakkın senin.hiç yersiz vicdan yapma.
0
since1907
(18.01.23)
Yollamam. Benzer bir olay geçen hafta başıma geldi. Alıcılar son derece ciddiler, geldi görüştüler, 2 hafta sonra satış yapılmak üzere satış sözleşmesi imzalandı, fakat biz alacaklarından emin olduğumuz için az da olmayan bir kaporayı kabul ettik. Sözleşmede de ne de olsa kesin alacaklar diye, kendimiz yani iyilik olsun diye iade edeceğiz diye madde ekledik. 1 hafta sonra parayı denkleştiremiyoruz dediler. O 1 hafta süresinde başka alıcılar geldi, daha yüksek rakamlar konuşuldu fakat onları kaçırdık. Şimdi kafam olsa kapora alırsak iade etmeyiz demeliydik. Sen de iade etme. Zaten 5bin ne ki..
0
malheiros
(18.01.23)
yollamam, kaporanin olayi bu zaten.
0
cooperr
(18.01.23)
aracımı sattıktan sonra varsa bu olaydan dolayı cıkan masraf varsa onu düşüp iade ederdim.
0
nuisance
(18.01.23)
Satış sözleşmesi falan yapmadık. Kaporayı yollarken aracın plakasını vs yazmış kapora bedeli yazmış. Eşimin hesabına yollatmıştım özellikle.
Yani noterde de vazgeçse gerçekten koymazdı, ama adam notere gelmedi bile. Bu nasıl bir ahlaksızlık seviyesi.
Bir de şöyle düşünüyordum kendi kendime ne kadar safım, adam geldiğinde noterde olalım ki geri ankaraya dönecek, hızlıca dönsün, hatta plakayı değiştirirse diye yanımda tornavida götürdüm, beklemesin diye.. yani şu an elime geçse boğacağım.
0
🌸artci sarsinti
(18.01.23)
sinirlenmekte haklı olabilirsiniz ama satış alıcı tarafından vazgeçilirse kapora satıcının hakkıdır ki adam da öyle demiş. Geri ödemenize gerek yok.

Başınıza bir iş gelmez. ben de bir arabaya kapora verdim ve sonrasında almaktan vazgeçtim kapora gitti
0
respect
(18.01.23)
kapora zaten tam da bu durum icin aliniyor. bir de helali hos olsun yazmis helallik isteyecegine o kadar bekletirken.
0
gule gule
(18.01.23)
@nuisance bu da iyi bir fikirmiş aslında. Eli mahkum ben de fiyat yükselttim. Zarar ettim etmesine de ne kadar ettiğime bakabilirim.

@gule gule, helali hoş olsun diye gerçekten vicdan yaptı da mı yazdı yoksa dalgasına mı yazdı anlayamadım. Sonra iyi bir mesaj döşedim ama cevap da yazmadı. Terkedilmiş sevgili hissediyorum sanırım:) hırs yaptım
0
🌸artci sarsinti
(18.01.23)
gereksiz hırs yapmışsınız. adam vazgeçmiş ve kaporayı da yakmış. helal de etmiş. ne olacak yani, ekspertiz soktu diye almak zorunda değil ki. dünyanın türlü türlü hali var. 5 bin lirayı yiyin ve sinirinizi hafifletin derim
0
roket adam
(18.01.23)
işe girdim ilk gün arabayla giderken kaza yaptım. adam aradı gelmiyo musun diye dedim gelemiyorum gerisini getiremeden başladı gelmezsen gelme adam mı yok vb bağırıp çağırmaya. dedim gelemiyorum arabamı vurdum sürülecek halde değil araba çekici çağırdım. adam ha söylesene dedi. dedim adam mı yok boşverin.

yani dünyanın binbir türlü hali var, adamın belli ki kapora düşünecek hali yok. kimse de bunu yazmamış ne garip. kimsenin arkasından yok işte sinirliyim, yok mesaj döşedim, yok karımı beklettiler vb. diye ne kendinizi hırpalayın ne günahına girmeyin. kaporanın ticari amacı zaten mal el değiştirene kadar rezerve ücretidir, adam gelmemiş rezervasyonu yanmış, iade etmenize gerek yok.
0
sert siyah krom
(18.01.23)
ekspertiz parasini kesip kaporayi iade ederdim. arada baska alici ciksa ve satmasaniz kapora hakkiniz olurdu ama bu durumda bir kapora hakkiniz yok. sadece esiniz beklemis sinir bozucu olmus ama adamin basina neler gelmis de olabilir. 4 saat icin 5000 tl bekleme parasi oluyor sizinkisi.
0
oscar
(19.01.23)
Ben de iade ederdim 5bin lira için de bu duyuruyu açmazdım.
0
Mcfly
(19.01.23)
Bütün fikirlere tamam da, adam beni eleştirmiş, eşin beklemiş ne olmuş demiş, çok abarttın diyen olmuş, hepsine tamam da, 5bin lira için bu duyuruyu açmazdım ne demek?:)

Zaten niyetimi anlamamışsınız. Okumamışsınız bile. Yer geliyo adam wc’ye gideyim mi diye soruyor burda.. çok enteresansınız cidden..
0
🌸artci sarsinti
(19.01.23)
Geçmiş olsun, ama çok sinirlenmişsiniz, bu kadar sinirlenecek bir şey yok aslında. Çok daha büyük bir bela ya da zorluk da olabilirdi Allah korusun.

Kapora konusuna gelince, halkımız kaparo ile "Cayma Bedeli"ni karıştırıyor. Hukukçu arkadaşlar yanlışım varsa affetsinler ve düzeltsinler, kaparo hukuken de iade eidlmesi gereken bir bedeldir.

Ama cayma bedeli öyle değildir, adı üstünde zaten, cayarsan tazminat olarak iade edilmez. Fakat kaparo öyle değil, kaparo işin ciddiyeti için verilir ve cayılırsa iade edilmesi gereklidir.

İslam hukukunda da tartışmalar olsa da genel görüş iadesinin caiz olduğu hakkındadır.

Siz paranın geldiği hesaptan parayı iade edin, maddi bir zararınız yok sanırım, boş verin takmayın kafaya.

5.000 lira için de "gönderdim, geri vermedi" vs diye icra mahkeme filan uğraşmaz adam. Ama siz yine de iade edin kafanız rahat olsun bence.

Hem kendim için hem çevrem için, onlarca araba aldım sattım hayatımda, onlarca daire üretip sattım, bir kaç tane de aldım. Hiç kimseden kapora da almam, kapora da yollamam.

Anlaşır sözleşir, 1-2 gün neyse artık tarih verir ve benim için bekletmesini rica ederim. Benimle aynı kafadaysa zaten sıkıntı olmaz, değilse de alacağım diye de tutturmam.

Benden almak isteyenler için de "kapora yollayalım x güne kadar beklet" dediklerinde her zaman "kaporaya gerek yok, bir hafta beklerim ama sonrasına biri isterse bekleyemem" derim.

Kısmetse olur, değilse kapora yollasan da alsan da olmuyor işte :)
0
John Bloor
(19.01.23)
esas sorun kopara verip 1 hafta bekletip vazgeçenler
arada başka teklifler gelirse reddediliyor üstüne
bu da haksızlık

sana 2 saat eşine 4 saat mesai parası yazıp kalanı iade et bence
0
bir soru sorcam
(19.01.23)
(2)

araç değer kaybına başvuran var mı?

entropik
ekim ayında küçük bi kazaya karıştı aracım. 24bin fatura çıktı sanırım 3-4bin değer kaybı gözüküyor. avulata vekalet vermek için işi gücü bırakıp noterde 2 saat sıra bekleyip bide üzerine 490 lira vekalet ücreti ödemem gerekiyor. kendim de karşı tarafın sigortasına başvurabiliyomuşum buldum dilekçe
ekim ayında küçük bi kazaya karıştı aracım. 24bin fatura çıktı sanırım 3-4bin değer kaybı gözüküyor. avulata vekalet vermek için işi gücü bırakıp noterde 2 saat sıra bekleyip bide üzerine 490 lira vekalet ücreti ödemem gerekiyor. kendim de karşı tarafın sigortasına başvurabiliyomuşum buldum dilekçe örneği falan hepsini hazırladım ama sigorta ödeme yapmazsa yine dava açılması gerekiyomuş vs. sonuç çıkacağı da kesin değil çıksa bile en az 6-7 ay sürüyomuş. değer mi uğraşmaya bişey çıkar mı sizce?
0
entropik
(18.01.23)
noterde 2 saat sıra beklendiğini hiç görmedim. numaratörden sıra alınca 5-10dk sonra sıra geliyor.
0
sert siyah krom
(18.01.23)
hocam değer kaybı için karşı tarafın sigortasına mail atman yeterli istenen belgelerle. onlar ücreti yatırıyorlar
ekspertiz raporu
ruhsat
kaza resimleri
tamir faturası
kaza raporu
iban
dilekçe

hepsini ekle gönder. genelde [email protected] tarzı bi mailleri olur. ödedikleri tutarı beğenmezsen o zaman avukatlık olur.
0
jelly bear
(18.01.23)
(3)

Finansal okuryazarlığın çok arttığı durumda borsalar

chicha_v2
2010 gibi kripto ile yatırım yapmaya başladım. Grafik okumayı, indikatörleri, deneye yanıla bir şeyler öğrenmeyi, elimdekinin bir anda buhar olmasını, riskleri, ödülleri uzunca bir sürede öğrendim.Şimdi ise birçok insan ne yaptığının farkında olmak istiyor. Telegram, Twitter, Youtube falan teknik/te
2010 gibi kripto ile yatırım yapmaya başladım. Grafik okumayı, indikatörleri, deneye yanıla bir şeyler öğrenmeyi, elimdekinin bir anda buhar olmasını, riskleri, ödülleri uzunca bir sürede öğrendim.

Şimdi ise birçok insan ne yaptığının farkında olmak istiyor. Telegram, Twitter, Youtube falan teknik/temel analiz eğitimi dolu. Hatta bunlar olmasa bile tüm paranızla bir anda yatırım yapmayın vs. bir şekilde bilinçlendirmeye çalışıyor insanlar etrafındakileri.

Bunun yanında "SASA'nın patronu yanlış biliyor fiyat artmaya devam edecek" diyenler de var ve azınlık değiller maalesef.

Benim sorum ise şu: Çoğunluğun piyasa işleyişini, fiyatın pahalı/ucuz olup olmadığını, panik yapmadan işleme girmeyi bildiği senaryoda borsalar/piyasalar çok mu sığ olur? Fiyatın aşırı yükseldiği durumda yukarıda patronun yanlış bildiğini sanan adam olmayacaksa ne olacak?
0
chicha_v2
(17.01.23)
'Sığ'lık konusunda bir yanlış anlaşılma var.
Sığ demek, çok para sahibi bir ya da birkaç spekülatörün tahtayı istediği yönde hareketlendirebileceği, piyasadaki hisse miktarının veya piyasadaki para miktarının az olduğu durum demektir.
Bu bağlamda, yabancının olmadığı BİST genel anlamda sığdır. Halka açıklık oranı az, ya da sermayesi az şirketlerin kağıtları daha da sığdır. Örneğin, senin verdiğin örnekteki kağıda sahibinin sözlerine rağmen yaptırılan hareket, ya da iki küçük bankaya yaptırılan hareket bir GARAN'a yaptırılamazdı.
0
Mirket
(17.01.23)
TA vs sacmalik. Dogrudan bir sirket ya da bilgiye financial alpha olacak sekilde erisim yoksa ve az da olsa financial edge yoksa, geri kalaninin size cok bir sey kazandirmasini beklemeyin, uzun vadede. Public bilgi ile ciddi getiri coook zor. index avrg veya ona yakin gelir iste, o herkese dusen zaten. Ingilizce kelimeler icinde kusura bakmayin.

+ekleme, TA'ni bile sacmalik oldugunu anlasilmadiysa, financial edge yok demek zaten bana göre.
0
erwachsene
(17.01.23)
milyar dolarlık pozisyonu TA ile yöneten adam gördüm. yıl sonu P&L rakamlarını da. saçmalık demek ilginç. ancak annelerimiz derdi ya "el lezzeti" diye. biraz öyle.

sormak istediğinizi anladım şöyle izah edeyim. finans bilgimizle fiyatın şu an ve ileride ne olması gerektiğine dair hepimiz aynı fikirde olsak, o hisse o fiyata oturur. arada nakit ihtiyacı olanlar satar fiyat 1 kademe düşünce hurra alınır. bitti.

ancak çeşitli sebeplerle (temel koşulların değişmesi, değerleme aşamasında yapılan varsayımların ve kullanılan yöntemlerin farklılıkları, geleceğe dair beklentilerin her yatırımcı için farklı olması, fiyata bakmadan alım yapan emeklilik fonları, ne yaptığını hep bilmeyen algoritma, bunların hepsini avlamaya çalışanlar,) herkesin fiyatın ne olması gerektiğine dair fikri farklı. o yüzden bazen fırsat veriyor ve fiyatlar oynak.

örneğin size en basitini söyleyeyim. hisse değerlerken risksiz varlık nedir faiz oranı ne kullanacaksın? kkm? kamu tahvili? mevduat? başka bir şey?
0
sert siyah krom
(17.01.23)
(12)

İsteme istememek

sacrilegious
Bu ara bu mevzularla duyuruyu çok meşgul ettim. Cevap veren herkese şimdiden teşekkürler. Biliyorsunuz geleneklerimiz göreneklerimiz sağ olsun evlenmek isteyen iki insana direkt çok stres yükleniyor. Bunlardan biri de isteme ve nişan… annemle babam 10 sene önce boşandı. Hiç görüşmüyorlar. İsteme mev
Bu ara bu mevzularla duyuruyu çok meşgul ettim. Cevap veren herkese şimdiden teşekkürler. Biliyorsunuz geleneklerimiz göreneklerimiz sağ olsun evlenmek isteyen iki insana direkt çok stres yükleniyor. Bunlardan biri de isteme ve nişan… annemle babam 10 sene önce boşandı. Hiç görüşmüyorlar. İsteme mevzularına aile büyükleri dahil ediliyor malum. Aile büyüğü olarak saydığım anneannem vefat etti. Onun dışında aile büyüğü olarak gördüğüm kimse de yok. Annem ve kardeşim dışında bir ailem olduğunu düşünmüyorum. Yani işte teyzeler falan var ama hiçbirini yakın ve samimi hissetmiyorum. Biz küçükken samimi olduğumuz annemin dayısı vardı iyi kalpli yaşlıca biri, annem tutturdu ondan istesinler seni diye. Ama ne münasebet yani neden babam ölmüş gibi annemin dayısından isteniyorum? Annem teyzenleri çağırmazsak ayıp olur büyük dayıyı çağırmazsak ayıp olur. Ben söyleyemem ara istemediğini sen söyle o zaman falan demeye başladı. Eşimin ailesinden de teyzeler falan 8 saat yol gelip istemeye katılmak istediklerini söylemişler. Biz böyle bir şey istemiyoruz. Çok gerildik. Ne yapacağımızı bilmiyoruz.

İşte tüm bunları düşününce isteme olayları çok saçma hissettirdi bana. Babam zaten sürece hiç dahil değil olması da annemden dolayı mümkün değil. Durum böyleyken ben bu isteme olayını nasıl aşabilirim? İsteme istemiyorum demem büyük bir drama konusu olacak gibi hissediyorum. Herkes gelmek istiyor ve çağırmazsak gönül koyacaklar. Direkt “isteme istemiyorum!” demek çözüm olur mu sizce?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(16.01.23)
Öncelikle bir kendinizi dinleyin. Bundan 5 yıl sonra "sizi kimin kimden istediği" umurunuzda olacak mı diye. Eğer olmayacaksa biraz daha bu konuda gevşek davranın.

Babanızdan istenmek istiyorsanız önce annenize bu isteğinizi söyleyip deneyin. Eğer talebiniz buysa ve bunu net şekilde annenize söylemiyorsanız ona da haksızlık ediyorsunuz. Kimse kimsenin düşüncesini yüzde yüz doğrulukla tahmin edemez.

Baba seçeneği masadan kalkarsa seçenekler "büyük dayı" ve "anne" kalıyor sanırım. Çok zor işler değil. Eğer annenizden istenmeyi tercih ederseniz söylersiniz. Öyle yaparlar.

Büyük Dayı'ya: Dayı seni çok seviyorum ama annemden istesinler istiyorum olur mu?
Anne'ye: Anneciğim sen beni büyüttün, yetiştirdin. Senden istesinler istiyorum olur mu?

Karşı taraf teyzeleri çağıracaksa siz de çağıracaksınız, bundan kaçınmaya çalışıp hayatınızı zorlaştırmayın, kimsenin kalbini kırmayın.

Kolay gelsin,
0
michael_knight
(16.01.23)
Kuzenim isteme ile nişanı beraber yapmıştı. Kimden isteneceksiniz kısmına cevap olmadı ama belki adımları birleştirip bir taneye indirmek işinizi biraz kolaylaştırabilir?
0
peki madem
(16.01.23)
Siz çok takıyorsunuz bu işi. Kavgalı değilseniz isteyen gelsin. Ya da gidip ışık hızında kimseyi çağırmadan nikâh yapın, bitsin. Bu işlerin orta noktası pek yok.
0
dissendium
(16.01.23)
sizin bence amiyane tabirle "gelin şımarıklığı"na ihtiyacınız var. Hani ya bir kere olacak benim istediğim gibi olsun tarzı, @michael örnek diyalog da yazmış. İşin oluru bu.

Anladığım kadarıyla siz de tamamen istemiyor degilsiniz de şartları sizin istediğiniz gibi ve ayni zamanda kimseyi de kırmadan ayarlamak uğraşmayı gerektiriyor ve siz ondan uzak durmaya çalışıyorsunuz.

Ha öteki türlüyse, ben yanlış anladıysam, sadece kesinlikle istemiyorum böyle bir şeyse mevzu yine nazikçe diyalog kurmak dışında bir seçenek yok.

Her gün her gün olmasa da müstakbel eşinizin akrabaları da sizinkiler de evlendikten sonra da hayatınızda olacak, kırgınlık yaratmanın size olumsuz dönüşü olur yine.
0
encokbenisevinnolur
(16.01.23)
bilmem kimden istenmeniz asiri onemsiz bir sey zira bu bir usul, gelenek. babam katilmasa komsumu bile koyabilirim o sahneye takilmayin bence buna.
0
ala09
(16.01.23)
Hocam bu isteme nişan düğün mevzuları aileler için yapılıyor ve siz ne derseniz deyin bir şekilde onların istedikleri oluyor. Salın kim geliyorsa gelsin, kim istiyorsa kimden istiyorsa istesin. Size ne zararı var ya da bunları düşünmenin size ne yararı olacak?

Yormayın kendinizi, ailenizi de üzmeyin olsun geçsin gitsin.
0
lcha
(16.01.23)
bu kız isteme, söz, nişan, kına tam özenti şeyler. sırf instagramda post atıp millete hava atmalık şeyler. kızlar birbirinden görüyor, ev süslemeler, abartı masalar, kapıdan girişleri falan çekmeler yok oğlana acı kahveler falan tam görmemişlik. eğer kendide yapmazsa eksik hissediyor.

sizi istemeye geldiklerini kimseye söylemek zorunda değilsiniz. teyzelere, dayılara söylemezseniz bilmez. biz aramızda halletik derseniz olur biter. yemeğe çağırırsınız karşı tarafın anası babası kardeşi gelir, amaç aileler tanışsın. oldu bitti.

zaten istemek başlı başına saçmalık, mal mı alıyorsun, kızın sahibimi var ne yi istiyorsun. kendiniz anlaşmış evlenmek istiyorsanız iş bitmiştir.
0
astronom bey
(16.01.23)
İsteme ile nişanı aynı anda aradan çıkarırsınız olur biter. Hem baya küçük bi nişan olur sizi uğraştırmaz.
İstemeyi de annenizden yapsınlar, ne münasebet dayıdan isteniyor.

Zaten çağ dışı bir gelenek, sırf adettendir diye tutuluyor, illa aile kalan erkeği bulmaya çalışmanın anlamı yok.
Zaten aslında karar mercii sizsiniz. Hadi adet yerini bulsun diye annenizden istenebilir. Ama dayı mıı, yooo dostum. O kadar da değil.
Sizin istemeniz nişanınız olduğu için bu emrivakiyi yapabilirsiniz. Çok da umursamayın yani.

Bir de gelmek isteyen gelsin boşverin. Teyzeler de gelmişken nişan yapılır. Annenizi de çağırmak istediği insanlar konusunda çok kısıtlamayın. O jenerasyon genelde seviyo böyle düğün vs yapmayı.
0
zimbirik
(16.01.23)
yanıtları okumadım, kendi deneyimimi yazacağım.

ben de isteme gibi şeyler istemiyordum fakat eşimin ailesi illa ki olacak gibi talepte bulundu. biz de öyle bir aile değildik zaten. isteme oldu, evlendik vs. sonuç olarak daha en başında uyumsuz çift olduğumuzu yıllar sonra anladım. yani siz isteme istemediğiniz halde karşı taraf olacak/olmalı diye ısrar ediyorsa çok gereksiz. herkes geleneksel şekilde evlenecek diye bir şart yok. bu adımları gerçekleştirince kimsenin başı göğe ermiyor. biz evlendikten sonra da devamlı geleneksel talepleri devam etti (dünürlük vs). benim ailem yanaşmadı. sonuç olarak boşanıyoruz. şimdi tekrar aynı aşamaları düşünmek bile beni bunalttı. iyi dayanmışım. o gelecek şu yapılacak bu olacak çekilir dert değil.
0
deartheodosia
(16.01.23)
insanlar sizin mutluluğunuzu hep birlikte toplanıp kutlamak istiyorlar. anneniz de mutlu gününüzde teyzelerinizin ve dayınızın olmasını istemiş. neden olmasın? unutmayın ki sizin mutluluğa yola çıkmanız onlar için de mutlu bir gün. o insanlar sizin kanınız, aileniz. böyle mutlu günleri birlikte paylaşın. şimdi modern çağda ve bu ekonomik durumda insanlar çok görüşüp buluşamıyor bu da vesile olur.

isteme günü alyanslarınızı takın kurdelayı kesin. o da nişan olur ikisi birden halloldu. fikir isterseniz konuşuruz ayrıca da.
0
sert siyah krom
(16.01.23)
İsteme/nişan beraber dışarda bi mekanda olsun, arkadaşlarınızı çağırın. Dayıdan da istenir neden istenmesin, çevremde aile büyükleri olarak amcadan dayıdan istendiğini gördüm. Ama siz kimden istenmesini istiyorsanız onu söyleyin.

Benim arkadaşlarım da isteme, akraba vs sevmez ve aileler boşanmış genelde. Herkesi bir mekana topladılar. İsteme işi zaten kısa sürüyor bittikten sonra yemek muhabbet faslı oluyor. Normalde en akraba sevmeyen insanlardan biri olabilirim ama oraya akrabaları doluşturunca kendi kendilerine muhabbet ediyorlar ilgi sizden kayıyor. Gençler ayrı bir odada yemek yiyip takılıyor. Arkadaş grubunuz da gelsin kendinizi onların yanında iyi hissedersiniz, yanlarında takılırsınız.
0
jazzabel
(16.01.23)
ablamın kız istemesinde sadece annem, ben ve ablam vardık. ablamı da annemden istediler. anneniz neden kendisinden istenmesini düşünmedi? erkek tarafı da alakalı alakasız 30 kişiyle gelmişti. ev küçük kalabalık olmasın diyebilirsiniz.
0
bana bir nick verin
(18.01.23)
(12)

Pandemi döneminden sonra insanların zıvanadan çıkması .

dunyatuhaf
Var mı böyle bişey,İnsanlar illegal işlere daha yatkın, hevesli ,Kendinden güçsüzü ezmeye daha meraklı, Daha bencil, egoist, narsist mi oldu .Böyle dönemlerden ( doğal afet , savaş sonrası ) sonra sosyal yapının hızla değiştiğini gösteren çalışma var mıdır ?Yani insanlık zıvanadan çıktı mı ? Pandemi
Var mı böyle bişey,
İnsanlar illegal işlere daha yatkın, hevesli ,
Kendinden güçsüzü ezmeye daha meraklı,
Daha bencil, egoist, narsist mi oldu .
Böyle dönemlerden ( doğal afet , savaş sonrası ) sonra sosyal yapının hızla değiştiğini gösteren çalışma var mıdır ?

Yani insanlık zıvanadan çıktı mı ? Pandemi dönemini. Etkisi var mıdır ?
0
dunyatuhaf
(16.01.23)
Bence yok.
Hiç fark etmedim. Algida seçicilik gibi bence.
0
logisticsmanager
(16.01.23)
Travma sonrası stres bozukluğu adında bir durum var bildiğim kadarıyla.

Bence salgınla ilgili değil ama değişen yaşam tarzıyla ilgili bir sorun var. Bu kadar cinayet olmuyordu eskiden.
0
dissendium
(16.01.23)
Pandemiden ziyade olay ekonomik bence enflasyon suç doğurur.
0
olaylar olaylar
(16.01.23)
Pandemiden ziyade ekonomi ile alakalı saydığınız şeyler. Ülkede insanlara dağıtılan pastanın payı her geçen gün orantısızlaşıyor. Çok az emekle çok kolay büyük paralar kazananlar çoğalıyor, tüm emeğini vaktini harcayan insanlar 3 kuruş kazanıyor. Toplumsal ahlak ve yapı bozuluyor. Hem ekonomik hem demografik yapı çok hızlı bozuldu.
sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel makas çok açık bizim ülkede. Dünyadaki bu yapıdaki ülkelere bakın Güney Amerika, Orta Doğu, Güney Asya vs benzer durumlar orada da var
Gelişmiş ülkelerde ABD'de de açıktır o makaslar. Dünyanın en zengini de en fakiri de en kültürlüsü de en cahili de orada çünkü. İskandinav ülkelerine Avustralya'ya bakın mesela aksi örnekler için herkes birine yakındır ekonomik ve kültürel olarak
0
asbe
(16.01.23)
Ekonomide genel bozulmaya rağmen (Türkiye değil dünya çapında) para harcama/tüketimin arttığini doğrulayan bir makale okumuştum, ikinci dünya savaşı sonrası yıllarda da bir benzeri olduğunu anlatıyordu ve bu tip kitlesel olarak maruz kalınan stres dönemlerinden sonra bu aşamanın geldiğini söylüyordu. Şimdi bulmam mümkün değil ama bu eksende şeyler okudum.
0
encokbenisevinnolur
(16.01.23)
Gelir eşitsizliği arttı. En basitinden sesi soluğu çıkmayan doktorlar instagram'ı istila etti. Sponsorlu gönderi atıp duruyorlar üstelik kişisel hesapları için, ticari falan da değil.

Artık Türkiye'de bir survive durumu var. Ezmezsen ezilirsin gibisinden.
0
OrangeYellow
(16.01.23)
ekonomi de pandemiyle bozuldu. kapanmalarda bir arkadaşım aradı abi açım dedi. adamın işyeri kapanmış, işe alan yok, aylarca... bunun gibi kaç kişi var? onların ailesi, alışveriş yaptığı esnaf bakkal çakkal...

bir de insanlar özellikle maske - mesafe - aşıdan ötürü birbirini çok rahat aşağılamaya başladılar. maçka parkına gidiyorduk. genç hanımlar yanık tenli bir genç geçerken maske takıyorlar o mikrop saçıyor ya. yanından geçenin profili değişsin maske de çıkıyor... insanlar sevmedikleri ya da gıcık oldukları ya da içten içe iğrendikleri herkesi "covidlidir, pistir, hastadır, mikrop bulaştırır, virüs bulaştırır" diye etiketlediler, ötekileştirdiler. yok otobüse binemesin yok sokağa çıkamasın, yok semt pazarına giremesin, markete giremesin, işyerine giremesin... açlıktan ölsüne çıkıyor bunlar. insanlar birbirlerine sırf maske aşı hes kodu dezenfektan cart curt yüzünden insanların %99.9 olasılıkla (ioannidis 2022: www.sciencedirect.com) ölmediği ölmeyeceği bir hastalık için ağır hakaretler ettiler ve mikrop gibi davrandılar. ondan sonra kayış koptu gerçekten.

illegal işlere yaktınlık da bence devletlerin yasa masa ortada bırakmamasından. kemal gözler türkiye'nin anayasa ve idare hukuku konusunda tartışmasız 1 numaralı uzmanı olarak kabul ediliyor. kendisi covid için uygulanan kısıtlamaların hepsini desteklediğini ancak bunların hepsinin yapılış biçiminin anyasaya ve bilumum yasalara aykırı olduğunu web sitesinde yayınladığı birkaç makaleyle uzun uzun açıkladı. düşünün ki ped, pil falan alamıyorduk marketten. rafta duran mal var, onu alamıyorduk.
0
sert siyah krom
(16.01.23)
çok net doğru tespit. ahlaki çöküntü başladı. insanlar/toplumlar ölüme çok yakın hissedip haliyle ölmezse bu yaşanabiliyor.
0
tantavizisyon
(16.01.23)
Sonradan aklıma geldi, şöyle bir yazı yazmıştım bu konuda, yani bu zivanadan çıkma durumuyla ilgili:
eksisozluk.com

Tarih 17 Mart 2020, o yazdıklarıma su an da harfiyen katılıyorum.
0
encokbenisevinnolur
(16.01.23)
Böyle söyleyince hastalıkla daha bağlantılı bir sebep arıyorsunuz gibi geliyor kulağa, ama pandemi sonrasında değişen en büyük şeylerden biri ekonomik dengeler. Ben de saydığınız şeylerin ekonomik sebepler kaynaklı diyen taraftayım.

Dünya genelinde insan davranışları değişmiş olabilir, ancak dünya genelinde tuhaf bir ekonomik durum oluştu zaten. Karantina süreci ekonomiyi, ekonomiyse insanları etkiliyor.
0
akhenaten
(16.01.23)
@akhenaten, hayır hastalıkla bağlantı kurmadım .
Daha çok savaş , doğal afetgibi olaylara maruz kalan insanlarla alakalı değişimler var mı , pandemi buna benzer bir etki oluşturmuştur.
Bunu merak ettim .
0
🌸dunyatuhaf
(17.01.23)
Pandemi mi bilmiyorum ama ben kendimde bu dediğiniz değişimi gözlemledim. Çok daha tahammülsüz ve açıkçası nefret dolu bir insan oldum. Ülke gündemi ile de çok alakalı olduğunu düşünüyorum.
0
peki madem
(17.01.23)
(12)

Japon yeni nin tl karșiligini anlamadim anlatabilecek var mi?

Slynmaster
google da 1 japon yeni 0.15tl yaziyor. bu dogrumu. birde japonlarin 100 yen en dusuk kullandigi tarzinda bisi okumustum simdi ben japon yeni 15tl mi diyecegim anlamadim bi turlu
google da 1 japon yeni 0.15tl yaziyor. bu dogrumu. birde japonlarin 100 yen en dusuk kullandigi tarzinda bisi okumustum simdi ben japon yeni 15tl mi diyecegim anlamadim bi turlu
0
Slynmaster
(13.01.23)
1 japon yeni 0.15 tl bu doğru.

bir yen'lik demir para var. en yüksek 100 ile 500 demir parada. kağıtta 10.000, 5.000 1.000 var.

bir japon yeni 0.15tl diyeceksiniz.
0
sert siyah krom
(13.01.23)
Bir japon yeni 15 kuruş diyeceksin.

Metroya binince 200 yen vereceksin, carp 0.15'le 30 TL.
0
brkylmz
(13.01.23)
Bizde eskiden olduğu gibi biraz fazla sıfırları var, biz 6 sıfır atmasaydık 1 Yen = 150.000 TL olurdu (inşallah yanlış hesaplamadım)

Vay be, 90'lı yıllardaki motosiklet dergilerinin arkasındaki japon motor fiyatlarının listelerine bakar tl karşılığını hesaplamaya çalışırdık, o geldi aklıma :)
0
John Bloor
(13.01.23)
evet eski parada olsaydık 150 000 TL olurdu. Ben küçükken de uzun bir süre 10 000 TL falandı.
0
ckisc
(13.01.23)
Temel farklılık şurada. Yen, bizdeki kuruş demek. Adamların daha küçük bir para birimi yok. Algimiz o nedenle bozuluyor. 1 yen satın almak diye bir şey de yok, eğer bankadan satın almıyorsanız.
Japon Yeni 14,62 olmuş diyeceksiniz. Ama burada kasıt 100 jpn nin değeridir.
0
allah yazdiysa bozsun
(13.01.23)
Yen bizdeki kuruş falan demek değil, birim para diye de bir şey yok. Paraları nominal olarak karşılaştırmanın da bir anlamı yok, tüm paralar 1x=1y başlamış gibi bir şey yok. İnsanların bir lira ile, bir yen ile, bir dolar kazanmak için çalışmak için harcamaları gereken zaman farklı olmasına rağmen insanlar birim para diye bir şey uydurdukları için bu saçmalık ortaya çıkıyor. Bir yen= 15 kuruş diyebilirsiniz, ve bu da bir paranın ne kadar değerli olduğu hk. bir şey söylemez
0
ted
(13.01.23)
Yen basbayi kuruş demektir. Adamların cente, kuruşa denk gelen bir paraları yok. En küçük para birimi bu adamlarin yen işte. Birim paradan da bahsetmedim. 1 yenin 15 kuruş olması bizlik bir durum değil. 1 yen bir boka yarayan bir para değil. O yüzden 1 yenin değeri değil 100 yenin değeri önemlidir.
0
allah yazdiysa bozsun
(13.01.23)
1 dolar 128 yen deniyor mesela. 19'u 128'e bölünce 15 kuruş da çıkıyor...
0
sert siyah krom
(13.01.23)
@allah yazdiysa bozsun, yen kuruş demek filan değil, adamlarda kuruş yok. YOK.

bizde 2,25 TL var, onlarda küsurat yok kuruş olmadığı için. 2 yen veya 3 yen var.

"En küçük para birimi bu adamlarin yen işte." hayır, tek para birimleri yen. bizim de tek para birimimiz TL. kuruş bir para birimi değil, TL para biriminin küsurat kısmına verilen ad. Cent ABD'deki en küçük para birimi değil? Neden? Çünkü cent bir para birimi değil, USD para biriminin küsuratlı kısmı. Yen kuruş değil, niye? Çünkü küsurat yok adamların para biriminde. Yani, yen kuruş değildir. 1 yen 1 yendir. o da 0,15 tl'dir.
0
perferil
(13.01.23)
Bence kimse beni anlamıyor. Ya da ben anlatamıyorum. Siz haklısınız.
0
allah yazdiysa bozsun
(13.01.23)
Valla anlasilmayacak bisey yok. 1 japon yeni 0.15 tl ancak google amcaya sordugunda tokyoda ortalama aylik maas da 300 bin japon yeni. Yani tek basina tl ve yen cevriminden ziyade milletin ne kadar kazandigi onemli.
0
j r r tolkien hayrani
(13.01.23)
ben @allah yazdiysa bozsun arkadaşımızın dediğini anladım. isimleri yanlış hatırlıyor olabilirim ama mesela iranda sanıyorum riyal var. ama kimse riyal diye söylemiyor aşırı küçük bir para birimi, toman diyor direkt o da 1000 riyal gibi bir şey. diğer arkadaş sanıyorum yanlış anlamış evet japonyada kuruş diye bir mantık yok çünkü kuruş olması için bir de kuruşun üstünde lira olması gerekir ama yok, öte yandan yen japonların gözünde bir kuruş değerinde öyle bir değeri var. günlük yaşamlarında ve çeşitli dökümanlarda vs pratiklik için değer verdikleri zaman genelde 100 jpy üzerinden değer veriyorlar, öyle kullanıyorlar. kuruş mantığıyla çıkmamış ama şu an insanların gözünde kuruş değerinde.
0
ckisc
(14.01.23)
(3)

covid alisverisi

in vino veritas
diyelim evde yalnizdik covid oldugumuzu ogrenmeden. 3 gun yalniz kaldik ve sonra ev arkadasimiz geldi haliyle bizden covid bulasti ona da. biz ondan 3-4 gun once negatife donduk ve o hala hastayken bize tekrar covid bulastirma sansi var mi? eskiden 6 ay bagisiklik suresi var deniyordu ama sonra 1 ha
diyelim evde yalnizdik covid oldugumuzu ogrenmeden. 3 gun yalniz kaldik ve sonra ev arkadasimiz geldi haliyle bizden covid bulasti ona da. biz ondan 3-4 gun once negatife donduk ve o hala hastayken bize tekrar covid bulastirma sansi var mi? eskiden 6 ay bagisiklik suresi var deniyordu ama sonra 1 hafta sonra yeniden covid oldum filan diyenler cikmaya basladi. son durum ne? negatife dondukten 3 gun sonra yine pozitif olabiliyor muyuz?
0
in vino veritas
(13.01.23)
olmazsın
0
jelly bear
(13.01.23)
ikinciye kısa sürede covid geçirenler bağışıklık kazandıkları varyantla değil, dışarıdaki farklı varyantlardan birini kapıp ondan hasta oluyorlar. her varyantın dış protein yapısı farklı. vücut bu proteinden tanıyıp bağışıklık sağlıyor. tabi proteini farklı olan virüs doğal olarak hasta ediyor insanı. maske takmadığı için millet okeye döner gibi farklı varyantları sıradan geçiriyorlar böyle :))
0
kurbanlik koyun
(13.01.23)
ev arkadaşınız geldi diye sizden ona covid bulaşmış olduğunu söyleyemeyiz. benzer şekilde arkadaşınız da sizden kaptı diyemeyiz.

kuluçka süresinin çok yüksek derecede değişken olması işleri bunun üstüne bir tur daha karıştırıyor.

ayrıca covid ile mevsimsel gribin semptomları aynı. belki de ilkinde birini sonra ötekini oldular? hatta belki hep hastalardı o 1 hafta fark etmediler... test sonuçları da hastalık tespitinde güvenilir değil (testi icat eden dr. kary mullis öyle diyor, ben değil).

ayrıca "pozitif" olmak ile "hasta" olmak ya da "bulaştırıcı" olmak arasındaki ilişki sandığınız kadar güçlü değil. istatistik ve bayes teoremi bilenler hesaplasın, aradaki ilişkiyi.

@koyun'un yazdığında hata şu. varyantların ortak noktaları farklı noktalarından fazla (öyle olmasa varyant değil apayrı bir tür olurlardı), vücut da tek bir yönüne değil neredeyse her yönüne karşı ayrı ayrı dövüşüyor hatta önce burunda başlıyor sonra boğazda sonra ciğerde vb..
0
sert siyah krom
(13.01.23)
(7)

limited şirket muhasebe ücreti aylık

enteg
fazla bir işlemi olmayan nispeten sakin bir limited şirketim var. yeni ücreti konuşacağız yakında muhasebeci ile. görüşmeden önce piyasayı bilmek istedim, siz ne ödüyorsunuz?teşekkür ederim
fazla bir işlemi olmayan nispeten sakin bir limited şirketim var. yeni ücreti konuşacağız yakında muhasebeci ile. görüşmeden önce piyasayı bilmek istedim, siz ne ödüyorsunuz?

teşekkür ederim
0
enteg
(13.01.23)
İş konusu nedir yani hizmet mi, alım satım mı, imalat mı? Ve çalışanınız var mı? Evetse kaç kişi?
0
kibritsuyu
(13.01.23)
benzer iki şirket için iki ayrı muhasebeciye birine 400 birine 500 veriyoruz.
0
sert siyah krom
(13.01.23)
yazılım şirketi, çalışan yok. satım yok genelde alım var.

@sert siyah krom

sermaye şirketi mi yani limited şirket fiyatı mı söylediğiniz? çok ucuz geldi böyle de.
0
🌸enteg
(13.01.23)
bu dediğiniz için tarifede yer alan benim vereceğim en düşük fiyat 1800 lira, şehir ankara.
0
kibritsuyu
(13.01.23)
1650tl ye çıkardık.
0
tchuck
(13.01.23)
bu iş serbest piyasa ama yukarı doğru serbest piyasa, aşağı doğru bir asgari ücret tarifesi var. bu tarifeden düşük iş yapmak yasak.

yapan adam usulsüz iş yapıyor demektir. evet mükellefin işine geliyor. personeli de 30 gün full time çalıştırıp asgari ücret vermek yerine 1000-2000 lira vermekten farkı yok bunun.

şahıs işletmesi ikinci sınıfsa, yani işletme defteri ise minimum ücret hizmet veya ticaretse 540, imalatsa 770 lira. birinci sınıf ise 1.500 liradan başlıyor.

aylık beyanname vermek zorunda olmayan, basit usul mükellefler hariç. ama 200-300 fatura kesen basit usul olmaz.

o 300 lira ücret alan arkadaşın adını özelden bi yazar mısınız, piyasayı kırıp haksız rekabet yaratmak nasıl oluyormuş meslek odası bir söylesin ona.
0
kibritsuyu
(13.01.23)
Mukellef.Co fiyatlar Mali müşavir hizmeti değil ki, ön muhasebe hizmeti o.

Mali müşavir değilim ama 20 yıllık kariyerimde 50 den fazla mali müşavirden memnun olmayan müşterim oldu. Ya kendilerine iyi danışmanlık vermiyor ve hatalı vergi ödetiyordu ya da zaman ayırmıyorlardı.
Ortak özellikleri ucuz olmalarıydı
0
fistikthecat
(13.01.23)
(2)

Tefas Fonları ile İlgili Bir Soru

nedendirbilinmez
Merhaba,Ak portfoy fonlarını garanti bankası üzerinden almak istediğimde akbank üzerinden almaya göre daha fazla komisyon/kesinti öder miyim?
Merhaba,

Ak portfoy fonlarını garanti bankası üzerinden almak istediğimde akbank üzerinden almaya göre daha fazla komisyon/kesinti öder miyim?
0
nedendirbilinmez
(13.01.23)
hayır.
0
sert siyah krom
(13.01.23)
Teşekkürler.
0
🌸nedendirbilinmez
(13.01.23)
(7)

sağlık raporu için vesikalık resim yerine biyometrik resim verilse olur mu?

sonayaklastik
sağlık raporu için vesikalık resim yerine biyometrik resim verilse olur mu?silah ruhsatı almak için devlet hastahanesinden sağlık kurulu raporu alacağım başvuru için gerekli evraklar bunlarsağlık raporu almak için 4 adet vesikalık fotoğraf, nüfus cüzdanı fotokopisi ve aslı ve hangi raporu ne amaçla
sağlık raporu için vesikalık resim yerine biyometrik resim verilse olur mu?

silah ruhsatı almak için devlet hastahanesinden sağlık kurulu raporu alacağım başvuru için gerekli evraklar bunlar

sağlık raporu almak için 4 adet vesikalık fotoğraf, nüfus cüzdanı fotokopisi ve aslı ve hangi raporu ne amaçla almak istediğinizi belirten dilekçe gerekmektedir. Dilekçeyi, sağlık kuruluşunun danışma bölümünden alabilirsiniz.

4 adet biyometrik resmim var 4 adet vesikalık resim yerine onları versem olur mu çünkü malum ülke battı dahada batacak ekonomik kriz var tasarruf şart masraf etmek istemiyorum lütfen soruma sadece devlet dairesine bir iş için vesikalık resim yerine biyometrik resim vermiş ve kabul ettirmiş kişiler cevap yazsın çünkü sağlık kurulu raporu için internetten randevu almak çok zor 1 ay sonrasına randevu aldım eğer vereceğim biyometrik resimler vesikalık resimler yerine kabul olmazsa 1 ay daha beklemek istemem.
0
sonayaklastik
(12.01.23)
Olur
0
westblack
(12.01.23)
biyometrik dediğiniz de vesikalık fotoğraf zaten. sadece yüzün oranı, gülümsememe, rötuşlu olmama gibi kriterleri var. her biyometrik vesikalıktır ama her vesikalık biyometrik değildir kısaca
0
mustafakesekci
(12.01.23)
Ben olmaz diyorum. Sonuçta o fotoğrafı tarayıp sisteme atan ya da soğuk damgayla ruhsata basan memur farkedecektir ve kural dışı iş yapmak istemeyecektir.
0
baba553
(12.01.23)
@baba553 hangi kurala aykırı oluyor ki biyometrik fotoğraf? Biyometrik fotoğraf dediğiniz standartları ICAO tarafından belirlenmiş bir VESİKALIK FOTOĞRAFTIR. Eğer sağlık raporu için istenen vesikalık fotoğrafla ilgili herhangi bir standart, şekil belirtilmemişse mecbur kabul edecek.
0
mustafakesekci
(12.01.23)
biyometrik fotoğrafın vesikalık olduğu doğru. kısaca mustafakesekci +1

bu arada, silah ruhsatı almamanız kesinlikle çok daha hayırlı olur.
0
sert siyah krom
(12.01.23)
@mustafakesekci emniyet müdürlüklerinin web sitelerinde yazan kurala aykırı. Mesela Ankara için: 4 adet Biyometrik Fotoğraf, ( Son 1 yıl içerisinde koyu kıyafet ile çekilmiş olacaktır).

Koyu kıyafeti de "koyu" yazmışlar.
0
baba553
(12.01.23)
ben her resmi iş olsun olmasın biyometrik çektirir, ne tür istenirse istensin onu verir geçerim. biyometrik dediğin farklı bir fotoğraf türü falan değil, sadece makyaj rötuş yapılmayan daha düzgün bir format.
0
avatar is back
(13.01.23)
(1)

Yüzük içine isim yazdırma

sacrilegious
Ne kadar sürer ve fiyatı nedir acaba?Teşekkürler
Ne kadar sürer ve fiyatı nedir acaba?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(03.01.23)
15 dk falan sürer. ücretsiz olur yüzüğü aldığınız yerde...
0
sert siyah krom
(03.01.23)
(10)

"Zammı marketler yapıyor." söylemi bilimsel mi?

ya ben lan neyse
fiyatları piyasa belirlemiyor mu? marketler zam yapsa bile biri çıkıp ondan daha ucuza satacaktır illa ki.
fiyatları piyasa belirlemiyor mu? marketler zam yapsa bile biri çıkıp ondan daha ucuza satacaktır illa ki.
0
ya ben lan neyse
(31.12.22)
Bilimsel bir yönü yok, cehaletin vucut bulmuş hali olan AKP savunucuları tarafından ortaya atılan ve inanılan bir söylem.
Gerçekler için tarım kredi marketler ile diğerlerini karşılaştıran sitelere bakın
0
neymis
(31.12.22)
yağmuru bulut yapıyor demek gibi bir şey.
0
AlsterWasser
(31.12.22)
piyasa dediğiniz nedir ya da kimdir. onu söylerseniz ona göre cevap vermek mümkün
0
sert siyah krom
(31.12.22)
zam yaptığı söylenen şirketlerin hepsi borsada, yani halka açık, yani bilançoları herkese açık şirketler. bütün alım, satım ve maliyetleri ortada. buna rağmen böyle şeylere inanacak bir halk olduğu için istediklerini söylüyorlar. ayrıca böyle bir rekabet ortamında, bırakın zammı, herkes daha ucuza nasıl satabilirimin peşindedir.
0
crimson king
(31.12.22)
yakıt, personel, elektrik giderleri vs. cirosunda çoğunluk değil
direk zammı yapıştırmaları fırsatçılık
ama yıl içerisinde ne olacağı belli değil bu sebeple düşük zam yapıp riske girmiyorlar

zaten herkes ucuz buldu mu stok yapıyor
0
bir soru sorcam
(31.12.22)
"Zammı marketler yapıyor"un doğru olan TEK kısmı şu. Stoklarını yenilemek için mevcut enflasyonda ön gördükleri şekilde fiyatlama yapmaları gerekiyor. Ürünleri aldıkları zamanki fiyata ya da o ayın bütçesine göre satarlarsa stoklarını yenileyemezler. Onun dışında "1 kilo kaşar aslında 50 tl, marketler 150 tl'ye satıyor" diyen akp'li ekonomisttir(!).
0
nawar
(31.12.22)
private label hariç, markette satılan HİÇBİR ŞEYİN fiyatı marketler tarafından belirlenmiyor. ürünü üreten/ithal eden her neyse firma tarafından belirleniyor. marketler satış fiyatı veya alış fiyatıyla değil ciro üzerinden % olarak para kazanırlar.

X firması, gidip markete diyor ki benim ürünümü 100 lira satış fiyatıyla rafına koy. market de diyor ki koyarım ama % şu kadar prim alırım. olay tamamen bundan ibaret. marketler fiyatların artmasını değil bilakis düşmesini ister çünkü müşteri kitlesini kaybeder. o yüzden X firması arkasında rasyonel sebepler olmadan çok fazla zam yapmaya başlarsa market o ürünü satmak istemeyebilir çünkü rafında tüketicilerin yani bizlerin fiyatından dolayı tercih etmeyeceği bir ürün bulundurmuş olur. boş yere rafını işgal ettirir yani.

büyük üretici firmalar @nawal'ın yazdığı gibi stokçuluğa da izin vermez. çünkü o firmalar hangi markette kaç günlük stokları var onu takip ediyor zaten. fiyat artışı yapmadan önce yüklü satış yapmazlar o yüzden marketlere. geçmiş trende bakarlar, market ayda ortalama 10 bin adet ürün aldıysa, 15 gün sonra da zam planlanıyorsa o markete 5 bin tane ürün verirler.
0
selimcigimisik
(01.01.23)
@selimcigimisik "X firması, gidip markete diyor ki benim ürünümü 100 lira satış fiyatıyla rafına koy." demissin. Hocam boyle bir olay yok. Uretici markete su fiyattan sat diye dikte edemez, kaca satacagini market (dolayisiyla piyasa) belirler. Sadece istisna price markli (uzerinde fiyat yazan urunler vardir) uretici uretirken amabalaja fiyat basar, markette de o fiyattan satilir. Cogu zaman da bunlar koordineli olur. Atiyorum Bim'in satin almadan sorumlu adami, Ulker'e der bana 2 lira satis fiyatli price markli gofret yolla. Uzerinde price mark olan urunler de cogu zaman indirim, promosyon urunlerdir, marketin kari cok dusuktur. Uretici marketin satin almasina fiyatlarini bildirir, muzakere ederler, sonra fiyat anlasmasi yaparlar, mali aldiktan sonra fiyatlandirma marketindir. Biskuviye, cikolataya 60%, 70% kar koyarsin, peynire 30,40%, sigarada 8, 10 vs her urunun asagi yukari bellidir kar orani. Bunlari piyasa belirler. Ha tabi marketler kendi aralarinda anlasiyorlar, etik olmayan isler donuyor su urunde x'in fiyatin altina inmeyelim falan centilmenlik anlasmasi vs gibi yari dogru, yari komplo olaylar vs de vardir muhakkak. Devletin devreye girmesi lazim, tekellesmeye engel olmasi lazim. Arkadasin sorusuna gelirsek zammi marketler yapiyor olayi tamamen safsata. herseye zam gelmis, dolar, petrol, enerji fiyatlari ucmus, ki bu adamlar sube kapatmaya kuculmeye gitmiyor, cok takdir edilmesi gereken bir olay. Ben yonetici olsam sube azaltimina giderim, isci cikartirim, cok yakin mesafede ayni marketin subeleri var
0
freedonia
(01.01.23)
zammı marketler yapıyor olsa serbest piyasada şöyle bir durum olurdu. A marketi B marketi ile rekabet edebilmek için fiyatını daha aşağıya çeker ve sürümünü arttırırdı. düşen piyasada diğer marketler de hayatta kalmak veya piyasadaki hacimden faydalanmak için fiyatlarının buna göre düzenlerdi. bir süre sonra "zam yapan marketler" mal satamaz olurdu.

piyasadaki tüm marketlerin gizlice buluşup, anlaşıp ortak karara varıp zam yapmaları da mümkün olmadığına göre zammı marketler yapmıyor. marketler girdi maliyetleri, enflasyon, işçilik, elektrik, kira gibi maliyetleri de katarak karlılığını sabit tutmaya çalışıyor.
0
orpheus
(01.01.23)
anlaşmalı fiyat belirleme ve kendisine ait alt yükleniciler yoluyla karlarını düşük göstermeleri mümkün
0
bir soru sorcam
(01.01.23)
(4)

2023 seçimleri oy kullanma hk.

mister green
selamlar,küçük yeğenim 2005 ekim doğumlu, yani 2023 ekim ayında 18 ini bitirmiş olacak. hazirandaki seçimlerde yıl olarak tutuyor diye oy kullanması gibi bir durum olacak mı? yoksa reşit olmasına 4 ay var diye kullanamayacak mı?
selamlar,
küçük yeğenim 2005 ekim doğumlu, yani 2023 ekim ayında 18 ini bitirmiş olacak. hazirandaki seçimlerde yıl olarak tutuyor diye oy kullanması gibi bir durum olacak mı? yoksa reşit olmasına 4 ay var diye kullanamayacak mı?
0
mister green
(31.12.22)
18 yaşını doldurması gerekiyor yani ekim sonrası seçimlerde oy kullanabilir.
0
astronom bey
(31.12.22)
yıl olarak tutuyor derken? 2005 ekim'de doğan kişi 2023 haziran'da 18 yıldır yaşıyor mu olacak? yılı saymayı nasıl yapıyorsunuz 250 gün mü?
0
sert siyah krom
(31.12.22)
secim tarihinde 18'i doldurmus olmasi gerektiginden kullanamayacak evet.
0
in vino veritas
(01.01.23)
Hayır oy kullanamaz, hatta seçmen listeleri askıya alınığ onaylandığı tarihten sonra 18'i bitirenler de kullanamaz.

Net değil ama atıyorum;

seçim 15 haziran 2023 tarihinde yapılıyordur, seçmen askıları son tarihi 15 mayıs 2023 ise bu askı tarihinden sonra 18 bitirenler de oy kullanamaz.

Çünkü seçmen listesinde adları yok, yani seçim tarihinden hemen önce 18 yaşı bitirdi diye herkes oy kullanamıyor, seçmen listesine adı geçmiş olmalı.
0
John Bloor
(02.01.23)
(10)

kış lastiği mi kar çorabı mı?

elorelia
kış lastiği olmayan bi araç düşünün. şehirler arası yol vs gitmiyor, ankara içinde kullanılıyor. o da genelde batıkent/yenimahalle civarı. ama belki sadece yaz lastiği takılı olduğu içindir, bilemiyorum.şimdi ben diyorum ki en azından öne iki tane kış lastiği alalım. -belki dörde tamamlarız bir şeki
kış lastiği olmayan bi araç düşünün. şehirler arası yol vs gitmiyor, ankara içinde kullanılıyor. o da genelde batıkent/yenimahalle civarı. ama belki sadece yaz lastiği takılı olduğu içindir, bilemiyorum.

şimdi ben diyorum ki en azından öne iki tane kış lastiği alalım. -belki dörde tamamlarız bir şekilde :D -
araç sahibi o ne yahu, ya dört ya hiç diyor.
eşim diyor ki illa kar çorabı alalım.

ben işin teknik kısmını pek bilmediğim için 'insanlar gerizekalı mı, kar çorabı almak yerine lastik alıyorlar o zaman?' diye sordum. eşim de dedi ki 'kar lastiği buzda tutuş sağlasın diye değil lastikte biriken karların tahliyesini kolay sağlasın diye takılan bir lastik. yani buzlu havada şoförlük önemli, aksine kar çorabı ekstra tutuş sağlıyor.'

nedir fikriniz?

@arkadaşlar dört tane alamıyoruz şu an. zaten alabilsek alacağız da :D babam 2005 yılından beri sadece öne takıyor kışlıkları. hatta ben bu işin standardı bu sanıyordum mesela. çoğu kişi de öyle yapmıyor mu?
0
elorelia
(26.12.22)
tabii ki kış lastiği.

bi kere öne 2 lastik alma işini unutun. bu bi ayağınıza kar botu bi ayağınıza sandalet giymeye benzer olmaz.

kar çorabı dağa kara çıkmayacaksanız gereksiz. ankara için kesinlikle kış lastiği gerekir. yaz lastikleri soğuk havada katılaşır ve tutumu azalır. fren mesafesi artar. kış lastiği ise soğuklara dayanıktır ve soğuklarda yumuşak kalabilir.
0
jelly bear
(26.12.22)
sadece öne iki tane almayın arabanın götü savrulur. dört tane alın karlı havalarda rahat edin.
0
theseachange
(26.12.22)
4 tane kış lastiği alınmadığı sürece işiniz yaş.
2 tane kış lastiği alırsanız işiniz daha yaş. 4'ü de yaz lastiği olsa daha iyi en azından arabanın her yanı aynı derecede yol tutar. önler daha iyi tutarken arkaların daha az tutması çok sıkıntılı bir durum
kar çorabı dediğin taktığında 1 saat bile dayanmayan dandik bir kumaş parçası. seni bulunduğun yerden kurtarır o kadar, öyle yol falan yapılmıyor.
ankara gibi bir yerde kış lastiksiz araç kullanmak büyük hata bence. şöförlüğün iyi olayı falan da hikaye, en kral şöför bile yaz lastiğini ankarada kullanarak büyük facialara sebep olabilir. henüz kazanın yaşanmamış olması yaşanmayacağı manasına gelmez.
petlas vs gibi de olsa ucuz veya çıkma bile olsa kış lastiği alın ankarada.
0
roket adam
(26.12.22)
kesinlikle kış lastiği alınmalı. kar çorabı yolda kaldın 20 dakika takıp devam edebilmek için. beklenmedik bir anda kar bastırır, buz olur araç kayar gider.

kış lastiği 4 lastik takım alınmalı. çekiş olan 2 lastiği almak 1980'lerden kalma bir alışkanlık ama yanlış. çok dikkatli kullanırım, 30-40 km hızı geçmem. yolu ve riskleri çok iyi okurum diyorsan tamam.

kış lastiği teknik olarak kauçuk bileşiği soğuk havalarda dahi esnekliğini koruyan ve bu sayede yol tutuşu kaybetmeyen bir lastik. yaz lastiği sıfır derecenin altında kayış gibi oluyor biraz da eskimiş ise naylon poşet gibi kayıyor. yani kar veya buz olması önemli değil. lastik sertleşiyor-taş gibi oluyor.

kış lastiği bu havalarda hala aynı esnekliği koruduğu için yolu tutabiliyor. kış lastiğini yazın kullan mesela aşırı yumuşadığı için 3 ayda hamur gibi parçalanır gider.
0
orpheus
(26.12.22)
mecburiyetten geçen sene kış lastiği almadan kar çorabıyla ankara'da bir sezon geçirdim. kış lastiği olmadan tehlikeli de olsa kar olmadığında idare edilebiliyor. bu sene 4 kış lastiğine geçtim. her zaman ihtiyaç olmasa da acil bir durumda kazadan kurtarır diye düşünüyorum. 90'lı yıllarda kış lastiği olmadan da araba kullanıyorduk sonuçta. ama kışın kış lastiği tutuş açısından fark ediyor; deneyimle sabit.

yoğun kar olduğunda kar çorabıyla yavaş yavaş her yere girdim çıktım. keçiören yokuşları dahil buna. eğer kış lastiği yoksa hayat kurtarıyor. beklediğimden iyi performans gösterdi.

imkan varsa 4 kış lastiği almaya çalışın, kışın virajda, acil frende fark ettirebiliyor. kış lastiği gerçek buzda çivili değilse tutmaz. soğuk ve karlı koşullarda daha iyi performans verir. bu arada genelde kış lastiği ıslak zeminde çok iyi değildir.

hiç imkan yoksa kar çorabı günü kurtarır.
0
wallets wide shut
(26.12.22)
Kar çorabı normal yolda normal hızlarla gidilebilen bir şey değil.

Kış lastiği iyidir, hiç yoktan 2 tane öne takmak iş görür yokuş viraj veya karlı ara yollarda çok işiniz yoksa. Ana yollar hep tuzlanmış ve ıslak oluyor zaten.

Arkadaş ivedik lastikciler sanayiden 4 tane 2021 model çıkma kışlık lastik aldı 2750tl ye sorunsuz, takması balansı dahil. En f/p çözüm bu olsa gerek.
0
The_Lollok
(26.12.22)
batıkent yenimahalle civarı hiçbir şey almanıza gerek yok, yollar mis gibi oluyor zaten sürekli. kar buz nerede bulacaksın be ya...
0
babilfish
(26.12.22)
bir de bu kar çorabını o soğukta lastiklere takmak, işi bitince çamur içindeki kar çoraplarını dirseklere kadar kirlenmeyi göze alıp çıkarmak, temizlemek bir poşete koymak lazım. açıkçası pis bir iş.
0
orpheus
(26.12.22)
kış lastiği ile kar çorabının alakası yok. kış lastiği soğukta takılır. kar çorabı yerde kar ya da buz varsa takılır.
0
alperz
(26.12.22)
dört mevsim lastiği alsanız ne güzel olur...
0
sert siyah krom
(27.12.22)
(15)

Devlet Hastanelerine mi, Özel Hastanelere mi gitmeyi tercih ediyorsunuz?

norules
5 dakikada hasta muayene edilmeye çalışılan, 1.5 yıl sonraya kolonoskopi randevusu verilmesi gibi absürtlüklerin yaşandığı devlet hastaneleri yerine daha medeni bir sağlık hizmeti alabilmek için cebimden para verip özel hastaneleri tercih ediyorum ben.Peki siz, aile hekimliğinizde hallolabilecek tür
5 dakikada hasta muayene edilmeye çalışılan, 1.5 yıl sonraya kolonoskopi randevusu verilmesi gibi absürtlüklerin yaşandığı devlet hastaneleri yerine daha medeni bir sağlık hizmeti alabilmek için cebimden para verip özel hastaneleri tercih ediyorum ben.

Peki siz, aile hekimliğinizde hallolabilecek türdeki basit sağlık sorunlarınız dışında daha önemli sağlık meseleleri için devlet hastanelerini mi, yoksa özel hastaneleri mi tercih ediyorsunuz?
0
norules
(23.12.22)
Ben devlet hastanesini özellikle eğitim araştırma hastanelerini tercih ediyorum. Şansıma bu konularda ciddi sorun yaşamadım.
0
Amaranta ursula
(23.12.22)
özel sağlık sigortası olduğu için özel hastane tercih ediyorum.
0
sta
(23.12.22)
sgk varsa tamamlayıcı sağlık sigortası ile özele gitmek baya mantıklı.
0
xrated
(23.12.22)
üniversite hastanelerini tercih ediyorum ama kendim de doktor olduğum için sıra bekleme gibi konularda çok sıkıntım olmuyor o açıdan çok nötr bi cevap değil bu.

Annem de hemşire, devletten emekli olduktan sonra özel hastanede çalışıyor böyle meşhur ve kaliteli olanlardan birinde. Babam fıtık ameliyatı oldu geçen aylarda ve annemin çalıştığı hastane baya indirimli şekilde yaptı. O hastane odasındaki aşırı lüks imkanlar bana çok göz boyama geldi. Yani sağlık imkanları olarak da kötü değildir muhtemelen ama yıllardır üniversite hastanelerindeki işini gördüğü kadar olan konforu görünce, odada lig tv olması, hastanedeki divan pastanesinden odaya oda servisi yemek söyleyebilmek falan bilmiyorum abartı geldi bana dshsddh

Yani kısacası kaliteli sağlık hizmetinin otel gibi bakım olan bir yerde çok verilemeyeceğine dair bir hissiyatım var. Bi de üniversite hastanelerinin bu ülkedeki zirve yerler olduğunu düşünüyorum tıp bilgisi açısından.
0
nundu
(23.12.22)
Yıllardır özel sağlık sigortam var. Her türlü basit iş için özel hastanelere gidiyorum.
Ama ciddi, önemli, karmaşık bir sağlık sorunum olduğunda genelde özel hastanelerde çözemiyorlar, işi uzatıyorlar, pek çok tahlil ve görüntüleme yapıyorlar. Sonunda devlet hastanesine gitmek zorunda kalıyorum. Nadiren. Yani 2-3 yılda bir belki.

Devlet hastanesine randevulu şekilde gittiğimde hem bekleme konusunda hiç sorun yaşamadım hem de muayene, tanı koyma konusunda.

Mesela apandisit ameliyatı olmam gerekse özel hastaneyi tercih ederim, kalple ilgili bir ameliyat için de özel hastaneyi tercih ederim. Fakat 100 bin kişide bir görülen, ilginç bir hastalık/ameliyat durumunda devlet hastanesini tercih ederim. Veya en azından tanıyı devlet/üniversite hastanesinde alıp tedavi/ameliyat belirlendikten sonra özel hastaneye giderim.
0
michael_knight
(23.12.22)
Nundu +1
Ailem sağlıkçı. Özelde calistilar genelde ama hep dedikleri en iyi özel bir üniversite hastanesi etmez.
Türkiye'de her şeyi bu özellerin eline biraktilar ve yakinda sıkıntılar daha da artacak.

Yani çok basit şeyler için özel iyi olsa da asla o eski üniversite hastaneleri seviyesi olmaz. Yani çoğu zaten garip tiplerin yönettiği ticarethaneler.
0
logisticsmanager
(23.12.22)
özel hastane. yaşadığım yerde devlet hastaneleri çok kötü.
0
mikahakkinen
(23.12.22)
yeterli ödeme gücüne sahip herkes devlet hastanelerindeki yığılmadan sıyrılmak adına özel hastane tercih edebilir elbet. ancak acil ve ileri uzmanlık gerektiren vakalarda ilgili hastalık üzerine uzmanlaşmış devlet hastanelerini (üniversite hastaneleri, siyami ersek, koşuyolu kalp vs.) tercih etmekte bir sakınca görmüyorum. olayın düz hizmet, yani otelcilik kısmı tamamen tırı vırı.
0
zgrydn
(23.12.22)
özel hastanedeki tek kişilik odanın iyileşmeye etkisi çok büyük. literatürde var...
0
sert siyah krom
(23.12.22)
devlet hastanesini tercih ediyorum. doktorların özlük haklarında yapılan iyileştirmelerden sonra yaşadığım ildeki özel hastanelerin iyi doktorları geri devlete dönmeye başladı son 1-2 aydır. Yakında özel hastaneler yeni mezun doktorlarla dolacak.
büyükşehirlerde, büyük özel hastanelerde durum farklı olabilir tabi ama küçük yerlerde devlet hastanesi bence daha efdal.
0
mustafakesekci
(23.12.22)
Turkiye'deyken tam kapsamli sigortam vardi, genelde evimin yanindaki acibadem veya memorial'a giderdim. Sira beklememek ve cok kolay sekilde randevu alabilmek cok iyiydi. 5 sene boyunca hic devlet hastanesine gitmedim.

Son geldigimde doktor arkadasimin yanina ugradim kan degerlerine baktirmak icin(2 yil sonra ilk kan testim, yeyy). Doktor yakin arkadasim olmasina ragmen git geller baya yordu, kan vermek icin 45dk bekledim mesela. Ozelde olsa gir cik cok daha kisa surerdi. Devlet hastanesinde ancak cok vaktin varsa tedavi alabiliyorsun bana kalirsa. Doktor da ilk muayenede test isteyip yolluyor direkt seni fazla dinlemeye firsati olmadan.
0
fakyoras
(23.12.22)
Aciliyetim yoksa üniversite hastanesinden gün alırdım,ama en son gittiğimde muayene için 1 ay bekledim mr randevusunu 8 ay sonrasına verdikleri için artık gitmiyorum..

Tamamlayıcım olduğu için neredeyse her işimi aynı gün özel hastanede hallediyorum. Hem iş için sürekli izin almamış oluyorum hemde tanı konup tedavi başlıyor.
0
brnbrs
(23.12.22)
Beklememek ve adam gibi derdimi anlatacak vaktimin olabilmesi için özele gidiyorum. Ama özel dediğimde de doktora bakıyorum iyi mi diye. Burada başkent hastanesi var doktorları iyi genel olarak. Onu tercih ediyorum
0
yazdonumu
(23.12.22)
Sırf bu yüzden tamamlayıcı yaptık. Devlette muayene ve tedavi zorlaştı. Kuzenimin ayağı kuruldu ameliyata girmesi gerekiyordu 1 hafta sonrasına gün verdiler. Şirketin yaptığı özel sağlık sayesinde ertesi gün hemen ameliyata girdi.
0
gazozailacatmauzmani
(23.12.22)
devlet hastanelerinde doğru düzgün tedavi imkanı yok diye düşünüyorum. sağlıklı bir muayene ortamı yok maalesef.
0
alicandan
(23.12.22)
(12)

Kedi sahipleri neden çip takılmasına karşı?

michael_knight
Kedi sahipleri neden kedilerine çip taktırmak istemiyorlar, bu uygulamaya karşılar?Kediye zarar vereceği endişesiyse bu konuda bilimsel bir kanıt veya yaşanmış kötü tecrübeler var mı?Köpek sahiplerinde de benzer bir tutum var mı?
Kedi sahipleri neden kedilerine çip taktırmak istemiyorlar, bu uygulamaya karşılar?
Kediye zarar vereceği endişesiyse bu konuda bilimsel bir kanıt veya yaşanmış kötü tecrübeler var mı?

Köpek sahiplerinde de benzer bir tutum var mı?
0
michael_knight
(23.12.22)
cahilliklerinden, çok bilmişliklerinden.

yavruyken amerikada çip takılmış kedimiz var. şu an 11 yaşına girecek. bir sıkıntı yaşamadı şu zamana kadar. türkiye'de sisteme kayıt ettirdim.

2 hafta önce 10 yaşındaki diğer kedime çip taktırdım. onda da bir sıkıntı görmedim şu zamana kadar.
0
false pretension
(23.12.22)
benim köpekler 11 ve 14 yıldır çipliler yaklaşık. nasıl kötü bir şey yaşanabilir ben de anlamadım. hatta bir tanesinin çipli olduğunu bilmiyordum bile, barınakta yapmışlar meğer. barkodu okutunca gördük çipli olduğunu.
0
pide
(23.12.22)
türk insanında klasik bir her şeyin altında komplo teorisi arayarak kendini zeki gösterme gibi garip bir tutum var onun ürünü bence. herkes için faydalı olacak bir uygulama halbuki. dünyanın bir çok gelişmiş ülkesinde benzer uygulamalar da var.
0
roket adam
(23.12.22)
çip kelimesini duyunca bişey sanıyolar sanırım, benim eskiden aşıya karşı olan arkadaşlarım şimdi de çipe larşılar.
0
entropik
(23.12.22)
kim karsi olabilir ki derken asagidaki birkac duyuruda karsi cikanlari gordum. Ulkede her seyin olumune savunucusu ve karsi cikani var diyip gulup gectim:)

Cipin kediye bir zarari yok, kaybolursa vs bulunmasi icin yararli hatta.
0
fakyoras
(23.12.22)
cahil de değilim, kedilerimi sokağa bırakmayı da düşünmüyorum, zira biri 22 yıldır benimle yaşıyor.
insanların bazı konulardaki çekincelerini anlamadan etmeden yaftalamak asıl cahilliktir bana göre.

kendi bakış açımdan anlatayım.
kedilerimin hepsi 10 yaş üzerinde.
bu saatten sonra bu kedilere çip takılmasının beni huzursuz etmesinin en büyük nedeni, çip takılan bölgenin çevresinde röntgen ve tomografi gibi görüntüleme cihazlarında sorun çıkartması.
hatta bu yüzden veteriner de enseye değil, bacak tarafına taktı.
tam en çok hasta olup yaşlanmaya başladıkları dönemde, bu tip bir görüntülenme sorununun yaşanmasını istemiyorum, mümkün olsa taktırmazdım.

22 yaşındaki kedimde de artık yaşa bağlı bir kilo kaybı var, yani çöp gibi değil ama zayıf diğerlerine göre.
bacağına çip takılırken üç kere dışarı attı çünkü deri esnekliğini artık biraz yitirmiş, kilo da olmayınca rahat takamadılar.
şimdi 22 yaşında hayvana ben neden bu sıkıntıyı yaşattım ki?
evden kaçmayı bırak, koltuktan kalkmıyor zaten.
yeni doğan, küçük, genç veya yavru hayvanları anlarım.
ama kendi kedilerim için hiçbir sebep görmüyorum açıkçası.

sarcoma falan gibi sorunlara yol açtığı da lab farelerinde gözlemlenmiş, uzun süredir çip kullanan ülkelerde vaka sayısı az değil ama yine de oransal açıdan düşük kalıyor.

hayvanseverler genelinde daha da büyük bir sorun var.
bu çip meselesinin temelinde, sokak hayvanlarını temizlemek var.
yani siz sokağınızda beslediğiniz 3 tane sokak kedisi varsa, bunu çipletemeyeceksiniz.
çipletirseniz, çip okutulduğunda sizin adınız çıkacak ve kedi evde bulunmuyor olacak.
bakacaklar, kayıp olarak da bildirilmemiş, hop ceza yiyeceksiniz.
ama çip taktırmadığınızda da sahipsiz hayvan olarak belediye alıp istediğini yapabilecek o hayvana.
siz de ne izini sürebileceksiniz, ne hak iddia edebileceksiniz.

evde rahat rahat yaşayan hayvanlar için zaten aşı karnesi vb. uygulaması senelerdir var.
işin çok yönü var ve zaten evlerde yaşayan hayvanların da şu anda sadece yüzde 25'i çiplenmiş durumda.
sistemsel sorunlardan bahsetmiyorum bile, benimkilerden birinin çipi günlerce hata verdi, kaydını bir haftada ancak yaptılar.
nereden baksanız sorunlu bir sistem bu.
0
blatta hiberna
(23.12.22)
kediler, köpek olmadıkları için. senelerdir evde oturuyoruz. çipsiz seviyoruz birbirimizi. 'niçin çip taktırmalıyım?' diye bir rehber de görmedik. teşviği geçtim bilgilendirme dahi yok. onun yerine yalnızca bir ceza aracılığıyla güdülüyoruz.
0
Etanglement
(23.12.22)
Bir faydasi yok cunku.

Kedi kacarsa bulunma ihtimali cok dusuk. Benim kedim mesela olumune korkak giderse gecmis olsun.

Asi kaydi cart curt zaten eski karneye de isleniyor.

Bana ne faydasi var biri anlatsin cahilligim gecsin
0
another satisfied lover
(23.12.22)
sırf para koparma amaçlı olduğundan karşıyım. kedim 8 yaşında ve sokaktan eve aldığımdan beri sokağa çıkmışlığı yok. evdeki tüm camlarda kediye dayanıklı sineklik var. kedinin tasması var, künyesi var.
sırf birileri para kazanacak diye ben neden kalkıp hayvana çip taktırıyorum? işim gücüm var tarım bilmemneye gidip çip taktırmakla uğraşmak ya da veterinere yüzlerce lira neden vermek zorundayım? aşısını her şeyini yaptırıyorum sağlık karnesi her şeyi var sırf bir rantın parçası olmayı da reddediyorum.
0
denizgonen
(23.12.22)
hayvan başına vergi alsalar ne olacak.
0
sert siyah krom
(23.12.22)
Konuya pek vakıf değilim de bence bu Türkiye'de köklü değişiklik olarak sunulup arkasından gelenler bilindigi için doğal bir tepki. Mesela bizzat maruz kaldığım yeni cipli kimlik kartlari için de aynısı oldu bu olaydan ben aynı kokuları alıyorum. Ödeme için kullanılacak bunlarsiz osym sınavlarına girilemicek pasaport olarak kullanılacak vs dediler çoğu ya hiç olmadı ya da kısmen ama çok az insanın hayat rutininde olan bir şey için kolaylığa dönüştü. Belki de ilk alınanların geçerlilik süresi bitmeden bir özelliği de olmayacak yeni kimlik kartlarının.

Bu konu da böyle, iyi olacak hem sahiplerine hem kedi köpeklere süper olacak hem alıp sokağa atanları da cezalandiricaz vs laflar yayıldı medya vs de aracılığıyla, benim hiç inanasim gelmiyor açıkçası. Öyle bir organizasyon oluşturmaya dair güven verse devlet ve belediyeler bakanlıklar zaten pek sokak hayvanı diye bir şey olmaması lazım bu bir.

İkincisi bütün Türkiye yüksek güvenlikli sitelerde yaşamıyor, kırsalı var şehir merkezinde bahçeli evi vs olan var. Bahçen varsa kedi de olur mesela. Zaten pek yaşayacak yerleri kalmadığı için mesken edinirler sen beslemesen de. Nolucak şimdi mesela? O kedi bahçemde diye ceza mı yiyeceğim ben? Ya da yemek artığı bile vermiyorum diyelim değil beslemek, bahçedeki çöpümu karıştırıyor yemek bulmak için diye ya da farenin hasaratin peşine düştü diye piyango neden bana patlasın?

Bunları da geçtim, diyelim şahit oldum hayvan can çekişiyor. Hayatım boyunca bakmaya imkanım zamanim... yoksa neden tedavi de ettiremiyorum? İlla zalim kalpli biri olup napalim yasalar böyle diyip izlemek zorunda mıyım? İşte bu yasa dolaylı olarak bunu dayatıyor.

Her zamanki gibi biz yaptık oldu olacak uygulaması. Aa ne güzel işte diye yaklasanlari da en nazik tabiriyle saf buluyorum.

Tüm bunların içinde, hayvanların beden dokunulmazligi vb. kısmı da var ama, bence çok üst düzey bir tartışma o çünkü o anlayışta biri yok pek ortada.
0
encokbenisevinnolur
(23.12.22)
Cahil değilim, kedimi sokağa bırakmayı düşünmüyorum ve karşıyım. Bir canlının vücuduna gereksiz bir şekilde müdahale edebilecek hakkı kendimde görmüyorum çünkü. Tasma da takmıyorum kedime çünkü rahatsız oluyor mesela. Çip de takmak istemiyorum çünkü kedimin yararına en ufak bir faydası yok. Aksine derisi hassas olan ve veterinerde aşırı stres olan kedime bir sürü eziyet etmiş olacağım.
0
Gradient_tabanlı_mor
(23.12.22)
(5)

1-2 aydır çalışılan yerden hiç bahsetmemek - iş görüşmesi

another satisfied lover
ben 4 yıl bir yerde çalıştıktan sonra iş değiştirdim başka bir sektöre geçtim komple ve orada da 8 ay çalıştım sonra baktım bana göre değil önceki sektörümden devam etmeye karar verdim ve iş görüşmeleri yapıyorum. tek sorun şu ki, 5 hafta oldu tam bir yerde işe başladım ama kötü bir yer. hatta o kad
ben 4 yıl bir yerde çalıştıktan sonra iş değiştirdim başka bir sektöre geçtim komple ve orada da 8 ay çalıştım sonra baktım bana göre değil önceki sektörümden devam etmeye karar verdim ve iş görüşmeleri yapıyorum.

tek sorun şu ki, 5 hafta oldu tam bir yerde işe başladım ama kötü bir yer. hatta o kadar kötü ki anlat anlat bitmez. iş verene anlatmak istemiyorum ama çünkü şikayet eden çalışan olmak istemiyorum.

hiç bahsetmesem hala önceki işimde calısıyormusum gibi davransam nolur? anlama yolları var mı? 4a sgk dökümü istemiyorlar sanırım genellikle ama başka bir yolla anlayabilirler mi? veya diyelim ki istediler 4a dökümü, büyük bir problem midir?

geçen görüştüğüm yer sordu neden ayrılıyorsunuz diye şunları söyledim:

-iş görüşmesinde bahsetmedikleri şeyler kontratta önüme çıktı. bunlar: haftada 1 cumartesi çalışma olması, 2 aylık deneme süresi bitişine müteakip 6 ay tamamlanmadan çıkılırsa kalan ay kadar net maaş cezai şart olması.

-kontratı imzaladıktan sonra bir süre şahsi pc'mi kullanmamı istemeleri(5 hafta oldu)

-şöyle yapıyoruz böyle yapıyoruz dediler bir geldim söyledikleri hiçbir şey yapılmamış ve yapılmaktan da çok uzak ben fonksiyonsuz kaldım o yüzden.

sizce yalan söylediğimi falan düşünmüşler midir veya saçmaladığımı?
0
another satisfied lover
(23.12.22)
ben direkt hiç çalışmamışım evde yatmışım gibi anlattım o süreyi.
0
sert siyah krom
(23.12.22)
Ama iste sgk dokumunde gorunuyor.
0
🌸another satisfied lover
(23.12.22)
sgk dökümünü zaten işe almaya karar verince istiyorlar. sorun olmaz.
0
sert siyah krom
(23.12.22)
Hiçbir ik o kadar detaylı bakmaz sgk dökümüne, aldım der tik atar checkliste o kadar.
0
condom kurşunu
(24.12.22)
detaylı bakacak bir şey yok ki ama? en tepede kabak gibi görünüyor?

ne bileyim ya böyle yalan dolan işlere hiç girmek istemiyorum ama kötü bir etkisi var mı ondan da emin olamıyorum.
0
🌸another satisfied lover
(25.12.22)
(3)

Kurumsal mail hesaplarının imza kontrolü hk.

deepest
Merhaba,kurumsal firmanın tüm çalışanlarının aynı formatta imzaya sahip olmaları isteniyor, bunu kontrol edebileceğimiz bir yönetim paneli var mıdır?çok teşekkürler.
Merhaba,
kurumsal firmanın tüm çalışanlarının aynı formatta imzaya sahip olmaları isteniyor, bunu kontrol edebileceğimiz bir yönetim paneli var mıdır?

çok teşekkürler.
0
deepest
(23.12.22)
outlook'un kendi içinde vardı.
0
sert siyah krom
(23.12.22)
@sert siyah krom aslında tüm çalışanların doğru bir şekilde imzasının tanımlanmasını istiyoruz. yani doğru formatta.
0
🌸deepest
(23.12.22)
kurumsal yerlerde bu ayar herkesin outlook'undan ayar yaparak yapılmıyor. merkezi olarak bu imzaları ekleyen bir sistem var. kullanıcı outlook'tan tüm imzasını kapatsa bile merkezi sistem otomatik olarak ekliyor. o tarz bir çözüme gitmeniz lazım, mail hizmetinizi aldığınız yere sorun derim. yoksa herkes kafasına göre ayarlamaya değiştirmeye devam eder + telefondan, tabletten mail atınca imzası yine çıkmaz. bu da yine kurumsal yapıya aykırı. bu kararı kullanıcıya bırakmayın, kullanıcıları da uğraştırmayın derim.

www.codetwo.com
www.mail-signatures.com
docs.qboxmail.com
0
roket adam
(23.12.22)
(10)

Kedim balkonda yatıyor

sacrilegious
Hemen belirteyim balkonumda kedi filesi mevcut. Antalya’da yaşıyorum. Yazın sıcaklarda kedimin yatağını balkona çıkarmıştım. Şu an dışarısı 10 derece ve kendisi balkonda yatmak için ağlıyor. Ben balkonu açık bırakmaya okeyim artık. Tek kaygım soğukta yatmak sağlığına zarar verir mi?Teşekkürler
Hemen belirteyim balkonumda kedi filesi mevcut. Antalya’da yaşıyorum. Yazın sıcaklarda kedimin yatağını balkona çıkarmıştım. Şu an dışarısı 10 derece ve kendisi balkonda yatmak için ağlıyor. Ben balkonu açık bırakmaya okeyim artık. Tek kaygım soğukta yatmak sağlığına zarar verir mi?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(22.12.22)
Yatağı içeri alsanız yine ağlar mı?
0
kaptan maydanoz
(22.12.22)
@kaptan maydonoz maalesef yatağı içeri almak da çözüm olmadı
0
🌸sacrilegious
(23.12.22)
verir.
0
rakicandir
(23.12.22)
deliler işte. ben balkona bir sürü paspas koydum biraz soğuğu tutsun diye. bir de karton kutu (soğuğu çok iyi engeller).
0
sert siyah krom
(23.12.22)
üşürse içeri girmek ister zaten. o hayvanın çok daha ciddi soğuklarda doğada ormanda hatta sokakta hayatta kalabildiğini düşünürsek bence bişey olmaz.
0
orpheus
(23.12.22)
Kedi yavru değilse bir şey olmaz.
0
pispinti
(23.12.22)
soğukta yatmak sağlığına zarar verir.

birincisi, sokak kedileri de sokakta hasta oluyor zaten.
yani sokakta kedilerin bazıları sağ kalıyor, hepsi hasta olmuyor, soğukta yaşıyorlar diye üşümediklerini, hastalanmadıklarını vb. zannetmeyelim.
ikincisi, ev kedisi sokak kedisiyle bir değil, bünyeleri daha hassas ve soğuğa alışık değil doğal olarak.
0
blatta hiberna
(23.12.22)
Bizim evde de var öyle bir deli. Balkona çıkmak istiyor dışarısı 6-7 derece. Camlar kapalıyken çıkarıyoruz. Orada yatmayı seviyor. Zaten üşüyünce, acıkınca ya da susayınca içeri girmek için miyavlıyor. Alıyoruz içeri. Biz sorun yaşamadık. Kedinin bünyesi çok hassas değilse çıksın bence. Bu arada benim diğer kedinin bünyesi daha sağlam ama o çıkmak istemiyor. Bünyesi daha zayıf olan çıkıyor ve sorun yaşamadık hiç.
0
Dr_Stat
(23.12.22)
Kedi kapısı takın, balkona da kedi evi koyun veya duvara raf koyun üzerinde takılsın.
Ben iki balkona da kedi kapısı taktım, büyük balkonun duvarına 8 tane raf koydum gezinsinler tepelerde diye.
0
hasmetizm 2046
(23.12.22)
korunabileceği birşey yoksa zarar görür. nalburdan strafor alıp bir koliyi kullanarak yuva yapın, içine de polar bir battaniye bırakıp giriş kapısı rüzgar almayacak şekilde yerleştirin. ayrıca yine nalburdan kalın naylonlardan alıp bu koliyi sarın. naylonları şerit keserek kapıya perdeleme yaparsanız o zaman etkilenmez.
benim yaptığım bir uygulamayı aşağıda görebilirsiniz. yuva balkonda olacağı için siz koli kullanabilirsiniz.
www.instagram.com
0
surprise
(23.12.22)
(5)

Gün sonu içkisi olarak şarap

norules
Filmlerde, dizilerde çok sık denk geldiğim bir şey; iş günü bitip de evde istirahat moduna geçince bir kadeh şarap içiyorlar. (Nedense özellikle kadın karakterler ve yalnızken) Ben mesela arada bu tür durumlarda bira keyfi yapmayı severim, şaraba ilgi ve beğenisi olmayan biriyimdir.Gün sonu içkisi o
Filmlerde, dizilerde çok sık denk geldiğim bir şey; iş günü bitip de evde istirahat moduna geçince bir kadeh şarap içiyorlar. (Nedense özellikle kadın karakterler ve yalnızken) Ben mesela arada bu tür durumlarda bira keyfi yapmayı severim, şaraba ilgi ve beğenisi olmayan biriyimdir.

Gün sonu içkisi olarak şarabın bu kadar popüler olmasının özel bir sebebi var mıdır?
0
norules
(15.12.22)
Biraz kulturel...
Mesela ingilterede de Gin and Tonic daha cok tercih edilen bir gun sonu ickisi kadrolar icin
0
parcxerox
(15.12.22)
Errr.. Kadinlar icin
0
parcxerox
(15.12.22)
Çorba, yemek, tatlı, çay ve en son meyve sırası vardır ya.
Hah işte şarap, o meyvedir. Günün sonunda yenilmiş üzüm.
0
etna
(15.12.22)
Öyle yalnız yaşayanlar için 1 kadeh gün sonu şarabı da olabilir bir şey değildir.

Şişenin kalanı gün sonu sirkesi olur bekleye bekleye.
0
Mirket
(15.12.22)
Jacqueline Kennedy beyaz saray'ın kendine ait kısmını televizyonculara açıyor. orada masalarda çok şık şarap kadehleri görülünce kadınlar misafire ikram etmek için şarap ve kadeh alıyor bol bol. 60'larda başlayan bu artış sürekli devam ediyor. Daha sonra 90'larda da CBS haber kanalı az miktarda şarap sağlığa iyi gelir deyince tek kalemde %30 artıyor şarap satışları. ABD'de şarap içmek kültürlü olmakla, Fransız - İtalyan kültürünün inceliğiyle ve romantikliğiyle özdeşleştiriliyor. Kadınların sevdiği bir şeydir Fransız ve İtalyan kültürü, zevklidir, romantiktir falan filan bilirsiniz... İstanbulda bi çikolatacı var afedersiniz iğrenç ötesi sırf adı Fransızca diye kapısında sıra oluyor kadınlar... Ayrıca TV'de "kadın karakter şarap içip self-care yapıyor" diye bir klişe var evet. biraz senaristlerin üşengeçliği.
0
sert siyah krom
(16.12.22)
(20)

sakallılar - sakalınızı hiç kesiyor musunuz?

mark greg sputnik
pandemi zamanından beri sakalla bıyığı ilk kez kestim. bıyığı kesme konusunda isteksizim çünkü barkod gibi göründüğü ilginç bir dönem var, uzamışken kesesim gelmiyor hiç ama biraz cildim nefes alsın dedim. nitekim kesince fark ettim ki suratım mayın tarlasına dönmüş aboov, yok böyle bir çirkinlik. h
pandemi zamanından beri sakalla bıyığı ilk kez kestim. bıyığı kesme konusunda isteksizim çünkü barkod gibi göründüğü ilginç bir dönem var, uzamışken kesesim gelmiyor hiç ama biraz cildim nefes alsın dedim. nitekim kesince fark ettim ki suratım mayın tarlasına dönmüş aboov, yok böyle bir çirkinlik. her taraf yara bere, değişik değişik renkler, acayip kuru filan. o yüzden 3-4 ayda bir yumurtaya dönüşeyim dedim kendi kendime.

siz sakallarınızı belli aralıklarla kesiyor musunuz yoksa 3-5 yıl gidiyor musunuz? cilt sağlığı açısından kesmek gerekir mi mesela, önemli bir nokta mıdır?
0
mark greg sputnik
(15.12.22)
en az 5 yıldır falan sıfır kesmedim. kısaltıyorum sadece berberde. kendim de kesmiyorum. askere gidersem anca.
0
jelly bear
(15.12.22)
2012-13'ten beri toplamda 2 sene sakalımı sinek kaydı kestim. onun haricinde hep leonidas sakalı.. ilk sinek kaydındaki travmayı hala unutamıyorum. bembeyaz surat, buz gibi rüzgar.. yara falan yoktu bende ama koca bir kafadan aniden yumurtaya dönünce özgüveni falan kalmıyor insanın. dediğin gibi ama yüzün hava alıyor, yüzük mordorda yok edilmiş de ortadünyaya bahar gelmiş gibi, çiçekler açmış gibi hissediyor insan.

31 yaşındayım artık, çocukça geliyor artık bu sakal. yavaş yavaş kısaltıyorum zaten. önümüzdeki 6 aya bu gölgeden kurtulurum diye planlıyorum.
0
IncredibleMau
(15.12.22)
haftada 2 kere 2 numarayla kesiyorum. cilt bakımı yapabilecek kadar kısa. ergen gibi gözükmeyecek, sakallı diyecek kadar uzun.
0
gabe h coud
(15.12.22)
Dokuz yıldır bıyığım var. Sakal bazen var bazen yok. Sakal bana aslında yakışmıyor ama düzenli tıraş olmaya üşeniyorum.
0
pispinti
(15.12.22)
Sadece yazın tatile çıkacağımda keserim.

Temmuz-Ağustos sıcaklarında yüzümde sakalla güneşlenmek falan hoşuma gitmiyor. Hem bu vesileyle yüzüm de komple bir hava alıp güneş görmüş oluyor. Tatilden dönünce yine sakalla devam, daha da kesmem.
0
Berck
(15.12.22)
5 yıldır bir kere, o da pandemi kapanması sırasında can sıkıntısından kestim. onun harici hep sakallıyım. bana hep sakal konusunda takılan genel müdürüm video konferansta halimi görünce sen bir daha sakalını kesme dedi :)
0
delidir yakalayin
(15.12.22)
Ya bu sakallı olanların eşleri durumdan rahatsız değil mi? 5 yılda 1 kere sakal mı kesilir?
0
Kahvedesu
(15.12.22)
Hiç sıfırlamadığım bi dört-beş senelik dönem oldu, şimdi kafama eserse bi sıfırlıyorum yılda iki üç kez. Onun dışında berberde düzeltiyordum şimdi makine aldım çok elim yatkın olmasa da iyi kötü hallediyoruz :d

Özellikle yeni bi şehre taşınıp iyi berber bulamadığım süreçte berbere sakalı nasıl istediğimi anlatmakla uğraşmak yerine (aslında değişik bi model de değil ama eski berberime hiçbir şey söylemem gerekmiyodu o yüzden bilmiyorum shshsh) sıfırla diyodum. Bi de makine aldığım ilk dönemde kısaltma işine cesaret edemeyip sıfırlamıştım. Yazları sıfırlamak iyi geliyo ama güneş görüyor hava alıyor yüz
0
nundu
(15.12.22)
Her cumartesi tıraş olurum. Sakal sevmem. En fazla iki hafta uzar. Fazlası işte imajımı bozar.
0
dissendium
(15.12.22)
4 senedir hiç sakalsız değilim, en az kirli takıldım. Geçen yaz baya uzundu sonra sıkıldım kısa takıldım, şimdi bi daha uzatıcam. Öyle çok gür bi sakalım olmadığı için sorun olmuyor.
0
Bruce
(15.12.22)
sıfır kesemiyorum çünkü jilet vurduğum an cildim kabarıyor. onun yerine makinayla olabildiğince kısaltmaya çalışıyorum çok uzadığı zaman. genelde 2-3 ayda bir oluyor bu.
0
false pretension
(15.12.22)
Askerden geldiğimden beri sadece 2 kere kestim. Düzenli olarak kısaltıyorum.
0
nawar
(15.12.22)
1 yıldır hiç dokunmadım diyebilirim, istediğim bir görünüm vardı onu elde etmek için de 4-5 yıldır çeşitli kısaltmalar ayarlamalar yaptığım oldu şu anda da oldu gibi.

Bıyıklarımi 2 haftada bir falan düzeltirim ama, hem ağzıma giriyor rahatsız oluyorum hem de hoş görünmüyor.

Bir de uzun süre kesilmeyecekse bana kalırsa mutlaka, azami günaşırı yıkamak lazım. Yoksa hem kötü görünüyor hem de rahatsız ediyor, hele ki sigara içiyorsanız daha da kötü oluyor.
0
encokbenisevinnolur
(15.12.22)
En son 2009 yılında askerde kestim.
hiçbir zararını görmedim. berberim yüzümüe maske falan yapıyor ama, sakalın altında neler oluyor, neler bitiyor allah bilir.
0
maksat muhabbet
(15.12.22)
makina 2mm kesiyorum haftada 1
uzayınca kaşındırıyor
0
bir soru sorcam
(15.12.22)
Hiç kesmiyurjm, 2mm kadar bir sakal hep kalıyor. Yillar oncr bir değişiklik olsun ve nefes alsin diye ben de bir kestim, soyulmus hiyar gibi gorununcunce bir daha asla kalkışmadim.

Ama cildimde bir sorun, yara bere iz falan bir sey yoktu tertemiz cikti uzun bir aradan sonra sakali kestigimde.
0
stavro
(15.12.22)
Yılda bi kaç kez komple kesiyorum sakalı. Onun haricinde makineyle kısaltmaca.

Ama bıyığı askerlik hariç 10 yıldır kesmedim. Bi gün salvador dali, bi gün enver paşa, niçe, başka bi gün ülkücü cosplay'i yapıyorum, hayatıma renk geliyor.
0
plutongezegendegilmi
(15.12.22)
en son askerde jiletle kestim. 4 senedir berberde kısalttırıyorum. senede 1-2 kere çok sıkılırsam kendim makineyle sıfıra yakın kesiyorum.
0
zgrydn
(15.12.22)
Askerden geldiğimden beri sakalımı hiç sıfır kesmedim bi 15 sene falan olmuştur, sadece uzunluğunu biraz değiştiriyorum o kadar. Muhtemelen ölene kadar da hiç kesmem. Bir de üniversite dönemi de dahil hiç saçımı uzatmamıştım, pandemiyle birlikte saçımı da hiç kestirmedim dağ ayısı gibi dolaşıyorum ortalıkta.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(15.12.22)
kesmiyorsan bol bol yüzüne masaj yapmalısın
0
sert siyah krom
(16.12.22)
(8)

-7 derece soğuk ve hastalık

ditu
Merhabalar, 1 haftadır iş amacıyla Almanya'nın vechta şehrinde ikamet ediyorum. Hava çok soğuk. Kendimi ne kadar korusam da belki de ege'li olduğum için soğuk hava beni çok etkiledi. Sabah afedersiniz lavaboda burnumu temizlerken bir miktar kan geldi, vücudum da kırgınlık var.3 gün sonra TR'ye dönüy
Merhabalar, 1 haftadır iş amacıyla Almanya'nın vechta şehrinde ikamet ediyorum. Hava çok soğuk. Kendimi ne kadar korusam da belki de ege'li olduğum için soğuk hava beni çok etkiledi. Sabah afedersiniz lavaboda burnumu temizlerken bir miktar kan geldi, vücudum da kırgınlık var.

3 gün sonra TR'ye dönüyorum. Sizde zatürre olmuş olabilir miyim? Bu soğuk ben de kalıcı bir hasara neden olur mu yoksa normal bir üşütme diyebilir miyiz?. Değerli yorumlarınız için teşekkürler.
0
ditu
(15.12.22)
Bro soğuk havanın/ortamın hastalıklarla doğrudan bir ilişkisinin olmadığı 19. yüzyılda falan ispatlandı, bi hastalığın varsa bunun nedeni soğuk hava değildir için rahat olsun ama başka bir nedenle hastalandıysan o ayrı tabii.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(15.12.22)
cok kanamadiysa kilcal damar catlamasi olabilir. Soguya alisik degilsiniz, dedigim gibi bir kanama normal bir de surekli sildiyseniz o da tetiklemis olabilir.
mumkun oldugunca vucut isinizi yuksek tutmaya calisin. yun corap alip giyin, cunku bizim ayakkabilar da o soguya gelmez :)
0
65 derece
(15.12.22)
Egeli oldugun icin aliskin degilsin. Bir arkadas izmir'den ankara'ya tasindi. 3 yilda anca alisti. Surekli hasta geziyordu.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(15.12.22)
zatürre olsaydın, şuan burda yazışmıyorduk seninle :)
Zatüre matüre değilsin genç,raad ol
0
maksat muhabbet
(15.12.22)
vücudun alışık olmadığı içindir, burnunda kılcal damar çatlaması olmuştur, bişey olmaz. sık sık su iç (oda sıcaklığında) sıcak bitki çayları iç, hem için ısınır hem bağışıklığı güçlendirir. ayrıca ayaklarını sıcak tu
0
wendyangelamoiradarling
(15.12.22)
soğuk hava doğrudan hasta etmez ama bağışıklığı düşürerek vücudunuzda hazır halde bekleyen ama sağlıklı olduğunuz dönemde tolere edebildiğiniz virüs/enfeksiyon vs neyse onun ortaya çıkıp sizi hasta etmesine sebep olabilir. ben öyle düşünüyorum. sonuçta soğuk algınlığı diye bir tabir var.

ama hasta olmuşsunuz yani bu kadar basit. hayatınızda hiç hasta olmadınız mı? bu kadar korkuya gerek yok.
0
elorelia
(15.12.22)
Yalnız soğuk hava bağışıklığı da düşürmez soğuk hava gibi basit doğa olaylarıyla bağışıklığımız düşseydi insan evrimi bugünleri göremezdi. Misal terli terli soğuk su içince de hastalanmayız bunlar hep atadan dededen aktarılan broscience bilgiler :)
0
Kaleci Saçlı Forvet
(15.12.22)
soğuk hava bağışıklığı zayıflatıyor özellikle de solunum yolu enfeksiyonlarına karşı. burundaki bağışıklık mekanizması daha kötü işliyor soğukta: www.jacionline.org(22)01423-3/fulltext

soğukta rhinovirüs, influenza gibi virüslerin daha kolay çoğalıp yayıldığını da biliyoruz: www.nih.gov news.yale.edu

soğuk hava ile kalp damar hastalıkları da ilişkili: jamanetwork.com
www.strokejournal.org(16)00142-7/fulltext

bilimin yolundan ayrılmayın
0
sert siyah krom
(16.12.22)
(7)

Boşandığı eski karısının özel hayatına karışan insanlar

jonas
Bugün bir arkadaşım başına gelen bir olaydan bahsetti. Bir çocuk sahibi de olan boşanmış bir kadınla berabermiş bir süredir, dün kadının eski kocası yolda arkadaşımın karşısına çıkmış. "Çocuğumun annesinden uzak duracaksın" ile başlayıp tehditler savurmuş.Bu şekilde boşandığı eski karısının özel hay
Bugün bir arkadaşım başına gelen bir olaydan bahsetti. Bir çocuk sahibi de olan boşanmış bir kadınla berabermiş bir süredir, dün kadının eski kocası yolda arkadaşımın karşısına çıkmış. "Çocuğumun annesinden uzak duracaksın" ile başlayıp tehditler savurmuş.

Bu şekilde boşandığı eski karısının özel hayatına müdahale eden adamlar memleketimizde nadiren mi oluyor sizce, yoksa sıklıkla karşılaşılabilen bir durum mudur? Sizin de böyle duyduğunuz hadiseler oluyor mu?
0
jonas
(09.12.22)
Boşandığı karısının (çocuksuz) üniversiteden normal arkadaşının yolunu kesip döven gördüm. Geçen de sözlükte başlık açmıştı birisi çocuğun seviştiklerini görüyor şöyle böyle yapacağım diyen.

Yani sanırım yaygın
0
okumakserbestbegenmeksart
(09.12.22)
Bu ülkedeki kadın cinayetlerinin pekçoğu bu sebepten değil mi zaten.

"Çocuğumun annesi" kısmı hikaye. Yaptığı itliği çocuğu kullanarak gerekçelendiriyor.

Kadının kendisinden sonra başkasıyla sevişmesini, mutlu olmasını sindiremiyor.

Çünkü kendisi o kadar boş ve sığ ki başka bir kadının onu sevebileceğine de ihtimal vermiyor.

Bence ülkemizde fazlasıyla yaygın.
0
msb
(09.12.22)
kesinlikle nadir değil.
erkeklerin çoğunda eski karısını hâlâ kendine ait görme gibi bir durum oluyor.
neyse ki çevremde hiç duymadım, şahit olduğum bir olay da olmadı.
en fazla, biriyle birlikte olduğunu duyunca hafif kıskançlık belirtisi gösteren olmuştur.

çok hastalıklı bir durum tabii ki.
çocuğunun annesine o kadar meraklıysan kadını mutlu eder, evli kalırsın.
bu tipik bir "benim kadınım" meselesi.
çocuk mocuk hikâye.
0
blatta hiberna
(09.12.22)
hayır çok yaygın ben de çok duydum
0
freebird5406_2
(09.12.22)
Sadece eski karısı değil, eski sevgilisine de aynı manyaklıkla yaklaşanlarla dolu güzel ülkemiz.

Kadıncağız bir erkekle yaşıyor diye (sevgili değil, ev arkadaşı) ev basıp iki akademisyeni öldüren, üstüne intihar eden eski sevgili var. Katili görseniz senin benim gibi, müzisyen, okumuş etmiş düzgün biri dersiniz. Öldürülen gençlerin ikisi de eşimin akademik çevresindendi, hiç böyle olaylar beklemeyeceğim yer.
0
kobuzchu kiz
(10.12.22)
Erkeklerin büyük kısmı kadın hakları, cinsiyet eşitliği ve sosyal ilişkiler hakkındaki söylemlere reklam gözüyle bakıyor. Kendi hayatlarına sokmuyorlar. Erkeklerin hakim olduğu çalışma ortamlarına, özellikle de şantiyelerde dönen muhabbetlere şahit olsanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Kadın yöneticilerin sevilmemesinin nedenlerinden bence en büyüğü de bu, her şey bir yana rahat edemiyorlar. Kadın çalışanlarla karşı karşıyayken söylemler bambaşka, onların yokluğunda bambaşka. Cinsel imalardan itibarsızlaştırmaya kadar her türlü şey başta espri konusu olarak, sonra kabullenilmiş genel geçer bir gerçeklik olarak sessizce kabul görüyor.

Haliyle kendi kendini besleyen kapalı bir döngü var ortada. Bu insanlar kişi kendinden bilir işi kafasıyla kendi kızlarını ve evli oldukları kişileri de sosyal hayattan uzak tutmanın derdinde bu yüzden. Çünkü herkesi kendileri gibi düşünüyorlar. Bu durum hayatın her alanına yansıyor. Bahsettiğiniz konu da bundan bağımsız değil, böyle şeyler sık oluyor çünkü birbirini gaza getiren büyük bir zincir var.
0
akhenaten
(10.12.22)
ülkemizdeki erkeklerin ezici çoğunluğunun gözünde bir süre birlikte vakit geçirdiği ya da geçirmese de hoşlaştığı tüm kadınlar onun mülküdür.
0
sert siyah krom
(11.12.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.